|
 |
|
http://www.utopya34.tr.gg |
|
|
|
|
|
|
|
|
38 - SANAL ALEM - SANAL VE REELDE ÜLKEMİZDE DEĞİŞEN DENGELER |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
SANAL ALEM - ÜLKEMİZDE SANAL VE REELDE DEĞİŞEN AHLAKİ VE MANEVİ DENGELER
Sanal alemde islamı savunan siteler ve buradaki görevlilerden Allah c.c razı olsun başarılarının devamını nasip eylesin inşallah
Ülkemizde 90'lı yıllardan sonra toplum yapımızda çok büyük değişimler yaşanmıştır
Dünyadaki egemen güçler bizim gibi ülkeleri malayanilikle meşgul edip sömürmeye devam etmek için her yolu denemektedirler
Bunlardan manevi ve ahlaki boyutta oluşan ve yaşanan bu değişimler gün geçtikçe toplumumuzu derinden etkilemekte ve yaralamaktadır
Yeni dünya düzeni ile birlikte
toplumumuza islami kültür yerine Küresel emperyalist Amerikan medyatik gençlik kültürü enjekte edilmiştir
Empoze edilen bu farklı kültür
önce Amerikan-Hollywood yapımı sinema filmleriyle ve TV dizileri ile aktarılmıştır
Sanal alem yoluyla aynı hegamonyatik kültür gençlerimize
aktarılmaya devam etmektedir
Reel yaşamda gerçekleşen her türlü toplumsal denge bozukluğuda sanal aleme yansımaktadır
Evliliklerin iyi gitmemesi Boşanmalarda artışın nedenlerinden biriside
bu hegamontatik Batı tarzı yaşama odaklanan insanların tüketim toplumunun getirdikleriyle birlikte ekonomik
psikolojik ve sosyolojik etkileşimleri sonucudur
bu konuyla ilgili alttaki linki tıklayarak okuyunuz
http://www.zaferdergisi.com/print/?makale=2218
http://www.hurhaber.com/news_detail.php?id=55222
http://www.webturkiyeportal.com/webforum/715408-post2.html
http://www.nebilim.net/2007/10/trkiyede-aile-paralanyor-mu.html
http://www.birgun.net/economics_index.php?news_code=1139791718&year=2006&month=02&day=13
Müslüman bir toplum olduğumuz halde
Uyuşturucu bağımlılığında Dünyada 10.sıradayız
Alkole bağımlılıkta 3. sıradayız ve MSN kullanımında ise
Dünya 2. olduk bu konuyla ilgili alttaki linki tıklayarak okuyunuz
http://www.tatli.net/BilimNET/1494-Turkiye-de-kac-kisi-MSN-kullaniyor_.html
http://www.oncehaber.com/haber.php?haber_id=724
bu toplumumuz bu hale nasıl geldi sanal alemde zararlı yönler nelerdir alttaki linki tıklayarak okuyunuz
http://www.istanbulyasam.net/forum/showthread.php?t=17487
ayrıca araştırılması gereken bir çok konu vardır
Hegamonyatik Batı kültürü ile bizim toplumumuz
ne şekilde ektilenmiştir.
bu konuyla ilgili aşağıda bazı örnekler verilmiştir linkleri tıklayarak okuyunuz
http://www.utopya34.tr.gg/16-_-SANAL--ALEM-_-AVRUPADAN-%26%23304%3BTHAL-AHLAKSIZLIK-VE--Oe-ZEL-SOHBET-.htm
Aşağıdaki linklerde ise bazı önemli
örnekler mevcuttur bu örneklerle
Müslüman toplum yapımızın çeşitli yöntemlerle
medya sektörüde kullanılarak
ne hale getirilmeye çalışıldığı ve dışarıdan kuş bakışı nasıl bir ahlaki
ve manevi dejenerasyonun ortaya
çıktığı açıkca görülmektedir linkleri tıklayararak okuyunuz
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=07.12.2008&Newsid=212405&Categoryid=11
Türk dizileri 'daha edepsiz'
|
Araplar, Türk dizilerini eleştirdi!
VATAN DIŞ HABERLER
Katar İçişleri Bakanlığı’nın hazırladığı raporda Türk dizilerinin Amerikan dizilerinden bile ahlaksız olduğu öne sürüldü. Boşanmaların ve aile kavgalarının arkasında da Türk dizilerinin olduğu savunuldu.
Arap dünyasında reyting rekorları kıran Türk dizileri sonunda araştırma konusu da oldu. Katar’da düzenlenen, “televizyon dizilerinin negatif ve pozitif etkileri” başlıklı bir sempozyumda Türk dizileri ele alındı. Gulf Times gazetesi konferansta söz alan Katar Kültür Bakanlığı görevlisi İbrahim İsmail’in 2006-2007 tarihleri arasında yayınlanan diziler üzerinde yaptıkları araştırmalarda bunların aile değerlerini olumsuz etkilediklerini tespit ettiklerini söyledi. Dizilerin aile değerlerini alt üst ettiğini özellikle Ramazan ayında yayınlanan dizilerin sayısının ikiye katlandığını ve en büyük zararın da Ramazan’da verildiğinin altını çizdi. Hükümet tarafından yapılan anlaşmaya göre 2006 yılında yayınlanan dizilerde tam 165 boşanma, 2007’deki dizilerde ise 230 boşanma olayı izlendi. Bu da boşanmanın normal bir olaymış gibi halka yansıtılmasına sebep oldu. İsmail’e göre dizilerin diğer olumsuz etkileri şöyle:
- Fiziksel, duygusal ve sözlü şiddet.
- Uyuşturucu bağımlılığı
- Ailelerin çocuklarıyla ilgilenmemesi
- Gizli evlilikler
Katar basınına göre, tartışma sırasında söz alan medya uzmanı Hasan Raşid de, Arap halkı tarafından izlenen Türk dizilerinin Amerikan dizilerinden “daha ahlaksız” olduğunu savundu.
Raşid ayrıca “Birçok boşanma ve evliler arasındaki kavgaların Türk dizileri nedeniyle meydana geldiği”ni de iddia etti. |
http://www.semerkandaile.com/Detay.aspx?Sayi=1&YaziID=5
Özlem ŞAHİN EKİNCİ • 38. Sayı / GENÇLİK
Semerkand Aile dergisi
Modern çağın dayattığı hayat tarzı, gençleri şiddete eğilimli hale getiriyor. Huzursuz aile ortamında yaşayan, sürekli rekabete ve tüketime teşvik edilen, şiddet içeren oyun ve filmler ile yetişen gençler şiddeti öğreniyor. Şiddet kullanarak ihtiyaçlarını karşılama ve hedeflerine ulaşma yoluna bağımlı hale geliyor.
Şiddet; güç ve baskı uygulamak, fizikî, sözlü ve psikolojik tacizi de içeren, bilerek rahatsızlık ve zarar verme davranışları olarak tanımlanıyor. Araştırmalara göre; şiddeti tetikleyen en önemli etken problemli aile yapısı. Sorunlu aile ortamında büyüyen gençlerin büyük kısmı, isteklerini elde etmede şiddeti bir araç olarak görüyor ve kullanıyor. Bazıları da, olayların etkisiyle hayata karşı daha güçlü, dirayetli ve sabırlı bir kişiliğe sahip oluyor. Aile ortamında yaşanan gerginliklerle baş edebilenler, kazançlı çıkıyor. Kalabalık aile ortamında büyüyen çocuklar, anne ve babalarından yeterince ilgi ve sevgi göremiyor. Ebeveyn ile çocuklar arasındaki kuşak çatışmaları, empati eksikliği ve eğitim yoksunluğu, şiddete zemin üreten diğer etkenler. Ayrıca maddi imkânsızlık, gençlerin psikolojisini olumsuz etkileyerek, çevrelerinde gördükleri zenginlik ve refah seviyesine ulaşmada şiddeti tek çıkar yol olarak benimsemelerine yol açıyor.
Ekranlara temkinli yaklaşmamız gerekiyor
Gençlerin model olarak benimsediği kişileri gözden geçirmeleri sevgi ve ilgilerini doğru yönlendirmeleri çok önemlidir. “Kişi sevdiğiyle beraberdir” hakikati bu alakayı çok iyi açıklar. Bu bağlamda gençlere, başta peygamberler olmak üzere topluma değer katmış, yol göstermiş, ışık saçmış insanları, örnek olarak sunmak gerekiyor.
Televizyonda şiddeti tek güç olarak gösteren, yüceltilen ve kahraman ilan edilen karakterleri model alanlar, kılavuzu karga olan misali, sorunlardan kurtulamıyorlar. Bıçaklama, yaralama ve öldürme gibi olaylar hayatlarının bir parçası oluyor. Oysa ki; şiddet göstererek sorun çözmeye kalkışmak ancak acizliğin ve zayıflığın işareti oluyor. Hayatta kazanmak için vurmak, kırmak, kavga etmek gerekmiyor. Kişinin en güçlü silahları; aklı, zekâsı ve bilgisidir. Hayata karşı gardını almış, savaşmaya meyilli kişiler, her konuda mücadele etmeye mecbur kalıyor. Çünkü Allah Teala, biz nasılsak bize öyle yol açıyor.
Arkadaş seçimlerimiz kişiliğimizi ele veriyor. Mutluluğu arkadaş ortamlarında arayanlar, çete türü oluşumlara katılıyor. Toplumda yer edinmek, kendini ispat etmek ve ilgi görmek adına, yanlış arkadaşlıklar kurulabiliyor. Hazreti Mevlana “Bir Kuşun Kendi Cinsinden Olmayan Bir Kuşla Beraber Uçmasının ve Tane Toplamasının Sebebi” başlıklı hikâyede arkadaşlıkla ilgili şunları söylüyor: “Bir hekim dedi ki; çölde bir karga ile leyleği beraber gördüm. Bu hale şaştım ve aralarındaki birlik, anlaşma nedir; bunu anlayayım diye hallerine dikkat ettim. Şaşkın bir halde onlara yaklaştım. İkisinin de topal olduklarını gördüm. Hele yurdu gökyüzü olan doğan kuşu ile yeryüzü harabeler kuşu olan yarasa nasıl dost olabilirler?”
Özellikle bazı yaşlarda, kişi kendini herkesten farklı görmek istiyor. Gençlerin başkalarından farklı olmak istemesi çok anlaşılır ve doğal bir durum. Fakat farklı olmanın aykırı ve zıt olmak anlamına gelmediğini bilmemiz gerekiyor. Farklı kişilikler topluma renk katarken, aykırı olanlar sevilmeyen, sayılmayan ve toplum tarafından dışlanan kişiler oluyor.
Okuldan kalan vakitlerin tümünü internet kafelerde oyun oynayarak geçirmek, bu kıymetli zamanları israf etmek anlamına geliyor. İleriki yıllarda iş hayatının getirdiği sorumluklardan arta kalan vakitler o kadar az oluyor ki, okul günleri hasretle anılıyor. Kitap okuyacak zamanı bile bulmakta zorlanan pek çok kişiyle karşılaşıyoruz. Zamanı planlayarak hareket edip, internette oyunla geçirdiğimiz vaktin bir bölümünü araştırmaya ve bilgimizi artırmaya ayırırsak, kendimiz için daha iyi bir iş yapmış oluruz.
Eğlenmeye ayırdığımız vakitlerden taviz vermeyecek gibi isek de en azından savaş yerine strateji oyunlarını tercih etmek, yeteneklerimizi ve zekâmızı geliştirecek, karşımıza çıkan sorunları çözmemize katkı sağlayacaktır. Araştırmalar gösteriyor ki; şiddet içerikli oyunlar kişilik gelişimimizi olumsuz etkiliyor. Bizi öfkesini kontrol edemeyen, kavgacı, zorba, önyargılı ve toplum içinde sevilmeyen birine dönüştürebiliyor. Halbuki Efendimiz (s.a.v) “Toplum içinde sevilmek kişinin aklındandır” diye buyuruyor.
Şiddet eğilimi kendini ispatlama kaygısına dayanıyor
Dünyanın bir sınav yeri olduğunu hatırımızdan çıkarmazsak; sorunlara karşı sağlıklı yaklaşımlar geliştirmemiz daha kolay olacaktır. Uzmanlara göre şiddete eğilimin altında biraz da kendini ispatlama kaygısı yatıyor. Şiddete başvurmak, çevresiyle sağlık iletişim kuramayanların, kendini doğru ifade edemeyenlerin başvurduğu son nokta oluyor. Derdimizi anlatmak ve çözüme kavuşturmak için ılımlı yaklaşmayı tercih etmeliyiz. Aksi taktirde işler içinden çıkılması zor bir hale dönüşebilir. Kendimizi kimseye ispatlamak zorunda değiliz. Biz kendimizi bilelim yeter.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=10481747&tarih=2008-12-01
Ateşli İtalyanları, liberal Kanadalıları bile geride bıraktık. İşte sıralamada Türkiye'nin yeri.
Illinois, Bradley Üniversitesi'nin, 48 ülkede 14 binin üzerinde kişiyle yaptığı araştırmaya göre, Türkler tek gecelik ilişki-rastgele seks konusunda dünya 8'incisi oldu.
Bir gecelik ilişkiler, seks partneri sayısı ve rastgele sekse yaklaşım gibi konuları inceleyen bilimadamları, Türklerin 8'inci sırada yer alarak ateşli İtalyanları ve liberal Kanadalıları bile geride bıraktığını belirledi.
Sıralamada İngiltere bir numara oldu
İngiltere ise sıralamada 1'inci oldu. Araştırmacılar, buna neden olarak, İngiltere'de toplumun artık rastgele seks konusunda kadınlara da erkekler gibi hoşgörülü yaklaşmasını gösterdi
İngiltere ile birlikte üst sıralarda bulunan diğer ülkelerde, tek gecelik ilişkilerin, artık erkekler kadar kadınlar için de kabul edilebilir bir durum olduğu, bu nedenle rastgele seks sayısında artışlar görüldüğü kaydedildi
New Scientist dergisinde yayımlandı
Araştırma Illinois, Bradley Üniversitesi psikoloji profesörü David Schmitt başkanlığında bir ekip tarafından yapıldı.
48 ülkede 14 binin üzerinde kişiyle yapılan araştırmada, katılımcılara kaç partnerle birlikte olunduğu ve yaşanan bir gecelik ilişkilerinin sayısı gibi soruların yer aldığı bir anket yapıldı. Ankete katılanlara, gelecek 5 yıl içinde tahminen kaç kişiyle birlikte olacakları ve rastgele seks konusundaki görüşleri de soruldu.
Geniş kapsamlı sosyolojik bir araştırmanın sadece bir parçası olan araştırmanın bir bölümü bilim dünyasının önde gelen "New Scientist" dergisinin bu haftaki sayısında yayımlandı.
ÜLKELERİN SIRALAMASI - THE TOP COUNTRIES
 |
 müge müge |
03/12/2008 - 11:10 |
|
| erkekkadın ilişkisi bukadar ayağadüştüyse zamangeldiğinde sokaklardaki sokakilişkisi diyeanımsanacak çiftleşmeler meydana gelecekdemektir.ozaman tekgecelik ilişkinin pabucu damaatılır artık:))sanki parklarda çıkmaz sokaklarda boşarazilerde bağlarda tarlalarda ilişki yaşanmıyor:)sokakilişkisi varki:) |
|
|
| Bingül Tekin |
03/12/2008 - 3:8 |
|
İnternet dünyası sağolsun sanal ilişkiler ve tek gecelik ilişkileri yaşatıyor sanırım  ) |
|
|
| pelin henek |
02/12/2008 - 23:22 |
|
| aman ne büyük bir başarı elde etmişiz!!zaten bu başarımızın sayesinde artık sağlıklı bir evlilik kurumumuz yok..aldatmalar,boşanmalar arttı.erkekler kadar kadınların da rahatlığından kaynaklandığı bir gerçek..tebrik ediyorum katkısı olanları(!)!!!anlayan anlar! |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
http://www.utopya34.tr.gg |
|
|
|
|
|
|
|
|
Facebook beğen |
|
|
|
|
Bugün 6 ziyaretçi (12 klik) kişi burdaydı! |
)