http://www.utopya34.tr.gg
http://www.utopya34.tr.gg  
  ISLAMGREEN34 VİRTUAL PSYCHOLIGİCAL INTERNATIONAL ANALYSİS SYSTEMS
  ZİYARETÇİ FORMU
  İLETİŞİM FORMU
  1- SANAL ALEM - ABDULLAH BİN MUTARRİF ( r.a ) HAZRETLERİ
  2 - SANAL ALEM – SANAL AŞK
  3 - SANAL ALEM – SANAL EVLİLİK
  4 - SANAL ALEM – DİNİ FETVA VE BİLİMSEL YORUM
  5 - SANAL ALEM – TRANSPLANTATION – COMPREHENSION
  6 - SANAL ALEM – MÜSLÜMAN GENÇ KIZLARIN HUZURU İÇİN ALINAN TEDBİRLER
  7 - SANAL ALEM VE İSLAMİ CHAT SITELERİ BİR GEREKLİLİK SONUCUMU ORTAYA ÇIKMIŞTIR
  8 - SANAL ALEMDEKİ TEHLİKELER - KİŞİYE VE TOPLUMA VERDİĞİ ZARARLAR - PSİKOLOJİK TRAVMALAR
  9 - SANAL ALEMDEN KURTULMA YOLLARI VE GERÇEĞE DÖNÜŞ
  10 - SANAL ALEM - NİYET - KADER – KÜLLİ VE CÜZZİ İRADE - DUA
  11 - SANAL ALEM – GENÇ KIZ – RUHSAL KİRLİLİK
  12 - SANAL ALEM – MÜSLÜMAN GENÇ KIZ – MÜCAHİDE RUHU
  13 - SANAL ALEME GİRİLMESİNİN GENEL NEDENLERİ
  14 - SANAL ALEM- AHLAKSIZLIĞIN TEMELLERİ VE EVRİMİ
  15 - SANAL ALEM - AHLAKSIZLIK TUFANI - SANALDA EVLİLİK AKİTLERİ
  16 - SANAL ALEM - AVRUPADAN İTHAL AHLAKSIZLIK VE ÖZEL SOHBET
  17 - SANAL ALEM – MÜSLÜMAN GENÇLİK - 2 -
  18 - SANAL ALEM – GENEL VE ÖZEL SOHBET – MSN –TELEFON VE HALVET - DÜŞÜNCESEL ZİNA
  19 - SANAL ALEM - JAPONYA
  20 - SANAL ALEM – MÜSLÜMAN GENÇ KIZ –RUHSAL BUNALIM VE İNTİHAR
  21 - SANAL ALEM – SAVAŞCI KADIN – ÇANAKKALE – ANNELİK RUHU VE MERHAMET
  22 - SANAL ALEM VE MÜSLÜMAN GENÇLİK - 1 -
  23 - SANAL ALEM – GENÇ KIZ – ÖZ GÜVEN YİTİRİMİ
  24 - SANAL ALEM – İNTERNET - GENEL İSLAMİ SİTELER
  25 - SANAL ALEM – KADIN & ERKEK DİYALOGLARI
  26 - SANAL ALEM – MÜSLÜMAN GENÇ KIZ – AGRESİF VE DEPRESİF DÖNEMLER
  27 - SANAL ALEM - MÜSLÜMAN GENÇLİK - 3 -
  28 - SANAL ALEM - MÜSLÜMAN GENÇLİK- MUTLULUK - NEFS TERBİYESİ
  29 - SANAL ALEM - ÜLKEMİZE VE GENÇLİĞİMİZE NE VERDİ
  30 - SANAL AŞK & EVLİLİK - PSİKOLOJİK TRAVMA - SÜNNETİ SENİYYE - İSLAMİ REALİTE *
  31 - SANAL ALEM - MİKRO İSLAMİ SOSYOMETRİK TEST
  32 - SANAL ALEM - SANAL ALEMDEKİ ERKEKLERİN BAYANLARA BAKIŞ AÇISI
  33 - SANAL ALEM - SANAL ALEMDE BOŞ VE GEREKSİZ KONUŞMAK GÜNAHMIDIR
  34 - SANAL ALEM - SANAL ALEMDEKİ AMERİKANVARİ MEDYATİK GENÇLİK ÖZENTİLERİ
  35 - SANAL ALEM - SANAL ALEMDE AHLAKSIZLIK NEDEN ARTIYOR
  36 - SANAL ALEM - SANAL ALEMDE CHAT VE SESLİ CHAT HARAM MIDIR
  37 - SANAL ALEM - BAYANLARA UYGULANAN PSİKOLOJİK BASKI
  38 - SANAL ALEM - SANAL VE REELDE ÜLKEMİZDE DEĞİŞEN DENGELER
  39 - SANAL ALEM - SANAL ALEM VE MALAYANİLİK
  40- SANAL ALEM - SANAL ALEM VE İSLAM *
  41- SANAL ALEM - NEDEN SOHBET CHAT SİTESİ BAĞIMLISIYIZ
  42 - SANAL ALEM - MİKRO İSLAMİ PSİKOMETRİK TEST
  43 - SANAL ALEM - MİKRO İSLAMİ SANAL TEST
  44 - SANAL ALEM - SANAL ALEM VE MÜSLÜMAN GENÇLİK - İSVEÇ SENDROMU
  45 - SANAL ALEM - SANAL ALEMDE SEVGİ VE AŞK KARMAŞASI
  46 - SANAL ALEM - SANAL MİKROMETRİK TEST
  47 - SANAL ALEM - SANAL ALEMDE CHAT İLE İSLAM VE DİN YAŞANABİLİRMİ
  48 - SANAL ALEM - SANAL ALEMİN GÜNAH VE YALAN MEKANI BAZI SOHBET CHAT OLUŞUMLARI
  49 - SANAL ALEM - SANAL ALEMDE KIZ-ERKEK İLETİŞİMİ VE ETKİLEŞİMİ
  50 - SANAL ALEM - SANAL ALEM GERÇEK DEĞİLDİR VE ASLA GERÇEKLERDEN BAHSEDİLEMEZ
  MİKRO SOSYOMETRİK TEST ÜNİTESİ
MİKRO SOSYOMETRİK TEST ÜNİTESİ


SANAL ALEM - MİKRO SOSYOMETRİK TEST ÜNİTESİ

Selamün aleyküm değerli müslüman kardeşlerimiz
Sanal Alem Mikro sosyometrik Test Ünitesine giriş yaptınız
Sanal Alem Mikro sosyometrik Test Ünitesi ile
S
anal Alem Mikro İslami Test ve diğer Sanal Alem ile ilgili
Genel ve İslami tarzda müslüman kişiliklerle ilgili testlerimize
geçmeden önce
şunu hatırlatmak istiyoruz
hazırlanan testlerde doğru veya yanlıştan ziyade 
sizin gerçek düşünceniz nedir 
testlerde bunu sizin tesbit etmeye çalışmanızın gerektiğine
inanıyoruz 
sizlerin kendi iç dünyanıza uygun olan
kendinize has fikir ve düşüncelerinizi 
test içindeki şıklarda bulmaya çalışmanızı istiyoruz
ve gerçek fikir ve düşüncelerinizin
İslami Realite ile akıl ve mantığa 
sizce ne kadar yakın ve uygun
olup olmadığını
tefekkür etmeniz gerektiğini düşünüyoruz
doğruyu bilen Allah c.c tır
ve Allahın doğruluk esmasının tecellisi
ancak islami eğitim-kültür-ahlak-iman ve takva seviyenizin
nefs-i emare seviyenizin üstüne çıkmasıyla
sizin ruh zemininizde hayat bulacağına inanıyoruz 

SANAL ALEM - MİKRO İSLAMİ SOSYOMETRİK TEST

TESTİ ÇÖZMEK İÇİN VE KONULARI OKUMAK İÇİN 
LÜTFEN ALTTAKİ LİNKİ TIKLAYINIZ
http://www.utopya34.tr.gg/31-_-SANAL-ALEM-_-M%26%23304%3BKRO-%26%23304%3BSLAM%26%23304%3B-SOSYOMETR%26%23304%3BK-TEST-.htm

                        MİKRO  İSLAMİ SOSYOMETRİK TEST


Lütfen konuyu ve soruları dikkatlice okuyunuz
Fikir ve düşüncenize uygun yanıtı işaretleyiniz


Konu - 1 - Sanal Alemde İslami sohbet sizce nasıl olmalı ?


A- Ben Her zaman Sanal Aleme girmiyorum,ara sıra giriyorum
girdiğim zamanda genel sohbet odasında islami bir konu varsa
katılıyorum ve kendi fikir ve düşüncelerimi belirtiyorum.
bence islami sohbet bu şekilde olmalı 
Özellere girmiyorum çünkü özellerde kişisel sohbet ağırlıklı oluyor 
islami sohbet ile kişisel sohbetin bir ilişkisi yok


B-  Ben  sadece  islami konularda konuşuyorum genel odada
veya özel odada erkek veya bayan fark etmiyor
Bence islami sohbet bu şekilde olmalı


C- Bence İslami sohbet,özellerin kapalı olduğu bir genel sohbet 
odasında yapılmalı, konunun uzmanı bir kişi tarafından örneğin
konu "Sanal Alemin ruhsal yapıya etkileri "ise konuyu bir psikolog anlatmalı
yada "islamda bidat ve fasıklık " ise konu bir ilahiyatçı anlatmalı
ve bizlere bu konuyu anlattıktan sonra sorularımızı yanıtlamalı


D - Ben Müslümanım ve kendim gibi bir müslüman kardeşimle 
bu tür islami sohbet odalarında özelde istediğim konuyu konuşabilmeliyim
İlla islami sohbet diyerek dini ağırlıklı konulardan bahsetmek zorunda değilim

bence islami sohbet deyince bu şekilde olmalı


E- Bence İslami sohbet ile mevcut islami sohbet sitelerinin bir ilişkisi yok
bu tür yerlere erkekler sadece dini konuları bahane ederek kızlarla sohbet 
için giriyor,kızlarla sohbetin kesinlikle helal olduğuna dair bir ayet ve hadis 
olmadığı için ben bu tür yerlerdeki islami sohbetin 
pek islamla ilgili olduğunu düşünmüyorum.


Konu - 2 -  Sanal Alemde 6 ay veya 1 yıl gibi bir süreyle karşıdaki userle 
isim,adres,msn,iş,okul,yaş ve GSM gibi size ait kişisel bilgilerinizi 
paylaştığınız biriyle giriştiğiniz sohbet sonucunda 
duygusal bir bağınız oluşursa ve bu sizi Sobet Chat kanalının bağımlısı haline getirirse
ve daha sonra bu duygusal bağınız koparsa bu sizi ne şeklide etkiler ? 
sizce aşağıdaki ruhi reaksiyonlardan hangisi sizin bünyenizde daha fazla etkili olabilir ?


A - Transplantatıon-Comprehensıon vakası
B-  Soyut kavramlar ile somut kavramları karıştırma
C- Öz güven yitirimi
D- a-sosyallik
E-  Psikolojik Travma


Konu - 3 - Bir Amerikan Web araştırma şirketinin hazırladığı 
gayri resmi raporda,gayri resmi istatistiki bilgiler şu şekildedir.
2004 yılında Türkiye nüfusunun % 14 lük bir kısmı
sanal aleme ve sohbet chat sitelerine bağımlı hale gelmiş
psikolojik travma geçirecek kadar etki altında kalmış
sanal aşk şekline dönüşen
duygusal bağ sonucu sanal evlilik kararı alacak aşamaya gelmiştir
2007 yılında bu oran %18 olmuş ve 2007 yılında bu %18 lik oranın içinden
%12 lik bir oranda user sanal evlilik kararı almış ve bu oranın içindeki userlerden %1.5 i evlenmiştir.
Fakat,istisnalar dışında evlilik kararı alanların 
genel olarak mutsuz olduklarını beyan ettikleri ortaya çıkmıştır
Siz bu rapor ve istatistiki bilgilerin gerçeği yansıttığını düşünüyormusunuz ?
Bu raporlara göre İslami Realite ülkemizde zarar görmüş olabilirmi ?


A - Evet,çünkü sanal alem,adult forum ve sohbet chat siteleriyle 
ilgili yine bir Amerikan şirketi olan Google Labs USA şirketinin 
raporundada Türkiye bu sanal alemdeki user sayısıyla 
Dünyanın en başta gelen İnternet sorgulayıcılarından biri ünvanını kazanmıştı
bu kadar sanal aleme bağımlı hale gelen bir toplumun
bu şeklide istatistiki bilgilere haiz olması gayet normal
Fakat,islami Realite Allah c.c korumasındadır. 


B - Hayır,bence sanalda evlilik kararı alınmasının bir sakıncası yok ve
bu istatistiki bilgilerinde bir anlamı yok,kişi istediği ile
istediği yerde evlilik kararı alabilir.Sanal veya Reel fark etmez.
İslami Realiteye aykırı bir durum yok bence.


C- Hayır,Sanal sadece tanışma yeri olabilir
evlilik kararının alınacağı yer sanal Alem değildir
Şirketlerin raporları hakkında hiç bir bilgim yok 
ve beni fazla ilgilendirmiyor.İslami Realite  ile bu raporların
bir ilşkisinin  olduğunu sanmıyorum.


D- hayır,İslam Dini ve Sünnet-i Seniyyeye göre 
Sanal alemde evlilik kararı alınması bir Bidat'tir ve
kesinlikle Müslümanların bu yola sapmaması gerekir.
Peygamberimizin Sünnetine aykırı ve İslami Realitede bu konuda 
" Sanal alemde kesinlikle evlilik kararı alınabilir " şeklinde bir ayet 
veya hadis olmadığından şüpheli bir donedir 
ve şüpheli şeylerden de İslami realite bizim uzak durmamızı öğütler.
Çünkü şüpheli olan her şey dinimizce harama daha yakın kapsamdadır.
Fakat,bu raporların gerçeği yansıttığını düşünmüyorum.
İslami Realite ise gençliğin ahirete ve hesap gününe inancının
zayıflamasıyla birlikte toplum üzerindeki etkisinin  kısmen azalmış olabileceğinin düşünüyorum.


E- Ben müslümanım ama bu tür şeyler  beni hiç ilgilendirmiyor
ne raporlar nede islami Realite.Ben sohbet için giriyorum 
banane İslami Realiteden veya sözünü ettiğiniz raporlardan. 


Konu  -4 - islami Sohbet odalarında sizinle yazışmaya çalışan bir userin
ilk hitap tarzı sizce ne olmalıdır ?


A - a.s 
B - Selamün aleyküm
C - Esselamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berakatühü 
D - Merhaba
E - Selamün aleyküm Değerli Müslüman Kardeşim 


Konu - 5 - islami sohbet odalarında örneğin bir erkek
bir bayanla muhatap oluyor ve ilk önce "yaş ve okuduğunuz okul nedir ? " 
sorusunu soruyorsa bunu sormaktaki amacı sizce ne olabilir ?
bu tür sorular sizce islami Realiteye uygunmudur ?


A - Erkeklerin bu soruyu sormasındaki amacı şudur,erkekler  genel olarak 
yaşı kendisinden küçük ve okuduğu okula görede karşısındaki kızın
kültür ve bilgi seviyesinin kendisinden aşağıda olmasını tercih eder.
Böylelikle kızı daha kolay etki altına alacağını düşünür,mesela kız imam 
hatipliyse,erkeğin ilk konusu başörtüsü olur ve hemen nur suresini
ahzap suresini ve araf suresini yazarak ,kızın karşısında hemen bilgili
bir müslüman imajı çizer. 
Bu tür soruları sormasındaki amaç sadece eğitim ve kültür seviyesini
tesbit ederek,ona göre konular ve stratejiler oluşturarak kızı etkilemek 
ve kendi egosunu tatmin eder hale getirmeye çalışmaktır.
İslami Realiteye uygun değildir.


B - Erkekler bu soruları sadece arkadaş olmak ve tanışmak için sorar
İslami Realite beni ilgilendirmiyor.


C - Erkekler her zaman yaşına uygun ve kültür yapısıda kendisine uygun kızlarla 
sohbet etmek ister,bunun İslami Realiteye aykırı bir yanı yoktur.


D - Erkekler,İslami Realiteden uzaktır ve kızlarında yaşı veya okulu 
aslında onların umurunda değildir,sadece iş olsun diye sorarlar.


E  - Erkeklerin tek amacı kızlarla sohbettir,islami kanalda olsa
başka türlü kanalda olsa tek amaçları kızlarla sohbettir
kızların olmadığı bir islami sohbet kanalında
sanırım genç erkekte kesinlikle girerek sohbete katılmaz.
islami Realiteden kasıt nedir anlayamadım. 

Diğer testimiz mikro islami psikometrik test için alttaki linki tıklayınız
http://www.utopya34.tr.gg/42-_-SANAL-ALEM-_-M%26%23304%3BKRO-%26%23304%3BSLAM%26%23304%3B-PS%26%23304%3BKOMETR%26%23304%3BK-TEST-.htm?PHPSESSID=df165144c24128a119cfb3553c324566

SANAL ALEM - MİKRO İSLAMİ PSİKOMETRİK TEST


Selamün aleyküm değerli kardeşim
aşağıda konular ve sizin fikir ve düşünceleriniz
bazında yanıt vermeniz için hazırlanmış 
5 şıktan oluşan cevaplar mevcuttur 
lütfen konuyu okuyarak sizin fikir ve dşüncenize en uygun
şıkkı işaretleyiniz


Konu 1- Sanal Alemde veya bazı sohbet chat
sitelerinde gerçek anlamda sevgi saygı merhamet boyutunda
dostluk ve kardeşliğin oluşturulabiceğine inanıyormusunuz 


A- Sanal Alemde gerçek boyutuyla dostluk ve kardeşliğin 
oluşturulabiceğine inanmıyorum oluşturulduğu sanılsa bile 
böyle Sanal Alem ve bazı sohbet sitelerinde oluşturulmaya çalışılan
dostluk ve kardeşliğinde Sanal alem oluşu yüzünden ve gerçek
yaşamdan soyutlanmış bir yer olduğundan dolayı 
kalıcı ve sağlıklı olabileceğini tahmin etmiyorum
bu gelip geçici bir hevestir bir süreliğine insanın 
kendi nefs-i emaresini tatminden başka bir şey değildir
ve Dini açıdanda uygun değildir


B- evet oluşturulabilir ama böyle dostluk ve kardeşliklerin
kişilerin sanal Alem ve bazı sohbet chat sitelerine
bağımlı hale gelmesine neden olur ve bu uzun süreli 
olursa kişilerin psikolojik yapılarının bozulmasına 
yada kısmen zarar görmesine neden olur 
bu şekilde oluşuda Dini ve Ahlaki toplum yapımıza uygun
bir davranış şekli değildir


C- kesinlikle böyle dostluklara ve kardeşliklere 
duygusal yapılanmalara gerçek manada 
Sanal Alem ve bazı sohbet chat sitelerinde 
rastlanılamaz çünkü bu tür yerlerde kız-erkek sohbeti
ve karşılıklı şakalaşmalar ve gelip geçici sohbetler
bazende seviyesizce ve gayri ahlaki yazışmalar 
dışında hiç bir şey yoktur
ve bu tür boş arayışların ve sahte mutlulukların
sonunun hüsran olduğunu 
genel olarak Dini ve Bilimsel otoriteler
doğrulamaktadırlar Amerikayı yeniden keşfe gerek yoktur
ortada kanıtlanmış gerçekler varken 
hayale dalmayada gerek yoktur
" Ben Sanal Alem etkilenmeyeceğim " diyenlerin bile
zaman içinde etkilendikleri bir gerçektir
Sanal alemin zararsız oluşunun kişiler için 
garantisi yoktur herkes az veya çok etkilenebilir 
ve zarar görebilir 


D- olabilir ve böyle gerçek manada dostlukların 
ve kardeşliklerin olması 
aslında bazı sohbet chat sitelerinin 
genel yapısına ve bu sohbet chat sitelerinde görev
yapan bazı yetkililerin ahlaki yapısına ve yazışılan insanların
kişilik yapılarına bağlı olarak gelişen bir olaydır
fakat bazı sohbet chat sitelerinde gerçek manada 
bazı insanları Realistçe tanımak ve anlamak zordur
ve gerçek niyetlerini anlamakta sadece yazdığı yazılara
bakarak mümkün değildir 
fakat yinede dostluk ve kardeşlik köprüleri kurulabilir  
ancak ne kadar kalıcı ve uzun süreli olabilir 
ve gerçeği yansıtır bu bilinemez


E- Olabilir ama bu dostluk ve kardeşlik 
sekteye uğradığı zamanda
çok büyük üzüntü ve acılara neden olunabilir  
bu yüzden bence hiç böyle 
bir dostluk ve kardeşlik bağına girilmemesi en doğrusudur 
çünkü gerçek yaşamda görüşmemizin 
ve bağımızın devam etmesinin 
gayri mümkün olduğu veya bunun aile akraba ve çevremizce 
hoş karşılanamayacağından
ve bu şekilde bir dostluk ve kardeşlik bağının
başlaması veya kopması hem bizim için hemde karşıdaki şahıs için 
sıkıntalara yol açabileceğinden dolayı hiç başlamaması daha iyi olur 
biraz akıllı ve mantıklı düşünen bir insan böyle saçmalıklara
girişmez ve hem kendine hemde karşıdakine zarar vermez


Konu 2- Sanal Aleme ve Sohbet Chat sitelerine neden girdiniz


A- Bir arkadaşımın tavsiyesiyle boş zamanlarımı değerlendirmek için
yeni dostluklar ve arkadaşlıklar oluşturarak
biraz kafamı dağıtmak için girdim


B- Gerçek hayatımda insanlardan çok darbeler yedim 
ve gerçek yaşamda insanlara güvenim pek kalmadı 
ancak yeni dostluklara ihtiyacım var
Sanal Alem gerçek hayat gibi değil yani insanlar karşınızda değil
ve size zarar veremezler
bu yüzden sanala girerek
bazı duygularımı insanlarla paylaşmak istedim


C- Çeşitli konularda tartışarak beyin jimnastiği yaparak 
fikir-düşünce dağarcığımı
genişletmek istedim
ayrıca başkalarınada bu yönde yardımcı olmak istedim


D- Sanal Alemin ve bazı sohbet chat sitelerinin
insanlara verdiği psikolojik 
zararları ve İslami Realitenin gerçeklerini anlatarak 
insanların mutsuz olmalarını 
acı çekmelerini engellemek için 
Sanal Alem ve bazı sohbet chat sitelerinde yazışıyorum


E- İnsanlarla dalga geçmek ve şakalaşarak eğlenmek için girdim


Konu 3- Sanal Alem ve Sohbet Chat sitelerine girdiğiniz için 
pişmanmısınız ve başkalarına girmelerini tavsiye edermisiniz


A- Hayır kesinlikle pişman değilim ve başkalarınında 
seviyeli sohbet chat sitelerine girmelerini özellikle 
tavsiye ederim


B- Evet çok pişmanım ve ben kendim çok zararını gördüm
başkalarının kesinlikle girmelerini tavsiye etmem
bu tür yerlere gireceklerine kendilerine başka 
meşkaleler bulsunlar kurslara gitsinler yeni hobiler
edinsinler kendilerini geliştirmek için kitap okusunlar
spor dallarıyla uğraşsınlar veya sosyal içerikli
dernek veya vakıf çalışmalarına katılsınlar


C- Evet çok pişmanım gençlik yıllarımın en güzel
yıllarını bilgisayar başında lüzumsuz anlamsız 
gereksiz ve zerre kadar bana ve başkalarına 
faydası olmayan bazende ahlaksız yazışmalarla
geçirdim ve kimseye tavsiye etmem


D- Evet çok pişmanım Allah c.c bana gözler vermiş
nurdan Kuran-ı Kerimi ve Bilimsel-tekniksel yayınları
okumam için ve eller vermiş Dualarla açılması için
ben ise gözlerimi ve ellerimi klavyede kullandım
ve Allah c.c. ın melekleri iki omuzunda kiramen
katibin hafaza melekleri sanalda ne yazmışsam 
aynısını not ettiler ve bu boşa geçen zamanımın 
hesabını nasıl vereceğim bilmiyorum
kimseye tavsiye etmem
bu tür yerlerde boşa zaman harcamalarını


E- Evet çok pişmanım ve bazı arkadaşlarım
Transplantatıon-Comprehensıon vakası 
Öz güven yitirimi veya a-sosyallik gibi 
psikolojik travmalar yaşadılar ve 
gerçek dostlarından ailelelerinden ve akrabalarından
Sanal alem yüzünden koptular
kimseye girmesini tavsiye etmem


Konu 4- Sanal Alem bağımlısımısınız değilmisiniz 
eğer bağımlısı iseniz sizi bağımlı hale getiren 
sebep sizce nedir


A- Hayır bağımlısı değilim bilgisayarı kapattığımda
tüm sanal aleme ait fikir ve düşüncelerim ve oradaki
yazıştıklarım ve yazıştığım kişilerin fikir ve düşünceleri
zihnimden silinir 
bağımlısı olanlar akıl ve mantıklarını kullanamadıkları için 
bağımlısı haline gelmişlerdir 


B- Evet bağımlısıyım çünkü gerçek yaşamımda 
sanaldaki kardeşlerim gibi kimseler yok çevremde
kalabalıklar içinde yapayanlızım


C- Evet bağımlısıyım çünkü fikir ve düşüncelerime
gerçek yaşamımda değer verenler yok çevremde
sanal alemde kendime olan öz güvenimi kazandım
ve sanal alemde kalarak bu öz güvenimi tazeliyorum


D- Evet bağımlısıyım fakat gerçek manada sanal alemde
insanların iç yüzlerini ve gerçek kişilik yapılarını çözmekte
zorlanıyorum çok iyi dostlarımda var algılamakta zorlandığım
bana hiç uymayan girift kişiliklerde var
aslında sanal alemde olmaktan çokda mutlu değilim


E- Evet bağımlısıyım ve beni bağımlı hale getiren
aslında görüştüğüm bir kaç değerli insandır 
görüştüğüm fazla kişi yok bir kaç kişi var
fakat ne zamana kadar bu böyle gider
ve gelecekte bu bağımlılığım sürermi bilemiyorum 
sanırım gerçek yaşantımda beni buradan koparacak
gerçek bir dostum veya arkadaşımın olmayışı yüzünden
sanal alemin bağımlısıyım


Konu 5- Bazı sohbet chat kanallarında bazı Erkekler 
Bayanlarla dalga geçiyorlar 
gereksiz şakalar yapıyorlar bu tür şeyleri Bayanlar
kabul etmeyince hakaret ediyorlar 
veya ahlaksızca kelimeler yazıyorlar 
sizler kendi kız kardeşinize veya kendi kızınıza 
bu tür yaklaşımda bulunanları hoş karşılarmısınız
Bazı Erkekler Bazı Bayanlarla 
duygusal yakınlık içine giriyorlar 
ve kendilerine bayanları aşık ediyorlar 
daha sonra bu birliktelik msn veya başka materyallerde
devam ediyor daha sonra bazı Erkekler
msn veya bazı Sohbet chat sitelerindeki mevcut kimliklerini 
değiştirerek gizleniyorlar ve Bayanları aldatmış oluyorlar
veya başka kimlikle 
başka bir yerde başka bir Bayan ile 
bu duruma benzer bir duygusal yakınlaşma
içine yeniden girebiliyorlar  Bayanlar ise 
aldatıldıkları halde yeniden başka birisiyle 
yeniden duygusal bir yapılanma içine girebiliyorlar 
sizce böyle durumlarda suçlu olan bayanlarmıdır
yoksa erkeklermidir


A- ikiside suçludur çünkü herşey karşılıklıdır 
ikiside belirli oranda zarar görmüştür ve
bunu anladıkları halde yeniden tekrarlamaktalardır


B- erkekler suçludur çünkü sanal alemde
genelde erkekler dürüst değillerdir ve sürekli 
bu tür şeyleri yapmaktalardır 
bayanlar ise aşırı duygusal olduklarından
akıl ve mantıklarını kullanamamaktadırlar 
bu tür yanlışlıklara düşmektedirler


C-Bayanlar suçludur çünkü bazıları bu tür olaylarla 
karşılanların anlattıklarını bilmektedirler ve kendilerininde
bir gün böyle durumlara düşeceklerini bildikleri halde
çekinmeden bu tür yerlere girmeye devam etmektedirler


D- Aslında suçlu bazı değerlerini yitirmiş olan 
gençliğe sahip çıkmayan bu toplum yapısıdır
birde bazı sohbet chat kanallarındaki
bazı yetkililerin ahlaksızlıklara göz yumması yüzünden
gençler zarar görmektedirler 
ancak bütün görevliler böyle değildir 
ve her sohbet chat kanalıda böyle değildir 
çok seviyeli olan sohbet chat kanalları
ve çok seviyeli ve ahlaklı görevlilerde vardır


E- En başta suçlu bu gençler değil gençlerle yeretince 
ilgilenmeyen ailelerdir okullarda ise Matematik Fizik Kimya
öğretilmekle ahlaklı ve seviyeli gençlik 
oluşturulmaya çalışılmaktadır
bu toplum yapısı bu haliyle gençleri kuçaklayamaz haldedir 
ve asıl suçlu bu toplum yapısıdır     

Diğer testimiz mikro islami sanal test için alttaki linki tıklayınız
http://www.utopya34.tr.gg/43-_-SANAL-ALEM-_-M%26%23304%3BKRO-%26%23304%3BSLAM%26%23304%3B-SANAL-TEST.htm

SANAL ALEM - MİKRO İSLAMİ SANAL TEST

Aşağıda 5 konuluk bir test  mevcuttur
lütfen önce konuyu okuyunuz 
ve şıklardan sizin fikir ve düşüncenize göre
en uygun olanı işaretleyiniz

1- konu : Sizce " sohbet " deyiminin literatürdeki 
ve Bazı Sohbet Chat kanallarındaki anlamı nedir 
ve bazı Sohbet Chat kanallarındaki yazışma tarzı
sizin düşüncenize göre
Dinimize ve Toplumsal ahlak yapımıza uygunmudur

A- Edebi anlamda veya literatürde 
sohbetin anlamı şudur
Herhangi bir fikir veya düşünceyi
veya  konuyu  yazarın karşısında biri varmış gibi 
günlük, sıradan ve rahat bir dille anlattığı 
fikir yazılarıdır.
Herhangi bir kanıt kaygısı yoktur.
Yazının çerçevesini yazıyı yazanın fikirleri oluşturur.
Bu yönüyle edebiyatta fıkra türüne çok benzerler.
Dilindeki sadelik ve rahatlık yönünden de
edebiyatta denemeyi andıran söyleşiler
daha uzun soluklu yazılardır. 
Söyleşiler bazen röportaj ile de karıştırılırlar. 
Ancak aralarında çok temel bir fark vardır.
Söyleşiler tek kişilik yazılardır. 
Oysa röportaj, bir uzmana 
ve bir de, röportajı yapacak kişiye ihtiyaç duyar.
sanal alemde ise sohbet buna yakın tarzda olmalıdır
herhangi bir fikir ve düşünceyi açıklamak 
ve karşıdakininde bu konudaki fikir ve düşüncelerini alarak 
zihinsel gelişime katkıda bulunmaktır
fakat sohbet chat sitelerinde 
bu tür bir yaklaşım ender görüldüğü için 
ve istisnalar dışında bazı sohbet chat kanalları 
bazı erkekler tarafından 
bazı bayanlarla dalga geçilen bir mekan olarak 
kullanıldığından dolayı 
ne dinimizce nede toplumsal ahlakımızca 
uygun statüde değildir

B - Literatürdeki anlamını bilmiyorum
ama Sanal Alemde 
ve bazı Sohbet Chat sitelerinde kızlarla dalga geçmek 
ve eğlenmek için yapılan yazışmalardır 
dinimizce ve toplumsal ahlakımızca 
durum nedir bunu bilmiyorum 
ve bazı Sohbet Chat sitelerinde bunun anlamını bilerek
yazışanlara rastlamak zordur istisnalar hariç

C - Literatürdeki anlamını bilmiyorum 
zaten literatürdeki anlamı ile ilgilenildiğini sanmıyorum 
böyle konularla ilgilenen kültürlü kişilerin 
pek fazla bazı Sohbet Chat sitelerine girdiklerini
ben görmedim 
Sanal Alem ve bazı Sohbet Chat siteleri istisnalar dışında 
genel olarak kültürsüz kişilerin tercih ettikleri 
bir fikir ve düşünce paylaşım mekanizmasıdır

D - literatürdeki anlamı beni hiç ilgilendirmiyor 
ve dinimizce veya toplumsal ahlakımızca
uygun olup olmadığıda beni pek ilgilendirmiyor 
zaten o kadar dinine ahlakına düşkün olan biri 
bazı sohbet chat sitelerine girmez onun yerine İslami Portal
islami Wikipedia-islami İnternet Ansiklopedisi 
veya ciddi yazılar yazılan İslami Forum veya Web Sitelerine girer 
veya kitap okuyarak kendi fikir ve düşüncelerini geliştirir
fakat bazı Sohbet Chat sitelerinde
çok farklı kişilikte insanlarda olabiliyor   
Dinimize ve Ahlakımıza uygunluğu aslında yazışılan kişilere 
veya bulunulan ortamın seyrine göre değişir 
sanıyorum beni sohbetin gerçek anlamı ilgilendirmiyor 
ben bilgi ve kültürümü geliştirmek için sohbet etmiyorum 
maksat hoş zaman geçirmek ve şakalaşmaktır

E - literatürdeki anlamını bilmiyorum 
zaten Sanal Alem yada bazı Sohbet Chat sitelerinde 
kültürel sanatsal konulardan bahsedildiğini pek görmedim
Dini veya Ahlaki açıdan uygun olabilir 
ama bunun için gerçekten bu konunun uzmanları tarafından hazırlanmış bir islami Formasyon gerekmektedir 
ve sıtenın genel yapısı buna göre şekillendirilmelidir
fakat ülkemizde Sanal Alem ve bazı Sohbet Chat sitelerinin 
alt yapısını geliştirip değiştirecek
bilimsel ve teknolojik alt yapı mevcut olmadığından dolayı 
bu şekliyle kullanılması zorunluluktur 
 fakat Toplumsal Ahlakımıza ve Dinimize göre 
bu şekliyle kullanmak sanırım yanlıştır  

2 - Konu : Sanal alem ve bazı Sohbet Chat kanallarında
Bayanlarla ahlaksızca yazışılmasının altında yatan
gerçekler nelerdir

A - Bazı erkeklerin gerçek yaşamlarında 
kesinlikle bazı Sohbet Chat sitelerindeki gibi
Bayanlarla konuşmaları mümkün olmadığından dolayı 
ve Sanal Alemde birebir temas olmadığından dolayı 
ortamdaki rahatlık onlara bu yönde hareket etmelerini sağlamaktadır
istisnalar vardır 
ancak istisnalar geneli ifade etmemektedir
ve olumsuz alışkanlıklar devam etmekte olup 
genel kaide şer olarak devam etmektedir

B - Bazı erkeklerin ahlaksız oluşu sadece sanal alemle 
sınırlı birşey değildir genel olarak gerçek yaşamdada 
toplum yapımızdada ahlaki çöküşün neticeside
ülkemizin erkeklerinde büyük bir manevi çöküş 
ve ahlaksızlık görülmektedir 
Sanal Alem sadece bunun bir küçük uzantısı veya 
farklı bir varyasyonel yansımasıdır 

C - Bazı erkeklerin gerçek yaşamlarında elde edemedikleri her türlü fantaziyi sanal alemde gerçekleştirmeye çalışmalarından ötürüdür

 D - Bazı erkeklerin bu şekle gelmelerinin asıl sebebi 
Sanal Alem ve Sohbet Chat teknolojisinin 
bize Batıdan gelen bir lüks oluşu ve Batıdan gelen her lüksün incelenmeden araştırılmadan bünyemize alınmasının sonucudur
 ve zaten Batıdan bizler bilim ve kültür yerine 
sürekli Batının Ahlaksızlığını almışızdır

E -  Sanal Alem ve Sohbet Chat sitelerindeki bazı erkeklerin 
Bayanlarla ahlaksızca yazışmalarının temelinde 
aslında yıllardır süregelen Kadına değer verilmeyişinin
gerçek toplumsal boyuttan Sanal boyuta taşınmasıdır  


3 - Konu : Bazı Sohbet Chat sitelerinde Bazı erkekler 
Bayanlarla sohbet ederken zihinlerinde Bayanları
nasıl şekillendirmektedir 
ve bu Bayanları nasıl veya hangi yönde etkilemektedir 

A - Bu sanırım kişiden kişiye göre değişir 
ancak bayanlar kesinlikle yazılanları doğru ve gerçek olarak kabul ederek karşısındakini yazılarına göre değerlendirirler halbuki yazılanlarla gerçek düşünce ve fikirlerinve karşılarındaki yazıştıkları erkeklerin istisnalar dışında 
gerçeklerle  zerre kadar ilgisi ve alakası yoktur 
ve bazı bayanlar bazı erkeklere lüzumsuz yere
" ben onu tanıyorum " gibi saçma sapan bir iddia ile 
güvenmektedirler 
bu yüzden sanal alemden kötü yönde etkilenen ve
her zaman aldatılan taraf bayanlar olmaktadır

B- Bazı erkekler karşıdaki Bayan için hayalinde 
kız kardeşinin profilini çizmektedir  
veya Ablasının profilini çizmektedir 
bazılarının ise ne zaman nasıl bir profil çizdiğini 
tahmin etmek gerçekten güçtür
bayanlar bu kardeşlik duygusundan iyi yönde etkilenirler

C - Bu sanırım niyet-cüzzi irade-kader üçgenine göre şekillenmektedir iyi yöndede kötü yöndede etkileşim mevcut olabilir 

D - İstisnalar dışında bazı erkekler sanırım hayallerinde 
Fotomodel veya Manken bir Bayanın profilini çizmektelerdir 
bazı bayanlar ise kendilerine bu yönde bir iltifat geldiğinde memnun olurlar 
bu onların doğalarında vardır 

E - Bazıları ise profil çizmekten çok dalga geçmeyi tercih ederler ancak bayanlar 
ahlaksızda olsa dalgada geçse espritüel erkeklerden hoşlandıklarından ilk etapta iyi yönde etkilendiklerini sanırlar ama belirli bir süre sonra mutlak sonları hüsrandır

4 - Konu : Bazı Bayanların sanal alemde zarar görmelerinin 
sebebi sizce nedir

A - Bazı  Bayanların Sanal Alemin zararlarını anlatan veya dinimize ahlakımıza uygun olmadığını anlatan
 bu konuda yazılmış Bilimsel ve Dini kaynakları
 yeterince incelememeleri
 ve  daha önceden yaşanmış tecrübelerden ders almamaları 
ve " bana birşey olmaz " diyerek 
Sanal Alem veya bazı Sohbet Chat kanallarında 
kalmakta direnmeleri ahlaksız bir erkekle yazışarak samimi olduklarında başka birisinin 
o yazıştığı erkeğin ahlaksızlığını kanıtlamaya çalıştığında inatla ahlaksız erkeği savunarak ve ona şüphesiz güvenerek gerçekleri görmemekte direnerek ahlaklı insanları dışlayarak ahlaksızlığı normal görmeye başlamalarındandır aslında bayanların karşısında yazıştıkları erkekleri kesinlikle gerçek manada tanımadıkları ve gerçek manada tanımalarının sanal alemde mümkün olmadığını kabul etmemeleri asıl zarar görmelerinin ana sebebidir
 
B - Kendilerine bu konuda nasihat veren 
büyüklerini dinlememeleri 
ve sanal alemde bazı iyi niyetli bayanların veya iyi niyetli erkeklerin 
bu konudaki defalarca yaptıkları ciddi tarzdaki
uyarılarından sıkılarak 
genel olarak espri yapan ve dalga geçen erkeklerle yazışmaya devam ederek eğlenmeye çalışmalarıdır

C - Sanal Alemde ciddi yazışan veya ahlaki konulardan bahseden
 bazı erkekleri bayanlar " Sen islam kanalına gitsene " diyerek dışlayarak genel olarak ahlaksız erkek tiplerinin  iltifatlarından ve anlamsız gereksiz boş ve faydasız yazılarından hoşlanmalarıdır

D - Sanal Alemde dini veya ahlaki konular yazanları
 samimi bulmayarak kendileriyle ahlaksızda olsalar her kelimeyi düşüncesizce içinden geldiği gibi yazanların daha dürüst ve samimi olduklarına inanmalarıdır ve elbette bu tür sohbetlerin sonucuda ahlaksızlığın had safhaya çıkması gayet doğaldır

E - Duygusal davranmaları ve bazı erkeklere sürekli merhametli davranarak  onların her türlü fikir ve düşüncelerini saygıyla karşılamalarıdır 
 
5 - Konu : Bazı Erkeklerin sanal alemde 
yalan konuşmalarının 
ve dürüst davranmamalarının sebebi sizce nedir 
  
A - Genel olarak istisnalar dışında bazı Bayanlar 
hoşca vakit geçirmek için sanal aleme girdiklerinden 
ve Bayanlara yalanda olsa iltifat ederek şakalaşan
ve espri yapan erkeklerden ve yaşları genç olan
 bekar erkeklerden hoşlandıklarından
o tür erkeklerle yazışmayı tercih ederler
 ve kesinlikle dürüst davranarak 
" Ben Erkeğim 43 yaşındayım evliyim iki çocuğum var
 ve buraya Sanal Alemin zararlarını 
ve İslami fikir ve düşüncelerimi açıklamaya geldim " 
diyen ve karşısındaki bayanı 
kız kardeşi yerine koyarak 
uyarmaya çalışan 
korumaya çalışan bazı erkeklerle yazışmayı tercih etmediklerinden 
bu yüzdende bazı bayanların karşısında yazışmaya devam etmek ve yardımcı 
olmak isteyen
bazı erkeklerin  yazışmaya devam etmeleri için
 mecbur yalan konuşmak zorunda kalmalarındandır 
bu yüzden erkekler bekar ve yaşını 20 
veya bayanın yaşına yakın bir rakkamla  ifade etmektedirler 
ve doğrulukla değil yalan ile başlayan sohbetin 
elbette zaten yalan ile devam etmeside bayanın bu yanlış tercihi yüzünden 
 bir zorunluluk haline gelmektedir ve elbette her zamanki gibi zarar görenler yine bayanlar olmaktadır

B - Bazı Bayanların fikir ve düşünce alışverişi için
 yapılacak sohbetten ziyade yaş iş isim gibi konularda
 titiz davranmaları yüzünden bazı erkekler 
kendilerini onlara beğendirmek için yalan konuşmaktadırlar

C - Bazı erkekler gerçek yaşamlarındada dürüst kişiler olmadıklarından sanal alemdede kendi kişiliklerini ortaya koyarlar ve dürüst olamazlar 

D - Erkeklerin bazıları zaten Sanal Alemi yalanların oluşturduğu bir mekan olarak gördüklerinden yalan yazılar yazmayı bir alışkanlık ve  gelenek haline getirmişlerdir 

E - Bazı erkekler Sanal Alemi bayanlarla dalga geçmek için oluşturulmuş bir mekan olarak gördüklerinden 
kesinlikle yalan yazılması gerektiğini
 ve doğruluğun Sanal Alemde asla bir işe yaramayacağını 
ve dürüst olanların Sanal Alemde yerinin olamayacağını ve dürüst olanların sanal alemde zarar gördüklerini bildiklerinden
asla dürüst olmamaktadırlar 

Diğer testimiz sanal mikrometrik test için alttaki linki tıklayınız
http://www.utopya34.tr.gg/46-_-SANAL-ALEM-_-SANAL-M%26%23304%3BKROMETR%26%23304%3BK-TEST-.htm

 SANAL MİKROMETRİK TEST

SANAL MİKROMETRİK TEST 

Aşağıdaki hazırlanmış
5 konuluk sanal testimizde 
önce konular yazılmış
daha sonra şıklar verilmiştir
önce konuyu okuyunuz 
sonra sizin fikir ve düşüncenize en uygun
yanıtın bulunduğu şıkkı işaretleyiniz

Konu : 1- Sanal Alem ve Sohbet Chat sitelerinde
bazı erkekler bayanlarda yazışır ve bir süre
sonra aşık olduklarını ifade ederler gençlerin 
bu aşkları sizce ne tür bir aşktır 
ve sizce aşk ile sevgi arasındaki fark nedir ?

A- Sanal Alemde oluşan aşk nefsani bir aşktır 
ilahi aşk statüsünde değildir 
ve gençler karşıt cinsten
hoşlanma ve aşk ile sevgiyi birbirine
karıştırmaktadırlar 
1 hafta yazışan " seni seviyorum " 
diyerek lisan-ı aşk ile karşıt cinsle
yakınlık kurmaya devam etmektedirler
aşk kutsal bir kavramdır 
ve çocuk oyuncağı değildir
toplumumuzda ahlaki kavramlar
merhamet sevgi ve aşk gibi kavramlar
reel anlamlarını yitirmiştir
Sanal Alem ve Sohbet Chat sitelerindede
herşey bayağılaşmıştır aşk ile sevgi
kavramlarıda bayağılaşmış 
ve gerçek değerini kaybetmiştir
ve gençler sevgi ile aşk kavramını
karıştırmaktadırlar sevgi ömürlüktür 
aşk geçicidir ve aşkın 9 çeşidi vardır

B- Peygamberimiz Hz.Muhammed s.a.v 
Efendimiz bir hadis-i şerifinde
" ben dünyada üç şeyi sevdim 
güzel koku - namaz - saliha ve mümine kadın "
buyurmaktadırlar 
Peygamberimiz s.a.v efendimizin
buyurduğu sevgi kavramlarından
kadına olan sevgisi çok farklı bir 
sevgidir ve içinde çok farklı 
sevgi varyant ve varyasyonlarını barındırır
sadece kadına fiziki bağlamda bir sevgi 
değildir bu Peygamberimizin sevgisi
yaratılanı yaratandan ötürü sevmek
ve diğer sevgi varyant ve varyasyonları
hem ilahi sevgi ile bağlantılı kavramlardır 
hemde insani ögeler ile bağlantılı kavramlardır
Sanal Alemdeki Sevgi ve Aşk kavramları ise
bazen akıl ve mantık cizgisinden uzak 
aşırı duygusallık yüklü 
bazen karşıt cinse aşırı ilgiyle paralel gelişen
cinsellik içerikli şekillerde cereyan etmektedir
ve bu şekliyle Realist çizgiden uzak 
kutsal aşk kavramıyla ilgisi alakası bulunmayan 
bir yakınlaşmadan ibarettir 
bu tür bir yakınlaşmaya gerçekten aşk denemez
sevgi ise ömürlüktür sanal alemde oluşması zordur

C- Sanal Alemde aşk olmaz
olsada sürekli olmaz
birisi Almanyada diğeri İstanbulda
gerçek manada birbirlerini tanımıyorlar
ve erkeklerin bayanlardan hoşlanması ile 
sevgi ve aşk farklıdır
erkeklerin bayanlardan hoşlanması 
yaratılış fıtratının bir gereğidir 
ancak bu erkeklerin bayanları 
üzmeye kırmaya incitmeye 
hakları olduğu anlamına gelmez  
bayan ancak erkeğin yazmış olduğu
edebiyatsal yazı metinlerine 
yazılarına aşık olur kendisine değil
bu gerçek aşk değildir 
karşıt cinsten hoşlanmanın
kutsal olan ve geniş açılımlı 
sevgi kavramıylada ilgisi yoktur

D- Sanal Alemde aşık olunabilir 
ama bu aşk uzun süreli olabilirmi bu
çok şüpheli bir durumdur
bazı erkeklerin tercihi genel olarak
1 hafta ile 3-4 ay arası süren 
sanal aşklardır sonra başka bir aşk
ararlar kendilerine 
çünkü mutlaka karşısındaki
bayandan her türlü talep ve isteklerine 
yanıt alma beklentileri vardır 
bu olamayıncada aşk sona ermektedir
hiç başlanmasa daha iyi olur bence
çünkü acı ve üzüntü verir
Dini açıdanda hiç bir ayet ve hadiste
" Chat kesinlikle helaldir " şeklinde 
bir açıklama okumadım 
ve bu konuda çok farklı yorumlar var
bunlara inanarak dini hükümde vermek
sanırım sakıncalıdır
ve şüphelidir bazı durumlarda ve yine
bazı durumlarda gerçekten sohbetin  
haram ve düşüncesel zina hükmünde
olduğunu biliyorum 
sanırım bunu herkeste benim gibi
biliyor fakat bildiklerini itiraf etmekten
korkuyorlar çünkü vijdanları rahatsız 
olmaktadır bu yüzden dini hükümleri 
duymazdan gelirler
  
E- Bu biraz kişiden kişiye 
değişen bir durumdur 
sanal alemde aşıkta olunabilir 
sevgilerde yaşanabilir 
ama bunun İslami Realitede
yani Kuran-Sünnet-İcma-Kıyas
çizgisindeki hükmü nedir
ve ayet ve hadislerde 
bu durum nasıl değerlendirilmiştir 
ve müslümanlar olarak nasıl 
bir çizgide bulunmamız gerekiyor 
bu konu ayrı bir araştırma konusudur
ve bu konuda çeşitli araştırmalar
yapılmış ve deklare edilmiştir 
ama işin gerçeği ben bu tür
yazıları hiç okumadım
ancak Kuran-ı kerimde 
erkeklerin bayanlardan 
bazı yönden üstün yaratıldıklarını 
fakat asıl üstünlüğün 
takva derecesinde olduğunu
biliyorum
bu yüzdende ülkesinde ve insanların
gözünde belki üstün olan Firavundu
ama ona itaat etmeyen ve Allah c.c 
itaatinden vaz geçmeyen firavunun eşi
Asiye cennetle müjdelenen dört kadından 
birisidir 
   
Konu : 2- " Nefs-i emaresine 
her durumda hakim olabilen
gençlik dünya ve ahiret hayatında 
mutlak saadete erer " cümlesini
Sanal Alem ve Sohbet Chat 
sitelerindeki karşıt cinsler 
arasındaki sohbet bağlamında
düşünürsek aşağıdakilerden
hangisi sizce doğrudur

A- sanal alem ve sohbet chat siteleride 
dünyadaki her yer gibi aslında 
bizim için fani dünya hayatının
ahirete açılan imtihan sahnelerinden 
birisidir 
ve her yazdığımız kelimeyi kiramen
katibin melekleri yazmakta 
ve Allah c.c yazdıklarımızı görmekte
ve hesap gününde karşımıza bu
yazdığımız her söz gelecektir mutlaka
bu yüzden nefs-i emaremize sahip olmamız 
gerekir ve İslami Realite hükümlerinin dışına
çıkmamalıyız aksi takdirde mutlaka
musibete uğrayan ve dünya ve ahirette
bedbaht olanlardan olabiliriz

B- Dünya ve ahirette mutluluğun
anahtarı nefs-i emarenin zevlerinden 
ve şeytani tuzakların etkisinden 
Allah c.c. a sığınarak
islami eğitim-kültür-ahlak ve iman seviyemizi 
yükselterek takva derecemizin 
nefsani arzularımıza galip gelmesini sağlamaktır
bir müslüman olarak
sanal alem ve sohbet chat sitelerindede
bu doğrultuda hareket etmeliyiz

C- Sanal alem ve sohbet chat 
sitelerinde karşıt cins ile yazışmakla 
Nefs-i emarenin doyumsuzluğu bitmez
ve onu doyurdukça açlığı artar
buna karşı en iyi çözüm nefsani oruçtur
veya sanal alem yerine gerçek yaşamda
buna en kalıcı en akıllı ve en ahlaklı 
çözüm yolunu  bulmaktır    

D- Sanal alemde nefs-i emareye
sahip çıkmak her müslümanın görevidir 
ancak benim iradem çok zayıf 

E- Sanal alemde nefs-i emareye
sahip çıkacağız diyerek 
karşıt cinsle yazışamazsak 
gerçek alemde birlikte olma fırsatımız yok
veya gerçek yaşamda güvenilir insan yok
ve karşımızdaki insanı sanal alemde 
gerçek hayat gibi uzun süre tanıma 
fırsatımız yok veya sanal alemde
sanırım gerçekteki kadar zarar görmeyiz 
ama Dini hükmü nedir bilmiyorum
sohbet ayrı bir konudur
ancak dini hükümler 
ve gerçek anlamda 
islami sohbet ayrı bir konudur 
 


Konu: 3- Ailelerin çocuklarını
Sanal Alem ve Sohbet Chat 
sitelerinden korumak bağlamında
yeterince bilinçli olduğunu
düşünüyormusunuz

A- Hayır düşünmüyorum
çünkü Anne-Baba kendi
çocukları kadar bilgisayar veya sanal alem
konusunda yeterince bilgili olmadıklarından
çocuklarını bilgisayar konusunda kontrol
altında tutamamaktadırlar
çünkü çocuklarının 
bilgisayarı okula hazırlık dersleri
veya bilgi kültür ağı için değil 
başka amaçlarla kullandıklarını tesbit etmek 
için bilgisayar konusunda bilgili olmaları gerekir
fakat çoğu aile bu konuda bilinçsizdir

B- Aileler genelde çocuklarının
evin dışında olmalarından daha çok
evin içinde bilgisayar başında
veya sanal alemde olmalarından 
( kimi aileler ) memnundurlar
bu yüzden bilgisayar
veya sanal alem ile 
paralel gelişen diğer olaylara karşı
bir önlemleri pek yoktur

C- Bazı aileler 
Sohbet chat sitelerinde çocuklarının 
psikolojik-manevi yönden
zarar görebileceklerini düşünmezler
çünkü sanal alemi gerçekle ilgisi
olmayan ve gerçeklerden çok farklı 
bir mekan olarak görürler   

D- Bazı ailelerde hem ebeveynler 
hemde çocuklar sanal alemde
olduklarından ebeyevnlerin çocuklarına
verdikleri öğütler tesirli olmamaktadır
tıpkı sigara içen Babanın oğluna
yanlış örnek olması ve oğluna 
sigaranın zararlarını anlattığında tesirli 
olmaması gibi 

E- Sanal alem hakkında aileler bilinçlidir 
ve bu bilincide çocuklarına aktarırlar  
       

Konu: 4- " Ben karşıt cinsle 
Sohbet ve Chat yapıyorum
iyi niyetliyim 
ve benim kalbim temiz ve tövbe kapısıda 
açık " cümlesi baz alındığında 
aşağıdakilerden sizce hangisi doğrudur 

A- " kalbim temiz " kelimesi 
Şeytanın en çok sevdiği 12 tatlı cümleden 
birisidir ve toplumumuzda genel olarak 
" namaz kılmıyorum ama kalbim temiz "
gibi yorumlara neden olan ve
söz ve yazıyla ifadesi 
artık bir anlam taşımayan
ve sözle değil davranışlarla 
gösterilmesi gereken 
ve ancak öyle algılanılabilen
bir cümleler dizisindendir
kimin kalbinin temiz veya temiz olmadığınıda
tesbit merci insan değil yalnızca Allah c.c
olduğundan kişilere gerçeği kapalı bir terimdir 
bir anlamı yoktur 
sanal alemde ise kesinlikle bir anlam ifade etmez
çünkü nefs-i emarenin etkisinin
sürekli arzu ve istekleri tetiklediği sanal alemde
kalbin kirlenmesi anlık bir olaydır 
ve niyet denilen done sabit olmayan ve değişken bir
düşüncesel faktördür
tövbe kapısı mutlak açıktır 
fakat sohbet chat sıtelerinde 
uygunsuz halvet ve düşüncesel
zina durumuna sürekli düşülüyorsa 
bunu bilerek sanal alemde 
bulunmakta inat etmek 
sanırız tövbe kapısının açık olduğunu
düşünerek sürekli aynı günahı ve haram fiili
işleme alışkanlığını doğurur
bir müslüman içinde bu hayırlı bir şey değildir 
ve karşılığında mutlaka bir musibete 
uğrayabilir

B- Ben kalp temizliği ve niyetin önemli olduğuna
inanıyorum elbette tövbe kapısı açıktır

C- Ben kalp temizliği veya niyetin iyiliği gibi
kavramlara pek inanmıyorum
herkes neyin ne olduğunu ve kendinin
nasıl bir yapıda olduğunu 
ve kendi psikolojisini nasıl etkileyebileceğini
ve ne gibi olumsuz durumlar ile karşılaşabileceğini
ve günah ve haram bataklığına
sürüklenebileceğini çok iyi biliyor aslında

D- Ben kalp temiziliği veya niyetin önemini
biliyorum ve tövbe kapısıda mutlaka açıktır
ancak sanal alemin bir yazışma yüzüne 
haram ve günaha bulaşmaya değer bir yer olduğunu
düşünmüyorum

E- hata insan içindir kalp temizde olsa
niyet iyide olsa insan hata yapar 
ve tövbe eder önemli olan hatalardan ders almak
ve aynı hatayı bir daha işlememektir  

Konu: 5- " Karşıt cinsle illa Sanala Alemde 
mutlaka islami sohbet yapacak değilim
her türlü sohbet yaparım " cümlesi için 
aşağıdakilerden hangisi doğrudur

A- Hayır Dinimizde kesinlikle 
sanal alem ve sohbet chat sitelerinde
karşıt cinsle her türlü sohbetin 
yapılabileceğine ilişkin 
ve bunu destekleyici ne bir ayet 
nede bir hadis mevcuttur 
bu Batıdan gelen ve dini içerikli olmadığı takdirde 
bidat kapsamında sayılabilecek bir sohbet tarzıdır
ve müslümanların bu tür sohbet tarzlarından
uzak durmaları gerekmektedir

B- Hayır Dinimizde sadece evlilik maksadıyla 
karşıt cins ile yazışmaya izin verilmiştir 
bunun yeride sohbet sıtesı değil
ciddi anlamda oluşturulmuş evlilik amaçlı
kurulan resmi web siteleridir
veya dini içerikli konular için yazışmaya izin verilmiştir
bununda yeri sohbet sitesi değil
islami sohbet sitesidir 
ve nasıl bir şekilde sohbet edilmesi gerektiği
hakkında veya nasıl kıstaslarla sohbet edilirse
haram ve günaha bulaşılmayacağı hakkında
bir yığın yazı dizisi vardır
kimse bu yazıları okumuyorsa
ve hala bazı sohbet chat sitelerinde 
sohbet etmeye çalışıyorsa
Allah c.c bunun hesabını elbet onlardan soracaktır
başka türlü konularda karşıt cins ile sohbetin caiz
olduğuna dair dini bir otoritenin beyanı yoktur 
ve hiç bir dini ve bilimsel otoritede
sohbet chat sitelerini kesinlikle savunmamaktadır
bu sohbet chat sitelerinin 4000 civarında
oluşu bu sitelerde sohbetin dinimizde 
caiz olduğu anlamınıda taşımaz 

C- Herkes aslında her yerde her kişiyle
her türlü şeyin konuşulamayacağını 
çok iyi biliyor fakat nefs-i emaresine yenik
düşüyor ve gereksiz yere haram fiile bulaşıyor

D- Bence yazışılabilir bunda bir sakınca yoktur 
nasıl olsa karşıdakini görmüyoruz ve gerçek manada
tanımıyoruz benim dini hükümlerle pek ilgim yoktur
ancak islam dininde reel-sanal diye bir ayrım yoktur
ve bir müslümanın uyması gereken tüm kurallar
Kuran ve hadislerde açıklanmıştır
islam dini kesinlikle erkek-kız flörtüne izin vermez
bu yüzden müslüman birisi Kuran ve hadislerde 
buyurulan haramlara riayet etmelidir
hem müslümanım demek 
hemde her türlü 
haramın ve ahlaksızlığın olduğu 
bazı sohbet sitelerine durumun böyle olduğunu
bile bile girerek 
sonrada " niyetim iyiydi kalbim temizdi "
gibi boş lafların arkasına sığınarak
müslümanlıktan bahsetmek saçmalıktır
madem müslümansın ve sohbet sıtesıne gırdın
bari islam dinini anlat 
veya sanalın zararlarını anlat
lüzumsuz yere karşıt cinsle sohbet ederek
boş laflarla zaman geçirmek
islam dininde zaten caiz değil
benim dini realite ile işim olmaz 
ama
müslümanım diyenlerde 
ikiyüzlülük yapmasınlar    

E- Diyanetin fetvasında islami ve ahlaki çerçevede
olması şartıyla sohbet edilebileceğini 
amacın fikir ve düşünce alışverişi olması gerektiği belirtiliyor
ancak nefs-i emarenin etkisi ağır basar ise 
bu sohbetin terk edilmesi gerekir 
yoksa devamında haram fiil işlenmiş olur

Diğer testimiz sanal teknoislam mikro test için alttaki linki tıklayınız
http://www.islam-green34.com/index.php?topic=497.0 

--------------------------------------------------------------------------------
SANAL TEKNO İSLAM MİKRO TEST

Aşağıdaki hazırlanmış
5 konuluk sanal testimizd e 
önce konular yazılmış
daha sonra şıklar verilmiştir
önce konuyu okuyunuz 
sonra sizin fikir ve düşüncenize en uygun
yanıtın bulunduğu şıkkı işaretleyiniz

1- Konu: Sanal alemde 
bir dini sohbet ve chat sitesinde
müslüman gençler 
bir islami çalışma grubu oluşturmuşlardır 
bu grup üyeleri çeşitli sohbet kanallarında 
İslami Realiteyi savunmak 
ve sohbet chat sitelerin deki 
olumsuzlu kları ortadan kaldırmak 
müslüman gençlerin 
sanal alemde dinsel ve psikolojik yönden
görebilecekleri zararları engellemek amacıyla
bu grup çalışmasına başlamışlardır
fakat grup elemanlarından 
bir erkek üye ile bir bayan üye arasında
duygusal bağlamda bir yakınlaşma oluşmuştur
ve bu duygusal yakınlaşma grup birlikteliğine 
farklı bir örnek teşkil ederek
grup'a zarar vermeye 
ve çalışmaları olumsuz yönde 
etkilemeye başlamıştır 
sizce bu tür durumlar İslami Realiteye uygunmudur
uygun değilse bu tür sanaldaki yaklaşımları önlemek için 
neler yapılmalıdır

A- Bu tür sanaldaki yaklaşımlar ne Reel alemde 
nede Sanal alemde İslami Realiteye uygun değildir 
kız-erkek duygusal yazışmaları ve aşk ile İslami Mücadelenin
bir ilişkisi yoktur 
elbette sanal alemde dini konular bahane edilerek 
kız-erkek yazışmaları yüzünden 
İslami realite ve müslüman gençler zarar görmektelerdir 
fakat böyle olumsuzluklar yüzünden
sanal alemden çıkmakta çözüm değildir 
çünkü Ahmet ve Ayşe kardeşimiz oradan çıksa bile
Mehmet ve Fatma kardeşimiz oradadır 
ve orada olanların sayısının
sürekli arttığı ülkemizde 
mutlaka birilerin inde orada bulunarak
gerçekten İslami Realiteyi zor ve imkansız görülse bile 
savunmaya mecbur olduğu aşikardır 
çünkü sanal alemdeki Ahmet-Fatmada 
bizim müslüman kardeşimizdir 
ve birileri sanal alemde onları uyarmak için 
bulunmadığı zaman onlara Reelde ulaşmak
mümkün değildir 
ve biz bu müslüman kardeşlerimize gerçekleri anlatmıyorsak
ve birilerin in anlattığı yalanlarl a 
dinsel ve psikoloji k yönden zarar görürlerse
bizlere Allah c.c bu müslüman kardeşlerimize 
islam kardeşliği adına sahip çıkmadığımız için
mutlaka hesap soracaktır
amaç İslami Mücadele ise 
bu mücadele İslam Kardeşliği statüsünde birlikte yapılmalıdır
birlikte karşılıklı aşklar ile İslami Mücadele yapılamaz
Dinimizde de böyle bir yaklaşıma yer verilemez
ne İslam Tarihinde nede Dinimizde 
kız ve erkek arasındaki romantizm yüklü atmosferle 
" canım tatlım hayatım birtanem " ile başlayan
yazışma tarzlarıyla İslami Realite savunulamaz  

B- Bu tür yaklaşımlar doğru değildir 
İslami Realiteyi sanal alemde savunmak 
Dini konularda yazışmak 
herkesin harcı değildir 
bilinçli olmak gerekmektedir
akıllı ve bilgili olmak gerekmektedir 
İslami eğitim-kültür-ahlak ve iman seviyesinin
nefs-i emare seviyesinin üstünde 
ve takva derecesininde 
yüksek olması gerekmektedir
yoksa karşıt cinsin etki alanında kalan bir İslami Mücadelede 
İslami Realiteni n savunulması çok zordur 
islami Realite bilinçli olarak savunulamıyorsada
savunanla ra destek olunmalı ve İslami Realiteye
aykırı davranışlarda bulunanlarla
sohbet edilmemeli ve uyarılmalıdırlar  

C- Aslında sanal alem ve bazı sohbet chat sitelerinin
kuruluşunun gerçek amacı 
zaten İslami Çizgiyi kavrayamamış gençliğin
bilerek yada bilmeyerek 
tamamıyla Dini-Ahlaki yapısını çökertmekdir  
bazı sohbet chat sitelerin in kuruluş amacı
buna hizmet etmektedir  
fakat bazı sohbet chat kanalı yetkilileri bunu
algılayamamaktadırlar
böyle ortamlarda kalmak 
ve İslami Realiteyi bu tür yerlerde savunmaya çalışmak 
aslında Müslümanların psikolojik yapısını
bozmak için ve ahlaki erozyonu hızlandırmak için ülkemize
bilinçli olarak sokulmuştur 
ve burada bilinçsiz müslümanların bulunması 
sadece bu tür yerlerin reytingini yükseltmekten başka
hiç bir işe yaramamak tadır 
İslami Realiteyi savunmak için önce bilgili ve bilinçli olmak
gerekmektedir bunun oluşması içinde 
sohbete katılmadan mutlaka bazı gerçekleri araştırmak 
incelemek okumak ve bilinçlenmek gerekmektedir 

D- Ben sanal alem ve sohbet chat sitelerine 
sadece kafamı dağıtmak için giriyorum
ahlaklı veya ahlaksız birileriyle yazışıyorum 
ama dini açıdan hüküm nedir veya psikolojimi nasıl etkiler
bunu şimdiye kadar hiç düşünmedim

E- Ben sanal alemde veya bazı sohbet chat siteleri ile 
bazı dini sohbet chat sitelerinde 
amacın dini sohbet olduğunu sanmıyorum 
ancak buralarda amaç dini sohbet değil diyerek
ve bu islami kanallarda diğerleri gibi diyerek
ve bunu bahane göstererek
ve her türlü ahlaksızlığın yaşanabileceği 
farklı kanallara da girerek 
erkek-kız sohbeti yapmak ve İslami Realiteyi hiçe sayarak 
her türlü konuda yazışmaya çalışmakta
bir müslümana kesinlikle yakışmayacak bir davranış tarzıdır 
ve asla dinimizde bu tavsip edilmeyecek bir davranıştır  


2-Konu: Sanal alemde yazışan bayanlar ve erkekler arasında
duygusal bazın dışında kalan bir İslam kardeşliği 
sizce oluşturulabilirmi  

A- Oluşturulabilr evet zaten bu oluşturulamadığı 
ve müslüman gençlerin bu bilince erişmesi engellenerek
ve bu engelleme yüzünden gençliğin bilinçsiz bırakılarak 
bazı sohbet chat kanallarının
ülkemize sokularak gençliğin zihninin sanal borbardımana uğramasıyla
sanal alemde ve bazı sohbet chat sitelerinde veya bazı dini 
sohbet chat sitelerin de ahlaksızlığın had safhaya çıkması sağlanmıştır 
en büyük hatada ailelerin ve eğitim sistemimizdeki eksiklikl erdendir 

B- Evet oluşturulabilir zaten başka türlü çözüm yoluda yoktur
çünkü sanal alem ve bazı sohbet chat sitelerinde 
yazışan müslüman kız-erkek genç sayısı her geçen gün 
hızla artmaktadır 
kız ve erkek müslüman kardeşlerimize " sanal aleme 
ve sohbet chat sitelerine girme kardeşim " demeklede
artık sorun çözülecek gibi değildir 
ve topyekün kız ve erkek demeden birlikte
mücadele şart hale gelmiştir 
birlikte mücadele içinde İslam kardeşliği şarttır 

C - Bence gençlik otomobil converse spor ayakkabı
wolkmen cep telefonu Mc Donalds hamburger 
ve kızlarla chat dışında 
farklı konulara ilgi duymamakt adırlar 
ve araştırmamakta ve islam dininide kulaktan dolma 
ve yalan yanlış şekilde bilmektedirler 
gençlik İslam kardeşliği veya islami Realite 
gibi konularda yazışmak dahi istememek tedirler 
ve gençliğin dağarcığında İslam veya Din yoktur
sadece kız-erkek sohbeti vardır ve tek amacın
bu olduğu sanal alemde İslam Kardeşiliğini tesis etmek 
olanaksız gibi görünmektedir ve sayı artarak devam etmektedir

D- Bence Türkiye 
Avrupa Birliğine girmeye aday bir ülke olduğundan
gençliğinde  tıpkı Avrupa gençliği gibi 
olmasına bilinçli yada bilinçsiz olarak hızla çalışılmaktadır 
bunun farklı bir versiyonu da yalanlar ve ahlaksızlıklar ile örülü 
bir sanal alem ile sanki böyle bir gençliğin oluşması sağlanıyor 
gibidir 
Avrupa Birliği içinde tüm ülkeler 
bizim İslami Realitelerimiz dışında 
Kültürel Ahlaki ve Dini ölçüler ve standartlar içindedir 
Avrupa standartları içinde İslami Realite olmadığından
Avrupa bizim standartlarımızı kabul etmek yerine mecburen
biz Avrupanın standartlarını kabul etmek zorunda kalmaktayız 
ve bu Avrupa standartları içinde sanal alemde Din ve Ahlak standardı
bizim islami Realitele rimize uymamaktadır ve zaten uyamazda
ve müslüman gençlik farkında olmadan reelde medyatik ve sanal yolla 
sohbet adı altında hızla ahlaksızlaşmaya başlamıştır  
asıl sorun ise gençliğin " bizler sohbet ediyoruz " saçmalığı ile 
gerçeklerden kopuk bir şekilde sanal alemde bilinçsizce yazışmasıdır 

E- Gençliğin bir suçu yoktur gençlik bilinçsiz olarak
yetiştirilmiştir 
tek suçu kendisine öğüt verenleri dinlememe leridir
ve islami Realite kapsamındaki uyarı mahiyetin deki yazıları 
okumamaları ve sürekli bilinçsizce sohbet etmeye devam 
etmeleridir 
bazı sohbet chat sitelerin de bazı bayanların
bazı erkeklerin ahlaksız seviyesiz ve kişiliksiz
olduğunu bilerek 
onlarla yazışmaktan nefs-i emareleri nin tesiriyle 
hoşlanmaları onların yılışıp şımarmasına 
ve ahlaksızca davranışlar sergilemesine neden olmaktadır  
ve bazı bayanlar böyle bazı ahlaksız sohbet kanallarında 
görev yapmaya devam ederek
gerçeklerden kaçmaktadırlar 
ama Allah c.c tüm gerçekleri ve herşeyi gören ve bilendir 
gerçeklerden ve mücadeleden kaçmak 
bu gençlik için kesinlikle bir çözüm yolu değildir 
 
3- Konu : Bir İslami sohbet sıtesı ve kanalı 
İslami Realiteyi  savunmak amacıyla kurulmuştur
ancak daha sonra kız-erkek arasındaki  
sohbet ortamına dönüşmüştür
İslami Realiteyi savunmaktan daha çok 
müslüman genç kızlarla
müslüman genç erkeklerin
aralarında dini konuları bahane ederek
genel anlamda kız-erkek sohbetine dönüşmüş
daha sonrada özel odalardaki kız-erkek kişisel
sohbetlerle site tamamıyla amacından sapmıştır 
bir İslami Sohbet kanalının bu hale gelmesinin 
sizce sebepleri nelerdir 

A- Sebebi  
İslami eğitim-kültür-ahlak 
ve iman seviyesi 
nefs-i emare seviyesinden düşük 
bilgisiz ve gayesiz kişilere
ve özellikle kişilik yapıları oturmamış 
gençlere  
yetki verilmesidir 

B- Userler çoğalsın diyerek 
ahlaklı veya ahlaksız ayırt edilmeden
herkesin buraya kabul edilmesi
ve ahlaklıları atmaya çalışan yetkililerede 
engel olunmasındandır

C- Ahlaklı insanlara sahip çıkılmayarak 
ahlaksızlara müsamaha gösterilmesidir  

D-Sitenin kuruluş amacı İslami Realite
değildir sadece siteye ismi o şekilde vererek
müslümanları siteye çekmek ve daha sonrasındada
İslami Realite kapsamında yazışanlara 
sahip çıkılmamasındandır 

E-Gençlerin tek amacı kız-erkek sohbetidir 
ve bunun yanlış yada hatalı taraflarının 
bazı sitelerde 
anlatılmasına izin verilmemesidir 
oruç veya namaz gibi çeşitli web sitelerinde
bulunabil ecek konularla gençlerin oyalanarak
ve aynı konuları işleyerek gençlerin genel sohbetten 
sıkılmasını sağlayarak adeta farklı şeyler yapmaya
itilmesin dendir 

4- Konu : Dünyanın çeşitli bölgelerinde ve genel
İslam coğrafyasında müslümanlar
zor durumdadırlar işgal altındaki bölgelerde
katliamlar soykırımlar ve tevacüzler
yaşanmakdadır ve bazı islami gruplar 
direniş göstermekte ve " Cihat " çağrısı yapmaktalardır
Ülkemizde ise bazı sohbet chat sitelerindeki gençler 
erkek-kız sohbet etmekte ve önemli olanın 
nefs-i emare ile Cihat olduğunu 
ve ülkemizde en iyi müslümanlığın yaşandığını 
iddia ederek klavyede 
birbirler ine güller göndermektedirler 
sizce klavyede müslümanlık ve cihat 
konusunda bu gençlerin düşünceleri doğrumudur 

A-Gençlere bu "Cihad " kelimesin in manası öğretilmemiştir 
ve bu kelimenin şiddet içeriklli olduğu yada İslamla 
özdeşleşmediği gibi saçma sapan iddialarla 
müslüman gençliği Cihad şuurundan uzaklaştırarak 
şuursuz ve amaçsız bir gençliğin oluşmasına 
zemin hazırlayanlar yüzünden 
gençlik bu Cihad'ın manasını bilmediklerinden
çocuk oyuncağı bir konu olarak görmektedirler 
klavyede iki yazı yazmayı Cihad saymaktadırlar
kızlarla yazışmakla cihad'ın bir ilgisi alakası yoktur 
Kuran-ı Kerim ve Hadislerd ede kızlarla yazışmakla
Cihad'ın bir ilişkisi olduğuna dair bir donede yoktur
aşk itirafları ve güller ile örülen bir sanal alemde 
Cihad kelimesinden bahsetmekte abesle iştigal hale gelmektedir 
ve bu tür konularda n bahsedenl er suçlanmaktadırlar 
Cihad için aşağıdaki linki tıklayarak okuyunuz 
http://www.kavkazcenter.com/tur/content/2009/06/05/4505.shtml

B-Gençler bazen böyle önemli konuları yazmaya
çalıştıklarında yetkililerin oruç veya hac gibi temcit pilavı
gibi tekrarlanan ve aslında bir yığın web sitelerinde 
aynı konular olduğu için gereksiz yere yazılmasına
tekrar tekrar izin verilen konular yüzünden 
Cihad konusu sanal alemde işlenememektedir
birde bu tür konuları bazı dini sohbet sitelerinde 
kızlarla sohbet için gelen ama ayet ve hadis yazarak 
kendine takvalı süsü vererek kız tavlamaya çalışan
kişiliksiz müslümanlar yüzünden bu tür önemli konular
yazışılamamaktadır 
kimin daha çok müslüman olduğunu Allah c.c.bilir 
kimsenin ben daha iyi müslümanım 
ben daha iyi müslümanlığı yaşıyorum 
demeye hakkı yoktur 

C- Cihad için söylenecek şeyler şunlardır
Irak savaşı esnasında Ebu Gureyb
cezaevind e Fatma Iraki isimli Müslüman kız kardeşimize
Amerikalı askerler defalarca tecavüz ederken 
" Allahım Allahım " diyerek çığlıklar atarken
bizim ülkemizde bazı sohbet chat sitelerinde
sözde çok takvalı müslüman gençler
klavyede Cihat yapmakta iken
kız-erkek zevkten çığlıklar atmaktadırlar
bu gençlik gaflettedir Cihat ile tanışmamıştır 
henüz 
ama bir gün Rabbim bir vurursa bu topluma 
vurduğu yer iyi olmayacak
o zaman anlayacağız iyi müslümanmıyız 
kötü müslümanmıyız sanırım
biraz bu toplum ve gençler 
Ortadoğudaki akan müslüman kanına baksınlar
ve akıllarını başlarına toplasınlar inşallah
kızlarla dalga geçmenin adı Cihad ise 
daha çok bu ülke ahlaksızlığa doğru yol alacağa benzemektedir 

D-Bizim gençlerimiz klavye müslümanı haline gelmişlerdir 
daha doğrusu getirildi ler ve klavyede yazı yazmayı
Çeçenistandaki mücahidin kurşun atmasına benzetiyorlar sanırım
kızlarla sohbet edip en büyük imtihan nefs-i emare imtihanı diyerek
klavyede kızlarla sohbetin adına cihad diyenlere şunu yazayım
çeçenistandaki mücahidin nefs-i emaresi yokmu
sarı saçlı mavi gözlü bir Rus kızıyla chat yapmasını ve
sanalda kızlarla yazışmanın adına cihad demesini 
Çeçen mücahid
bilmiyormu

E -Cihad lafla veya klavyede yazmakla olmaz 
varsa o kadar yürek ve iman 
Talut kardeşimiz gibi gidilir çeçenistan dağlarına
orada yapılır Cihad
bazı dini sohbet kanallarında
yapıldığı gibi 
dini sohbet ediyoruz bahanesiyle
klavyede kızlarla yazışmanın
adına Cihad dendiği hangi ayet ve hadiste vardır 

5 - Konu: bu aşağıdaki konuyu ve metni
erkekseniz eğer objektif bir bakış açısıyla okuyunuz
eğer bayansanız kendinizi bir erkek yerine koyunuz
empati yaparak o şekilde bir gözle okuyarak değerlendiriniz
ve şıklardaki tercihlerinizi o şekilde yapınız 

Bazı sohbet chat sitelerinde 
bazı iyi niyetli müslüman erkek kardeşlerimiz 
müslüman bayan kardeşlerimizi zarar görmesinler diyerek
uyarmaktadırlar 
bazı Müslüman genç kızlara 
sanal alemin zararlarını defalarca anlatmakt adırlar  
fakat tüm bu çabalara ve iyi niyetli yazışmalara  rağmen 
ve bayanların sanaldan psikoloji k ve dinsel manada 
zarar görmelerine rağmen
ve kişiliksiz ve karaktersiz erkeklerl e yazışarak 
mutsuz olmalarına ve onların azarlamalarına 
maruz kalmalarına rağmen
gereksiz yere günaha girdikleri
defalarca anlatılmasına rağmen  
amaçsız ve gayesiz 
boş konularla meşgul oldukları için 
aslında yarın pişmanlık duyacakları
defalarca anlatılmasına rağmen 
Allah c.c melekleri kiramen katibin hafaza
melekleri sanal alamde yazılanları kayıt ederek
bu kayıtları münker - nekir meleklerine
teslim edeceği ve sorguya çekilecekleri 
anlatılmasına rağmen
ve bu bayanlardan erkeklerle sohbet etmek yerine 
İslami Realite için mücadele etmelerini
isteyerek sanal alemde pişmanlık duymayacakları şekilde
yazışmaları sonucunda  
islami realiteye hizmet ederek mutlu olacaklarıda 
söylenmesine rağmen bazı bayanlar
bazı ahlaksız sohbet kanallarında ve özellikle kişiliksiz ve 
ahlaksız erkeklerle yazışmaya devam etmektedirler
dolayısıyla bazı ahlaksız sohbet kanallarının
user sayısının ve reytinginin artmasını sağlayarak 
dolayısıyla ahlaksızlığın yayılmasınada  katkıda bulunmaktadırlar

Konu:Yukarıdaki metinde sanal alemde bulunan bayanlarla ilgili 
bir eleştiri metni ve kişisel bir yorum okudunuz 
ve bu metinde sanal alemde bulunan
bayanlar bazı yönleriyle
bazı konularda eleştirilmektedirler 
siz sanala alemdeki bayanlarla ilgili
bir eleştiri yazısı yazmak isteseniz  
bu metin aşağıdakilerden hangisi olurdu sizce  

A- Bayanlar sanal alemde beyinlerinin 
akıl ve mantik yanını kulllanmazlar
ve beyinlerindeki his bölgesi çok etkindir 
ama düşüncesel bölgeler bu kadar etkin değildir 
ve hislerine göre hareket ederler 
ve en yanlış hareketleride 
sanal alemde bazı ahlaksız erkeklere gereksiz yere 
ve hiçte hak etmedikleri halde güvenmeleridir 
ve sürekli bundan dolayıda kaybetmeye 
ve zarar görmeye devam eden taraf 
hep bayanlar olmaktadırlar fakat aynı hataları
sürekli tekrarlamaktadırlar 
ve aslında bayanlar sanal alemin kendileri ne
zerre kadar faydasının olmadığını ve
sürekli zarar gördüklerini bilmektelerdir
ve bilerek sanal alemde kalmaya devam etmektedirler 
bu bir tür alışkanlık ve bağımlılık haline gelmiştir 

B- Bayanlar sanal alemde 
nedense espiritüel ve şakacı boş konuşan 
ve sık sık bayanları
azarlayan kalitesiz erkeklerle yazışmakta 
ve süreklide bu tür erkeklere 
msn adreslerini vermektedirler 
gerçekçi ve ciddi erkekleri dini konuda yazı yazan ve sanal alemin 
zararlarını anlatan erkekleri pek dinlemezler
yada bir iki gün dinlerler
sonra " ben zaten biliyorum bu anlattıklarını " derler 
ve ilk etapta kendilerine yardımcı olmaya çalışan  
erkek tiplerinden pek hoşlanmazlar
illa sertlik yanlısı erkekleri severler
merhametli erkeklerden pek hoşlanmazlar
Dini realiteleri çok iyi bilmektelerdir 
fakat konu erkekler olduğunda nedense tercihleri
hep yanlıştır
nerede ahlaksız bir kanal ve ahlaksız erkek varsa
bayanlar oralardadır ve " bizler müslümanız ve ahlaklıyız
neyin ne olduğunuda iyi biliyoruz  " derler
ancak ahlaksız kanallardanda ve ahlaksız erkeklerdende
ayrılmazlar 
 

C-Bayanlar sanal alemde
bir şeye kafayı taktılarmı hep orada kalırlar 
bir erkek onların gözünde değerliyse eğer
o erkek her türlü ahlaksızlığı yapsada 
şiddetle başkalarına zarar versede
karaktersiz olsada 
ve siz bunu bu bayana kanıtlasanız bile 
ilk etapta kesinlikle anlatamazsınız 
çünkü ahlaksızda olsa tanıdıkları erkeklere
merhamet gösterirler 
ama ahlaklı erkeklere yardım eden bayan çok azdır 
şiddet yanlısı ve ahlaksızlar bayanların gözünde 
her zaman sanki daha değerlidirler
ve hafızalarında hep değersiz erkeklerin isimleri kalır
iyiliksev er erkekleri hatırlamazlar bile 
illa bir konuyu sanalda bir erkeğe danışırlar 
ve kalitesiz erkeklere abi diye hitap ederler 
ve onların sözünden çıkmazlar
ahlaklı insanların dediklerinide dinlemezler 
bunu neden yaparlar bir anlam veremiyorum
aslında sanal alemde çok güçlüdürler
fakat bu güçlerini erkeklere karşı kullanmazlar
ve islami Realite için kullanmazlar 
halbuki isteseler sanal alemde ahlaksızlıkları
önleyecek güçleri vardır ama kullanmazlar

E- Sanal alemde genel olarak bayanlar 
erkeklerden hissel bazda çok üstündür 
ama bu üstünlüklerini
kullanmazlar
çünkü çokda merhametlidirler
ve her zaman mütevazi davranırlar
sanal alemde sıradan bayanlardan çok farklı yapıda
bazı bayanlar vardır çok kültürlüdürler
ahlaklıdırlar 
ve bulundukları yerde hemen fark edilmekte dirler 
ve bunlar parmakla gösterilecek kadar azdır 
fakat bunlar çok değerli insanlardır 
eşlerine az raslanır ve sıkcada görüşemezsiniz
mantıklı konular yazarlar ve fikir ve düşünceleri 
size yol gösterir işte bu tür bayanlar 
sanal alemde azda olsa bulundukları yerde
etkindirl er ve aslında toplum dinamiklerini
işte bu az sayıda olan bayanlar ayakta tutarlar 
ancak böyle bayanlarında değeri bilinmemektedir 
ne erkekler nede bayanlar değerli olan bayanların
farkına çok geç varmaktalardır
halbuki böyle bayanlara ne kadar ihtiyacımız vardır
İslami Realite işte bu bayanların omuzlarında yükselecektir 
Allah c.c böyle bayanlardan razı olsun 
ve sayılarının artmasını nasip eylesin inşallah  

Diğer testimiz sanal alem sanal islami test için alttaki linki tıklayınız 
http://www.islam-green34.com/index.php?topic=745.0

SANAL ALEM - SANAL İSLAMİ TEST 

Sanal alemde islam için çalışan sitelerden
ve buradaki görevlilerden Allah c.c razı olsun
Aşağıdaki Sanal İslami Test 
Bayan veya Erkek bütün islami perspektifte düşünenler için
hazırlanmıştır  
5 sorudan oluşan testimizd e önce konu yazılmıştır
daha sonra soru sorulmuş ve A-B-C-D-E şeklinde 
şıklar verilmiştir
sizler kendi fikir ve düşüncelerinize 
en uygun şıkkı işaretleyiniz

1 - Konu : Sanal alem ve bazı sohbet chat sitelerinde yazışan
istisnalar dışında bazı evli bayanlar 
şu şekilde düşüncelerini dile getirmektedirler 
" ben kendimi yalnız hissediyorum 
kendimi boşluktaymış gibi hissediyorum  
çevremde beni anlayan yok
birileriyle sanal alemde fikir ve düşüncelerimi 
paylaşmak istiyorum
bir anlıkta olsa sıkıntılarımdan dertlerim den 
kurtulmak ve rahatlamak istiyorum "
demektedirler 
sizce bu tür düşüncelerde haklılık payı varmıdır 
ve bu tür düşüncelerle sanal alemde bulunmak 
islami realiteye göre ne derece doğru bir davranıştır
ve kişinin gerçekten sanal alemde sıkıntılarından kurtulduğuna 
inanıyormusunuz 

A - Evet,bu tür düşüncelerde haklılık payı vardır
evli veya bekar fark etmez 
bazı bayanların bazı durumlarda
kendilerini boşlukta hissettikleri 
ve çevrelerinde bu tür düşüncelerini paylaşacağı
insanlar bulunmadıkları bilinmektedir 
eğer bulunmuyorsa  
birileriyle bazı duygu ve düşüncelerini 
paylaşma ihtiyacı içinde oldukları doğrudur
fakat bu tür düşüncelerle sanal alemde bulunmak 
yanlış bir davranıştır ve kişinin gerçekten sıkıntılarını
gidermesi için asla bir çözüm yolu değildir
aslında 
bu düşüncelerle sanal alemde bulunmak 
farklı türde sıkıntılarıda beraberin de getirir 
çünkü sanal alemde bu tür sıkıntı içinde olan kişiler
özellikle evli bir bayan karşıdaki kişiye 
bazen özelliklede bir erkeğe bu sıkıntılarını aktardığında 
karşıdaki erkek bu sıkıntıları gidermek gibi bir eylem için
yazışmaya başladığını ileri sürerek 
kendi çıkarı ve menfaati için
ve nefs-i emaresinin ve şeytani zevk ihtyaçlarının 
giderilmesi için bu düşünceyi bir payanda olarak kullanabilir 
evli bayan bu düşüncelerini direkt karşıdakine aktarmasa bile 
bunu karşıdaki erkek
bu bayanla yazışmaya devam ettikçe algılayacaktır 
ve bu tür bir davranışta bulunan hem erkek hemde bayan 
İslami realitenin hükümlerini çiğnemiş olurlar 
çünkü böyle bir paylaşım islami realitenin bir gerekliliği değildir
şart ve hükmü değildir 
islami realiteye göre yanlış bir davranıştır 
ve sonuçlarına her iki tarafta hem bu dünyada hemde ahirette katlanacak
ve hesabını er yada geç verecektir 
sonuçta islami realite hükümlerine uymayan bir davranış içinde bulunmakla 
insan sıkıntılarını gideremez sadece Allah c.c'ın  gazabına ve hüsrana uğrar

B - Hayır, bayanların yada erkeklerin istisnalar dışında 
sıkıntılarından kurtulmak amacıyla
sanal alem ve bazı sohbet chat sitelerin de bulunduklarını sanmıyorum
bazıları kendi nefsi istekleri ve zevkleri için bulunmaktadırlar 
ve bazı islami sohbet chat kanallarında bulunanlarında
bu erkek-kız sohbetini zevk için yaptıklarını  
ve bunun islami realite hükümlerinde asla yerinin olmadığını bildiklerini
düşünüyorum 
istisnalar dışında elbette samimi müslümanlar biliyorlar
islami realitede böyle bir saçmalığın 
asla yerinin olmadığını ve islami realite hükümlerindede 
böyle bir islami şart ve gereklilik hükmünün yer almadığını
dini ve bilimsel çevrelerde dile getirmektedirler 
bunu tüm müslümanlar biliyorlar
fakat bazı müslümanlar hem kız-erkek geyik sohbeti yapıyorlar
hemde islami realite hükümlerine göre hareket ettiklerini 
dile getiriyorlar 
bu ikiyüzlülükten başka bir şey değildir 
sonuçları elbetteki hüsrandır başka ne olabilirki 

C- Evet,boşluk içinde olunabileceği ve paylaşma ihtiyacı içinde 
hissedileceği doğrudur
fakat bunun yeri sanal alemde erkeklerle yazışmak değildir
reel yaşam içinde bir yığın islami vakıflar veya dernekler vardır
veya illa internette fikir ve düşünceler paylaşılacaksa
bunların aktarıldığı internett e bir yığın islami web siteleri 
islami wikipedia lar - islami forumlar - islami portallar var
onlardan geçtik bayanların evde uğraşacağı hobiler vardır 
gidebilec eği mesleki ve teknik eğitim kursları vardır
hiç bir şey yoksa islami cemaat toplantıları vardır 
herşey bittide erkeklerle yazışmakmı kaldı   
hangi ayet ve hadiste bu emredilmiştir 
bu hangi islamiyetin şart ve gereklilik hükmü içinde vardırki
insanın sıkıntıları varsa sıkıntlarını veren Rabbidir 
ve bu bir dünya imtihanıdır 
erkeklerle yazışmaklamı imtihanı kazanacaklar  


D- Evet ,olabilir insan bazı sıkıntılar içinde olabilir
fakat bu sıkıntılar yine ona Rabbi tarafından verilmiştir 
ve bu sıkıntıların veriliş gayesi aslında kısaca şudur
dünyada bu sıkıntılara karşı
göstereceği sabrı tevekkülü ve tefekkürü ile
Allah c.c kulunun ahirettek i günahlarına kefaret olması 
ve yakıcı azabtan kurtulabi lmesi için bedel olarak 
ve yine kulunun hayrı için bu sıkıntıları vermektedir 
ancak müslümanlar bunu bilmedikl erinden 
sıkıntılara sabırla göğüs germemektedirler 
Allaha güven ve tevekkül ve Allahı tefekkür
ve ondan yardım dileme yerine
bazı erkeklerle yazışarak sözde sıkıntılarından kurtulmaya 
çalışmaktadırlar 
dolayısıyla Rablerinin kendileri ne açtığı hayr kapısını kapatarak
erkeklerle yazışarak şer kapısını açmaktadırlar 
sanal alemde gerçekten dünya saadetine ulaşan yoktur 
ve olamazda ancak kul kendini kandırır ve günaha girer
hüsrana uğrar kandırılır kulanılır 
ve bir peçete gibi bir süre sonra 
kendisini kullananlar tarafından bir köşeye atılırlar
bu sürekli sanal alem ve bazı sohbet chat sitelerinde
olan hadiselerdir 
müslümanlar akıllı mantıklı hareket etmesini bilmelidirler  
ve islami realite hükümlerinin dışına çıkarak 
kendilerine çözüm yolu aramamalıdırlar 


E- Bence herkes sanal alem ve bazı sohbet chat sitelerinde 
yazışmalıdır
fakat erkek-kız sohbetinin 
islamiyet le iman ile Kur'an ile bir ilgisinin olduğunu 
düşünmüyorum 
sonuçları ne olursa olsun bu tür düşünenler sonuçlarınada katlanırlar
ve işin başından beride herkes zaten bunu biliyor
nefslerin e kız-erkek sohbeti hoş geliyor
islamiyet ile kız-erkek sohbetini bence karıştırmamalıyız 
erkek-kız sohbet edecekse etmeli 
ama islamiyeti kız-erkek sohbetine alet etmeleri
ayet ve hadisleri malzeme olarak kullanmaları 
dinimize yapılacak en büyük hakarettir 
eğer dini konuda yazışılacaksa bayan ile bayan 
erkek ilede erkek yazışmalıdır 
erkek-kız yazışmakta nereden çıktı 
evlenmek içinse bu yazışma belki hoş görülebilir
fakat öyle evlilik için falan değilse eğer
farklı türde kız-erkek sohbeti 
hangi ayet ve hadiste emredilmiştirki 
islamın şart ve gerekleri içinde böyle bir şey varmıdır
eğer böyle bir emir yoksa 
müslümanların islamın emri olmayan şeylerle meşguliyeti 
onları hayr kapısına iletirmi 
asla iletemez ancak şer içinde olurlar ve hüsrana uğrarlar 

2 - Konu : islamdaki veya Osmanlı dönemindeki 
Haremlik ve Selamlık uygulaması hakkında ne düşünüyorsunuz
eğer böyle bir fikir-düşünce ve uygulama 
sanal alem ve bazı sohbet chat sitelerin de başlatılırsa 
sizce olumlu sonuçlar doğurabilirmi 
erkek müslüman diğer bir erkek müslümanla
bayan müslümanda başka bir bayan müslümanla yazışırsa 
sizce islamiyete dahamı uygundur  

A- Hayır ,böyle bir uygulamayı hoş bulmuyorum
bu bayanlar ile erkekleri birbirinden ayırır 
bayanlar ve erkekler her türlü sohbet ve chat sitesine
erkek-kız sohbeti için girmektedirler 
bazı islami sohbet chat sitelerin de bu uygulanırsa eğer
kimse o siteye girmez 
bu tür sohbet chat sitelerin de amaç
kız-erkek diyaloğunu sağlamaktır 
sitenin isminin islami veya genel sohbet chat sitesi olması
konuyu değiştirmezki
sadece birlikte olurken yazışılan konular değişiktir hepsi o kadar
farklı olan sadece yazışılan konunun farklılığıdır 
ama asıl amaç elbette kız-erkek birlikteliğidir 
kızların olmadığı hiç bir siteye asla erkekler girmezler 
ve sitede kimse olmayınca site zaten kapanacaktır 
yani haremlik-selamlık fikri ve düşüncesi 
islami realiteye göre doğru bir düşüncede olsa 
bazı sohbet chat sitelerin de 
asla uygulanamaz ve başarılıda olunamaz 
islamiyete uygunluğu veya uygun olmayışı önemli değildir 
çünkü zaten islamiyet te sırf kız-erkek sohbeti
konu islami konuda olsa samimi kız-erkek birlikteliği 
veya flört asla yoktur

B- Hayır, bu asla uygulanamaz ve başarılıda olunamaz 
bizler artık global bir dünyada yaşıyoruz
bütün sohbet ve chat kanalları 
kız-erkek diyaloğu için açılmıştır 
sohbet ve chat kanallarında bu sadece tepkiye yol açar  
veya kızlar kendilerini dışlanmış hissederler  
erkekler ise siteye girdiklerinde kızlar yoksa zaten çıkıp giderler
istisnalar dışında sohbet chat sitelerin de 
bazı erkekler sadace bayanlar olduğu için yer alırlar
başka türlü  bu siteye asla girmezler
ve sitede kimse olmayınca kurallarda uygulanamazki 

C- Evet,haremlik ve selamlık gayet mantıklıdır 
bayanlar güven içinde islami konularda fikir ve  düşüncelerini 
karşısındaki bayan ile rahatça paylaşabilirler 
erkeklerin amacı bu tür yerlerde zaten islamiyeti kullanarak
kız-erkek sohbetini devam ettirmektir 
ve bu konuda her bayan bilinçli değildir 
bayanların aslında amacı gerçekten salihse 
islami konularda fikir ve düşünce paylaşımıysa 
bu fikir ve düşünceleri karşısındaki bayan ile paylaşabilir 
bu islamiyete daha uygundur
bir bayanın bir erkek ile yazışması 
islamiyetin bir emri 
şartı ve gereği değildir

D- Evet,bu uygulanabilir 
fakat toplumda herkes tarafından bu hoş karşılanmaz 
çünkü artık toplumumuzda islami hassasiyet kalmamıştır
okullarda veya çevrede bu tür hassasiyet zedelenmiştir
bizim toplumumuz genel olarak yönünü Batıya dönmüştür
ve asla bu tür islamiyete has dokuları bünyemizden atmışızdır
istisnalar dışında bazı sohbet chat sitelerin de bu uygulanamaz 

E- Evet,uygulanabilir bazı sohbet chat sitelerin de
tüm yetkililler bayan olursa siteninde sahibi bayan olursa 
belki uygulanabilir 
çok kişi yer alacağını tahmin etmiyorum 
fakat bizler islamda haremlik ve selamlık neden uygulanmıştır 
pek bilmiyoruzki 
bizim toplumumuzda bunu algılayacak öngörü fazla kalmamıştır 
islami eğitim-ahlak-kültür-iman ve takva seviyemiz 
nefs-i emaremizi n üstüne çıkamadığından 
ve bizler hala Osmanlıdaki yapıyı zerre kadar pek bilmediğimizden
ve bugünki sığ bir tarih anlayışıyla Osmanlı bizlere yeterince 
aktarılamadığından dolayı 
biz osmanlıdaki her konudaki gerçek yapılanmayı  
haremlik ve selamlığın ne işe yaradığını
ne olduğunu bile bilmediğimizden 
toplumda bu tepkiye yol açar
önce bizler detaylı olarak islamiyeti ve osmanlıyı tanımalıyız 
haremlik ve selamlığın gereğini kavramalıyız 
ama bizler ne islamiyeti tam biliyoruz nede osmanlıyı tanıyoruz
bazı sohbet chat sitelerin de yazışıyoruz 
bunun islami realitede hükmü nedir 
bunu detaylı olarak bilen yokki aramızda
o yüzden uygulanamaz ve başarılıda olunamaz 

3- Konu : Sanal alemde ve bazı sohbet chat sitelerinde 
yazışan bazı evli bayanların 
bazı evli veya bekar erkeklerle
samimi olarak ve sık aralıklarla yazıştıklarını 
ve bazı bayanların o bazı erkekler hakkında 
gayet dindar erkek oldukları 
tanımlamasını yaptıklarını görmekteyiz
bu sizce mantıklımıdır 
veya gerçekten dindar olan müslüman ve evli bir erkek
samimi olarak ve sık aralıklarla evli bir müslüman bayanla 
sohbet chat yapabilirmi
böyle bir erkek sizce gerçek bir dindar erkekmidir 
ve evli bir müslüman erkek
böyle hareket ederse 
evliğinin sorumluluğunda ve bilincinde olan 
müslüman bir erkek denilebilirmi  

A- Hayır asla gerçek bir dindar erkek değildir 
ve aslında samimi bir müslüman erkek 
eğer evli olup eşine ve çocuklarına bağlı bir erkekse 
asla sanal alemde veya bazı sohbet chat sitelerinde 
başka evli bir bayanla sık aralıklarla ve çok samimi olarak 
sohbet chat yapmaz 
gerçek bir müslüman evli erkek 
dinimizde bunun yerinin olmadığını çok iyi bilir 
ve bu tür davranışlarda asla bulunmaz  

B- Hayır,gerçek dindar ve evli samimi bir müslüman erkek
sanal alemde ve bazı sohbet chat sitelerinde 
evli bayanlarla yazışmazlar 
ve bu tür yerlerde bulunmaktaki amacı gerçekten dini anlatmaksa 
genel sohbet odalarında yazışırlar 
ve özel olarak bayanlarla özel odalarda yazışmazlar 
amacı islamı tebliğ olan bir evli müslüman erkek
ilk önce islamı tebliğ işini kendi eşine
kızına ve kendi ailesi ve akrabalarına yapar
sanal alemde veya bazı sohbet chat sitelerin de 
kendisi ile ilgisi alakası olmayan evli bayanlar ile 
özel sohbet odalarında "canım tatlım " ifadeleri yle 
dini konu yazan erkek gerçek dindar bir erkek zaten değildir 
evli olup olmamasıda bir şey ifade etmez
ama evliyse zaten bu resmen eşini aldatıyor anlamına gelir 
bunun başka bir ifadesi yoktur
bu aldatmanın arkasınada " ben islamı anlatıyorum "
bahsiyle sığınması gerçekten iğrençtir  

C- Belki evli bir müslüman erkeğin 
bazı sohbet chat sitelerin e girmesinin amacı
gerçekten islamiyet i anlatmak olabilir 
ama evli bir müslüman bayanla tanışırsa
ve onunla sık aralıklarla samimi bir şekilde 
özel odalarda görüşürse
bu islami amacı sekteye uğratabilir 
o evli bayandan duygusal manada etkilenebilir 
çünkü bu tür şeyler sanal alemde ve bazı sohbet chat sitelerinde
sıklıkla olan biten hadiseler dendir 
ve böyle olmasıda gayet doğaldır 
ateş ile barut hiç bir zaman bir arada olamaz
ve mutlaka bir gün alev alır 
ve islami amaç sekteye uğrayabilir 
bundanda kaçınılamaz 
çünkü sanal alem ve bazı sohbet chat sitelerinde
gerçekten samimi bir müslümanda olsa 
fikir ve düşünceleriyle
veya her türlü davranışlarıyla 
bayanlara has duygusallıklarıyla 
erkekleri etkileyebilecek yapıda bayanlar bulunabilir
ve evli bir erkek bu bayanın etkisinde kalabilir
ve sürekli onunla sık aralıklarla yazışmak isteyebilir 
ve ona aşıkta olabilir 
aşık olduktan sonrada ne akıl ne mantık ve nede Din 
aşkın olduğu yerde yer alamaz 
ve islami amaç sekteye uğrayabilir 
ondan sonrada bu erkek hala o bayanla 
yazışmaya devam ediyorsa 
asla dindarlığından söz edilemez 

D - Sanal alem ve bazı sohbet chat sitelerinin
amacı bellidir burada sohbet eden istisnalar dışındaki
bazı erkeklerin amacının islami konuları bahane ederek
bayanlarla yazışmaları ile dindarlığın bir ilişkisi yoktur

E- Evli müslüman bir erkeğin 
evli bir müslüman bayanla samimi olarak sık aralıklarla
yazışması ile dindarlığın ne ilgisi vardır 
islami realitede böyle bir hükm-ü ilahi ve şart 
veya gereklilik varmıdır 
eğer evli müslüman bir erkek 
gerçekten islami realiteyi anlatmak için 
bu tür bazı sohbet chat sitelerine girmişse
yapacağı tek şey karşısındaki bayana
" müslüman kız kardeşim
sanal alemde bulunmanın 
ve bağımlısı haline gelmenin sana vereceği 
bir çok zararları vardır  
bu tür bazı sohbet -chat sitelerinden 
uzak durman en iyisidir  
manevi zararları vardır psikoloji k zararları vardır
pek senin gibi müslüman bir bayana uygun bir yer değildir "
şeklnde uyarmalıdır 
bu uyarıyı yapmayan bir evli erkeğin
uyarılar yapmak yerine 
karşısındaki evli bayanla
sık aralıklarla
samimi olarak yazışmasının altında yatan gerçek niyeti
nefs-i emare çizgisinin
islami eğitim-kültür-ahlak-iman ve takva seviyesinin üstüne çıktığına işarettir
böyle bir evli msülüman erkeğe gerçek dindar bir erkek denilebilirmi 
asla denilemez 
çünkü dindarlığını nefsine yenik düşerek kaybetmiştir 

4 - Konu : Sanal alemde ve bazı sohbet chat sitelerinde 
her hangi bir kişiyle uzun süre yazışmakla 
karşımızdaki yazıştığımız kişinin gerçek niyetini
gerçek kişilik ve karakteri ni anlayabilirmiyiz 

A- Hayır , asla anlayamayız ve gerçek manada tanıyamayız
karakter tahlili yapmak reel hayatta bile çok zordur
sanal alemde bu nasıl yapılabilirki
karşımızdaki kişi yazılarıyla kendisini nasıl tanıtırsa biz öyle tanırız
bu şekilde bir yapılanma ile 
karşımızdakini 
gerçek manada tanımamız asla mükün değildir 

B- Bazen kısmen tanıdığımız olabilir 
fakat karşımızdaki kişinin karakter tahlilini yapabilmemiz için 
tesbit edilmesi gereken 15 faktör vardır
ve  bilimsel olarak bu 15 faktörün sanal alemde 
ve bazı sohbet chat sitelernde 
tesbit edilebilm esi mümkün olmadığından
asla karşımızdaki kişinin gerçek karakter ve ruh yapısını çözemeyiz 
bilimsel otoriteler bu 15 faktörün sanal alemde
ve bazı sohbet chat sitelerin de tesbitinin 
mümkün olmadığını belirtmek tedirler
Amerikayı yeniden keşfe gerek yoktur 
bilimsel ve dini otoriteler bir konuda hüküm vermişlerse
o hüküm verilmeden önce
çok detaylı araştırmalar yapılmıştır ve incelenmiştir
bizler yarım aklımızla bu tür araştırılmış ve incelener k hüküm
verilmiş konularda
farklı şekilde araştırma yapmak ne haddimize dir
ve 2 ile 2 :4 ediyor şeklinde mantıklı bir açıklama yapılmışsa 
biz neyi kanıtlamaya çalışıyoruzki

C- Hayır-asla gerçek karakterler 
sanal alemde 
ve bazı sohbet chat sitelerinde yazışmakla anlaşılamaz
bu mümkün değildir 
sanal alemde ve bazı sohbet chat sitelerin de 
yazışanların istisnalar dışında en büyük hatasıda işte budur
karşısındaki kişiyi gerçek manasıyla tanıdığını düşünmektedirler 
bu yapılablecek en büyük hatadır 

D- Hayır asla mükün değildir 
sadece belki % 25 oranında tanıyabiliriz
ama bu karşımızdaki ile samimi olmaya yeterlimi dir
yanıldığımızda hüsrana uğradığımızda suçlu biz değilmiyizdir
ve yanıldığımızda bundan ders almamız gerekli değilmidir  

E- Hayır,sanal alemde gerçek karakterler asla yer almaz
ve gerçek karakterleri tesbitte asla mümkün değildir 
bir psikolog şöyle açıklama yapmaktadır 
" sanal alemde ve bazı sohbet chat sitelerinde 
bazı kişilerin 
2 ile başlayıp 10 ' a kadar çıkan 
farklı kişilik yapılarıyla yazıştıklarını 
ve kişilik çatışması içinde olduklarını gördük "
demektedirler 
durum böyle olunca 
bizler 
nasıl gerçek karakterl eri tesbit edilebilirizki

5 - Konu : Sanal alem ve bazı sohbet chat sitelerin de 
" İslam" ve " Sohbet " olarak ikiye ayrılmış sohbet odaları vardır
ve sohbet yazan odada yazışılan konular ile 
islam yazan olada sohbet konuları ayrıdır farklıdır 
ve isteyenlerin sohbet yazan odada 
kız-erkek birlikte dini konular dışında yazışabileceği
islam yazan odada ise 
yine kız-erkek birlikte dini konularda yazışabileceği belirtilmektedir
bu uygulama islami realite hükümlerine uygunmudur
sohbet yazan yerin ayrı chat kuralları 
islam yazan yerin ayrı chat kuraları olduğunan söz edilmektedir
bu ne derece islami realiteye uygundur
bu konudaki düşünceleriniz nelerdir

A- Böyle bir ayrım islami realite kurallarıyla bağdaşmaz
sanal alemde ve bazı sohbet chat sitelerinde 
kurallar vardır 
fakat bu kurallar o sohbet chat sitesine ait kurallardır
islamiyet in Kuran-ı Kerim ve Hadis-i şeriflerle örülü
İcma ve Kıyasa dayalı kurallarıyla 
bazı sohbet chat sitesi kurallarını birbirine karıştırmamalıyız 
bu bazı sohbet chat sitesi kuralları ile 
dinimizin kurallarını birbirine karıştırmak
islamiyete verilecek en büyük zarardır 
" sohbet chat kuralları" diye bir hüküm ve şart 
ayetlerle hadislerle bağıntılı bir konu değildirki
bu tür yerlerde islami realite kuraları değil
o bazı sohbet ve chat sitesinin kuralları bağlayıcıdır
bunu bütün müslümanlar bilirler
illada gerçek islami realite kuralları uygulansın isteniyorsa
o zaman bazı sohbet chat sitelerinde 
sadece islami oda ve orada gerçek ilahiyatçılar bulunurla rdı
istisnalar dışında bazı islami sohbet ve chat sitelerinde
çok nadirde olsa gerçek ilahiyatçılar ve gerçekten islami realiteyi 
savunanlar azda olsa bulunurlar
fakat her islami isim altında açılan sitede   
gerçek ilahiyatçılar ve bu konuda ihtisas sahibi kişiler bulunmaya bilirler
gerçek İslami realiteyi savunmaya ehil kişilerin olmadığı bir yerdede
islami realiteden bahsetmek abesle iştigaldir
samanlıkta iğne aramaya gerek yoktur 

B- Sanal alemde ve bazı sohbet chat sitelerinde
" islam" ile " sohbet " odası bulunabilir 
ve belki bu farklı bir alternatif olabilir 
ancak böyle bir alternatifin bulunması 
oraya gelenlerin tümünün 
gerçek niyetleri nin tesbit edilmesini
mümkün kılamazki 
sohbet odası yerine islam odasında ilk önce dini konu yazarak
belki oradakileri manevi bir etki altında bırakanlar
daha sonra özel odada 
çok farklı bir tarzda yazışabilmektedirler
o zaman nerede kaldı o müslüman kişinin islami realiteye olan bağlılığı 
aslında işin temelinde yatan sorun şudur
bazı sohbet chat kanalları aplettleri 
Batıdan alındığı şekille kullanılmaktadır 
ve islami formasyona tabi tutulmadan
belkide islami literatüre göre Bidat kapsamında yer alabilecek şekilde 
ve islami Realite hükümlerine ters olabilecek şekilde 
bir dizayn ve içerikle 
sohbet chat işlevini  sürdürmektedir 
istisnalar dışında buradaki bazı görevlilerinde 
bunu bildikleri halde bu tür işlevle yazışmaya devam etmeleri yüzünden
ve çıkabilecek sorunları önlemede bazen yetersiz kalmaları yüzünden 
islami realite hükümleri uygulanam ayacaktır 
istisnalar dışında böyle bir yapılanmanın içinde islami realiteyi aramak
bataklıkta gül aramaya benzer


C- Bazı sohbet chat kanallarında "İslam " ve "sohbet" kanalı ayrımı
elbette olmalıdır 
ancak
İslami realite hükümlerine uygun bir sohbet chat kanalı açılacaksa eğer
bu kanalın asıl sahibi ve yetkilileri 
bu konuda ehil kişiler olmaları gerekir 
islami realite hükümleri çocuk oyuncağı değildir 
ve herkesinde işi değildir  
her önüne gelenin sohbet chat sitesi açtığı
ve her önüne gelenin sırf dini konu yazıyor 
ve bilgisayarı kullanmasını biliyor diyerek
yetkili yapıldığı bir yerde
islam veya sohbet diye ayrı kanalların açılmasıyla 
islami realite hükümleri uygulanamazki
bu islami realiteyi hakim kılma işi belli bir ehillik ister
bilgi birikim kültür 
deneyim ister 
ahlak fazilet ve iman ister
herkesin harcı değildirki 
kimin takvalı olduğunu ancak ve mutlak Allah c.c bilir 
fakat 
sohbet chat sitesinin isminin islami sohbet chat sitesi olması
ve bazı kurallarının olması
islami realiteyi gerçek manada bağlayıcı bir unsur değildirki
bu sadece o sohbet chat sitesine ait kuraldır 
islamın emri değildirki 

D - Müslümanların 
sanal alemde ve bazı sohbet chat sitelerinde 
gerçek manada islami realite için bulunduklarını sanmıyorum
ve müslümanların bazı sohbet chat sitelerin de
" islam" odası veya " sohbet" odası şeklinde
ayrımlarla meşgul olduklarını
hiç sanmıyorum
maksat kız-erek sohbetidir 
islami oda veya sohbet odası fark etmezki
islami odanın diğerinden farkı şudur
buradaki müslüman erkekler kız tavlamak için
islami konuları bir silah olarak kullanarak
kızları islami bilgleriyle etkileyerek 
kendileri ne müslüman imajı çizerek tavlamakt adırlar 
onun dışında bir maksat ve amaç yoktur
yani bu bağlamda bakılırsa " islam" odası ile " sohbet" odasının 
birbirlerinden pek farklılığı yoktur 
her iki odayada girenler sonuçta orada bulunan kişilerdir 
ve böyle farklılıklarla islami realitenin bir ilişkisi yoktur 
olsa zaten sohbet chat denilmezdi
Kuran-ı Kerimde " sohbet chat ayeti " ismli bir ayet varmıdırki
bizler bize ait olmayan Batıdan alınan doneler üzerinde 
İslami Realite hükümleri arıyoruz 
hükümler olmuyorsa eğer suçlu Batı değildirki
bu işin suçlusu yİne müslümanlardır  
müslümanların bilim ve teknolojideki geriliği 
ve Batıdan aldıkları doneleri islami formasyondan geçirerek
kulllanmayı bilmemeleri yüzünden 
sanal alem ve bazı sohbet chat sitelerinde
ahlaksızlık almış başını gitmektedir 


E- Sanal alemde ve bazı sohbet chat sitelerinde 
" islam" veya " sohbet" isimli kanalların oluşu 
dinimizin emirleri içinde şart ve gereklilik 
bazında kesin hükümlere bağlanmamış şeylerdir
bu konuda bilmsel ve dini otoritelerin açıklamaları
net olarak deklare edilmemiştir
veya bizlere sürekli ulaşan doneler değildir 
kimse bu konuda yeterince bilgi ve kültür birikimine sahip olmadığından
fetva şeklinde bir hükümde verilememektedir 
" herkes kendisind en sorumludur " diyerek konu geçiştirilmektedir 
müslüman kişi dininin gereğince
hem kendinden hem çevresinden 
hemde bütün toplumdan sorumludur 
bunu global olarak düşündüğümüzde
Allah c.c bu dünyada müslümanları 
olumsuzlu kları yok etmekle görevlendirerek 
göndermiştir ve hesabınıda soracaktır
birde bazı sohbet chat sitelerinde 
şu sıklıkla söylenmektedir 
" sohbet edenlerin aklı yokmu " 
denilerek bazı müslümanlar 
kız-erkek sohbetine devam etmektedirler
Allah c.c görüyor ve biliyor olanları
müslümanlar kız-erkek sohbetine devam ederek 
tebliğ irşad ve cihad sorumluluğundan kurtulmaya çalışmaktadırlar 
müslümanın görevi her bulunduğu yerde 
hakkı ve hakikati söyleyerek
islami realite ölçüsünü 
her türlü mekan ve zemine taşıyarak 
dünyadaki görevini yaparak 
ahirete intikalini gerçekleştirmelidir 
ama bazı müslümanlarda feraset kalmamıştır 
fakat er yada geç bu tür yapılanmalar 
bazı müslümanları harama ve günaha ulaştırma riski bulunan
er türlü doneleri 
bu müslüman toplum yapısı algılayacaktır
ve islama uygun olup olmadığı noktasındada 
belirli bir fkir ve düşünce hakimiyeti elbette sağlanacaktır
müslümanların bu tür şeylere temkinli yaklaşmaşları ve 
şüpheli şeylerin haram kapsamında olduğunu düşünerek
bu tür bazı sohbet chat kanallarının 
bağımlısı olmamaya dikkat etmeleri gerekmektedir
yoksa ahirette yakıcı azaptan kurtulamayız  


Altta ise bazı psikometrik test örneklerini içeren siteler mevcuttur linkleri tıklayınız
http://erolyildirim.googlepages.com/psikolojisiteleri

Türk Psikoloji Siteleri


Türkçe hazırlanmış psikoloji içerikli site ve sayfalar arama.cc motoru üzerinden derlenmiştir.

Ana Sayfa

http://atesakin.sitemynet.com Öğrenci, öğretmen ve aileler için rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetleri 
http://bubizimsinif.sitemynet.com Eğitim destek müzik resim haber fıkra psikolojik yardım yüzlerce yararlı linkler radyo yayınları oyun 
http://cervatoglu.sitemynet.com Eğitim destek müzik resim haber fıkra psikolojik yardım yüzlerce yararlı linkler radyo yayınları oyu 
http://fatih_saglam.sitemynet.com Eğitim rehberlik ve fatih sağlamın kişisel sitesi 
http://forum.kurekci.com Bu sitede aradığınız herşeye kolayca ulaşabilirsiniz. sormak istediğiniz sorular mı var, insanlara 
http://freud.hypermart.net Psikoloji, sigmund freud ve psikanalitik ekoller üzerine hazırlanan geniş içerikli bir site. 
http://freud.hypermart.net/index.htm Psikoloji, psikanaliz ve sigmund freud üzerine. ekoller, kuramlar, rüyalar, ... 
http://gulecanaokulu.com 0-6 yas egitiminin öncü kurulusu güleç anaokulu... 
http://ideapsikoloji.com Eğitim, psikoloji ve terapi konusunda yardımcı olma dileğindeyiz... 
http://istihdam.sors.com.tr Personel ve is arayanlar icin portal 
http://katarsis.turkiye2000.com/ Online psikolojik danışmanlık 
http://katarsis.virtualave.net/ Katarsis psikoloji dergisi 
http://kopekpsikolojisi.8m.com/ Köpeğin dünyasi 
http://liserehberlik.sitemynet.com Lise rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri için her şey...eşref bolukçu 
http://mo.la Şimdi mo.la zamanı! sevinç ve paylaşım dünyası mo.la! 
http://okulpdr.sitemynet.com/ Rehberlik ve psikolojik danışmanlık 
http://psikolog.org.tr/ Türk psikologlar dernegi web sitesinde psikoloji bilimiyle ilgili gerek profesyonellere gerekse dige 
http://psikoloji.fisek.com.tr Engin arık 
http://psikolojim.myfreebb.com Depresyon, panik atak ve sosyal fobililer buluşma, tanışma, yardımlaşma ve paylaşma formu 
http://rehberlik.port5.com Eğitimde rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetleri 
http://sevgiibahcesii.sitemynet.com Yüreği sevgi dolu olan insanların buluşma noktası 
http://sirinlerkres.com Gaziantep'te 2-6 yaş arası çocuklarımıza eğitimde en büyük desteği biz veriyoruz.internetten canlı y 
http://teknoloji.s5.com/anamenu.swf Teknoloji haberleri fizik kimya matematik biyoloji madde molekül robotkol laser e-kitaplar mekanik 
http://u.maviengin.sitemynet.com Hipnoz ve psikoloji üzerine çalışmalar , rüya analizleri. 
http://uk.geocities.com/kopekegitim Pozitif köpek eğitimi, köpek psikolojisi 
http://www.adsizalkolik.com Bağımsız platform 
http://www.afacanyuva.com Çocuğun gelişimi, psikolojisi, eğitimi ve öğrenimi ile ilgili resimlerin ve bilgilerin bulunduğu
http://www.afetidevran.com Egitimli, üretken, akilli, “afet” kadinlar için bilgi, eglence, iletisim ve alisveris site 
http://www.agriram.org.tr.tc Rehberlik ve psikolojik danışma 
http://www.ahmetusta.com Psikolojik danışman ahmet ustanın kişisel web sitesi 
http://www.aktarim.com/ Yetenek, yetenek testleri, psikoloji, insan kaynakları, test, psikoteknik, endüstri, 
http://www.aktuelpdr.com Psikolojik danişmanlik destek hatti 
http://www.analitikpsikoloji.com Psk. ufuk mavienginin hipnoz , rüya analizleri ve analitik psikoloji ile ilgili çalışmaları ve düşü 
http://www.anlam.com.tr/ Anlam ltd., psikolojinin temel ilkelerini bireye ve kurumlara tanıştırmak ve uygulamak üzere yola 
http://www.arionyay.com.tr Arion yayincilik'ın sitesi 
http://www.astroanaliz.com Iddia ediyoruz. astroloji ve tarot konusunda internette bulabileceğiniz en doyurucu bilgiler burada. 
http://www.astrohis.com Astrohis karakter analiz portalı 
http://www.atasoyilaclama.com böcek ve fare gibi haşereler günümüzde insan sağlığına verdiği zararlar yanınıda maddi ve psikoloji 
http://www.atmpsiko.com 2000 yılı başında bağımlılıklarla ve psikolojik sorunlarla ilgili olarak kişileri destekleme, reha 
http://www.aurapsikoterapi.com Aura psikoterapi tedavi merkezi sitesi 
http://www.aydo.com.tr/ Aydo çocukevi, dr. atanur mert tarafından yönetiliyor. atanur mert pedagoji ve psikoloji alanların 
http://www.ayrintilar.com Hayat ayrıntılardan oluşur.. hayata dair ayrıntılarımızı, sevdiklerimizi, sevmediklerimizi yazıy 
http://www.bagimlilik.net Bağımlılık 4 ayda bir yayınlanan bilimsel bir dergidir. derginin yayınlanan sayılarındaki makaleleri 
http://www.baharturunc.com Psikoloji, hipnoz, alternatif tip, yasam uzerine yazi, gorus, oykulerin ve sorularin yer a 
http://www.bandococukevi.com Bando çocuk evi uzman pedagog ve öğretmenleriyle 0-12 yaş grubu çocuklarınıza kusursuz bie eğitim su 
http://www.bebekveanne.com Dünyaya ilk adımını atan miniklerin bir elinden anneleri bir elinden de "bebek ve anne" tutuyor 
http://www.bebekvehayat.com Dünyaya ilk adımını atan miniklerin bir elinden anneleri bir elinden de bebek ve hayat tutuyor.bebeğ 
http://www.begmerk.com Nlp eğitimi, ders takviye, öss - lgs - yds hazırlık, eğitim danışmanlığı, psikolojik danışm 
http://www.benbigun.com Geniş psikoloji portalı 
http://www.benotesi.com 21.yüzyılın psikolojisi: benötesi/transpersonelpsi 
http://www.beyazyildiz.com Bilginin ve sevginin ışığında buluşalım.nlp, gasso, reiki, beziro, yoga, meditasyon, pozitif d
http://www.beyorenilkogretim.gen.tr Beyören ilköğretim okulu resmi web sitesi 
http://www.bibson.com/ Bibson, sigara, kilo, diyet, bağımlılık, alışkanlık, nikotin, nikotin bağımlılığı, i 
http://www.bilge.tr.gs Din, islam, felsefe, tarih, psikoloji, bilim ve teknoloji forumları 
http://www.bilim.tutkusu.com Felsefe, psikoloji, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler, ekonomi dallarında yazı ve proje 
http://www.bilinmeyen.com Paranormal olaylar ve astroloji ile ilgili bilgiler. 
http://www.blogcu.com/zenci 0-6 yaş çocuklarla ilgili herşey... 
http://www.cagdasv.com Kitap satış hizmetleri; ansiklopediler, karma yazar setleri, psikoloji-felsefe setleri, yayıne 
http://www.chuqur.forumkurdu.com Canınız birşeye mi sıkıldı, protesto mu etmek istiyosun, atla chuqur'un işine susma kus içindeki 
http://www.cocugundunyasi.com 0-6 yaş arası çocuk sahipleri için eğitim sitesi. 
http://www.CocukBakimi.Com/ Türkiye'nin yeni cocuk bakimi portali! en kapsamli kategoriler ve konularla anlatimlar, uzmanlara 
http://www.cocukhayat.com Çocuk psikiyatrisi, psikolojisi, gelişimi ve eğitimi ile ilgili her şey ve gezi, kültür sayfal 
http://www.corumram.com Rehberlik ve araştırma merkezi hakkında bilgiler, makale ve yazılar seminer duyuruları, yapılan ça 
http://www.cvbul.com Personel ve is arayanlar icin portal 
http://www.daghanoves.netfirms.com Psikoloji 
http://www.damlaetut.com Damla etüt merkezi; çağdaş, ekonomik ve güvenilir bir ortamda etüt, kurs, özel ders, özel eğitim 
http://www.davranisgelisim.com/ Sizin, ailenizin, çocuğunuzun, anne veya babanızın yaşamını daha da kolaylaştırmak için yanını 
http://www.degisimnet.com Aktif varoluş bilgileri ışında değişimin getirdiği yeniliklerin incelendiği bir site... 
http://www.denizdanismanlik.com Psikolojik danışmanlık hizmetleri, eğitim çalışmaları 
http://www.denizlibilsem.cjb.net Denizli bilim ve sanat merkezi resmi web sitesi 
http://www.depnet.com.tr Depresyon psikolij bir rahatsızlıktır.bu sitede depresyon hakkında bilmek isteyeceğiniz herşey mevcu 
http://www.derinlikler.com.tr Balıklı rum hastanesi anatolia klinikleri kurucuları prof. dr. mansur beyazyürek, yrd. doç. dr. ö. 
http://www.dertleselim.com Dertlerimizi içimizde saklamayalım.anlatalım ve derttaşlarımızı bulalım 
http://www.dilaratrubac.com Aura positif bilim merkezi olarak, reiki, feng shui, masaj, medikal terapi, akupunktur, ci 
http://www.dinamikegitim.com Eksik ve yanlış okuma öğreniminden kaynaklanan, yavaş okuma ve yeterince anlayamama sorunlarının o 
http://www.dinamilokuma.com eksik ve yanlış okuma öğreniminden kaynaklanan, yavaş okuma ve yeterince anlayamama sorunlarının 
http://www.dirilis.de.vu Felsefe-psikoloji-edebiyat...v.b...tartisma platforumu özgur dirilis 
http://www.dostinsan.com Kısırlık, tüpbebek ve endoskopik cerrahi konularının yanında hayata dair paramedikal gözlemler
http://www.dragosokullari.com Psikolojik gelişimlerini destekleyecek ilgi ve yeteneklerine yönelik 
http://www.dunyaozelegitim.com Hiperaktivite dikkat eksikliği öğrenme güçlüğü disleksi otizm disleksi öög kekemelik okul çocuk geli 
http://www.dusuncegezgini.com Özkan aras'in felsefe psikoloji teoloji, sosyoloji vs. konularindaki yazilari 
http://www.duygusalzeka.com Türkiye'nin duygusal zekasi sitesine hoş geldiniz. bu site, şu aşamada türkiye'de yayimlanan makal 
http://www.edam.com.tr Edam, eğitim ve stk çevresiyle iş birliği içinde yeni , yerli ve nitelikli bir eğitim ve yöneti 
http://www.egebireyselgelisim.com Psikolojik danışmanlık ve psikoterapi hizmetleri - kişisel gelişim eğitimleri ve grup çalışmaları - 
http://www.egemeta.com Ege meta yayınları 
http://www.elelecocukevi.net Yuva, anaokulu, çocuk yuvası, yuvası, elele, çocuk, evi, bebek, bebe, çocuk, dek 
http://www.elyadal.org/ Eleştirel - yaratıcı düşünme ve davranış araştırmaları laboratuvarı (elyadal) resmi sitesi.bu sitede 
http://www.empatipdr.com Empati psikolojik danışma, değerlendirme ve eğitim merkezinin hizmetleri, etkinlikleri ve psikol 
http://www.e-psikolog.net/ Psikolojik sorunlarınıza ve yaşamda psikoloji ile ilgili tüm sorularınıza siteye geldiğiniz zaman an 
http://www.e-psikoloji.com Bu site rehberlik, psikoloji, eğitim, danışma, gelişim, öğrenme, zeka, bellek, üstünl 
http://www.e-psikoloji.tr.cx/ Psikoloji alanında bilgiler sunmak
http://www.e-psikolojim.com Psiko-sosyal sorunlarına ve sorulara yanıtlar. testler, zeka testleri, kişilik testleri, depres 
http://www.erkendestek.com Gülçin yegen tarafından 02.02.2000 tarihinde faaliyete açılan merkez, 0-12 yaş grubu bedensel ve z 
http://www.exppsy.info Hacettepe üniversitesi deneysel psikoloji uzmanlık alanı ve bilişsel psikofizyoloji araştırma birimi 
http://www.felsefe.gen.tr Düşünce platformu: düşünmek güzeldir! 
http://www.felsefe.ofisi.com Felsefe tarihi sosyoloji psikoloji demokrasi yıllık plan gunluk plan mantık 
http://www.felsefeplani.8m.com Felsefe dersleriyle ilgili tum yillik planlar ve gunluk planlar cd 0 533 634 03 93 
http://www.fikir.beldesi.com/ Din (islam, ateizm, hristiyanlık ve diğerleri), politika ve gündem , felsefe, bilim, psik 
http://www.formyayinlari.com.tr Iş dünyasına yönelik kitaplar ve iş dünyasındaki insanların problemleini çözmelerine yardım edecek p 
http://www.forumhaber.com Bilim ve teknoloji, sağlıklı yaşam, sinema, müzik, edebiyat, spor, felsefe, psikoloji, 
http://www.geleceginegitimi.com Çağdaş bireysel ve yönlendirici eğitim sistemi 
http://www.gizemci.com Bilinmeyenlerin gizemi 
http://www.gizliilimler.com Merak ettikleriniz, öğrenmek istedikleriniz...... 
http://www.groupturkey.com Aşk, sevgi, dostluk, msn ve web hack programları, e-kitap, takımlardan haberler, portallar, h 
http://www.gunesconnection.com Her türlü hastalığın terapisi ve kişinin kısa sürede ilaçsız olarak iyileşmesi eft (duygusal özgürlü 
http://www.gunlukplan.sayfasi.com Felsefe tarihi sosyoloji psikoloji demokrasi yıllık plan gunluk plan mantık 
http://www.halic.edu.tr/psikoloji.htm T.c. haliç üniversitesi - golden horn university 
http://www.hastarehberi.com Gebelik, cinsellik estetik, diet, ilkyardım, psikoloji, dahiliye gibi birçok konuda bilgi 
http://www.hatunca.net Hatunca.net - psikoloji agirlikli sohbet, tartışma ve bilgilenme sitesi 
http://www.hawaiadasi.com.tr.tc/ Mısır resimler oyun rusça komik rusia psikoloji burç şiir crimson romm veridian room 
http://www.hayatinicinden.net Çift-aile, yetişkin, çocuk-ergen terapilerine ilişkin teşhis ve tedavi yönemlerinin açıklandığı si 
http://www.hipnoz.com/ Bu sitede hipnoz, hipnoterapi, psikoterapi ve psikoloji ile ilgili bilgilere ve kaynaklara ulaşa 
http://www.hipnoz.net Tıbbi hipnoz psikiyatri psikoterapi psikolojik danışma merkezi 
http://www.hipnozklinigi.com Dr. murat ulusoy''un hipnoz ve hipnoterapi çalışmaları ve hipnoz portalı... 
http://www.hizmet.gezegeni.com Piyasada bulunan bedava hizmet sitelerinden daha fazla içeriği bulunan hizmet ve portal sitesi, be 
http://www.ibrahimozbay.cjb.net Rehberlik ve psikolojik danışma dökümanları, öss 
http://www.ibret.sayfasi.com Islam üzerine her şey yok ama çok şey var. sadece islam mı? tabii ki hayır. gerçek bir islami ilim v 
http://www.icgoru.com Içgörü psikoterapi merkezi 
http://www.ikincibahar.com.tr Ikinci bahar huzurevi ve sağlik hizmetleri ltd. şti. 1994 yilindan bu yana yaşli bakim hizmetleri ve 
http://www.insanbilim.com.tr/ Insanbilim enstitüsü danışmanlık, eğitim, assessment centre (ölçme ve değerlendirme, psikoloji 
http://www.insanbilimleri.com/ Insan bilimleri issn: 1303-5134 türkçe ve yabanci dillerde her branstan bilimsel eserler. online yay 
http://www.irfanyuvasi.net Soru/cevap mantığıyla her konuda bilgi paylaşımı yapılan site. 
http://www.istpsikodrama.com.tr Yetişkin ergen ve çocuklara psikoterapi hizmeti sunan, uzmanlara eğitim ve diploma veren bir kurum 
http://www.izcilideri.8m.com Izcilik ile ilgşili kaynaklar 
http://www.kabalciyayinevi.com Bilimkurgu-fantastik çocuk din edebiyat felsefe klasik mitoloji psikoloji sanat sinema sözlük tarih 
http://www.kedidelisi.com Kedisevenler, kedidelisi, kedi bakımı, kedi hastalıkları, üreme, psikoloji, vahşi kedile 
http://www.kekemelik.org Kekemelik tedavisi, kekemelik nedenleri, kekemelik tedavi edilirmi, kekemelik ve psikolojik so 
http://www.kekemetedavi.com Kekemelik tedavisi konuşma bozukluklarınıda çok etkili bir teknik ile kekemelige son ! hipnoz ile t 
http://www.kirmizielmam.com Tüm gün psikolojik danışman desteği ve uzman eğitim kadromuzla 500 m2 kapalı alanı ve 1 dönüm doğa b 
http://www.kisiliktesti.com Kişilik testi uygulayabileceğiniz bir site 
http://www.kitapevim.com Yeni - eski her tür kitap, ansiklopedi, dergi, mecmua çeşitlerinin uygun fiyatlarla satışının 
http://www.klinik1.netteyim.net Bebek ve çocuk yetiştirmede anne-babalara kaynak olacak bir site 
http://www.konak-bel.gov.tr/psikoloji.htm Psikoloji 
http://www.kopekpsikolojisi.8m.com Köpeğin dünyası 
http://www.linkturkiye.com Kategorilere ayrılmış kaliteli ve faydalı linkler 
http://www.lisefelsefe.com Lise öğrencileriyle felsefe yapmanın tadını duyuran bir felsefe sitesi... 
http://www.lisefelsefe.org Gençler için felsefe sayfaları 
http://www.maximumbilgi.com Yüzlerce kitap barındıran bilimsel bir kaynak. alanında tek!!! 
http://www.mcaturk.com Prof, doç, uzman doktorlar ve uzman psikologlardan oluşan geniş bir kadro ile ruh ve sinir (psik 
http://www.medyumahmetenes.com Havas ilmi, vefklerin gizemi, kur'an ayetlerinin mucizevi etkileri ve islam büyüklerinin manevi 
http://www.morelmas.com Kadınca konular işlenen morelmas'da aşk , evlilik, cinsellik konularında bilimsel yazılar, cil 
http://www.nlp.com.tr Nlp'nin etik ve yetkin profesyonelleriyle tanışın! türkiye'de önde gelen uzmanlar, antrenorler, 
http://www.objektivist.net Sağa-sola takılmayın..21.yüzyılın felsefesi ile tanışın...!!! 
http://www.okuloncesi.com Okul öncesi dönemindeki çocuklar için oyunlar, çocuk psikolojisi hakkında yazılar ve çeşitli iller 
http://www.okuloncesi.org Okul öncesi eğitimi bebek çocuk oyun masallar oyunlar ilke yönetmelik sakarya 
http://www.okumak.com.tr.tc Hayatı anlamanızda rehberiniz 
http://www.onlinepsikoljikdanisma.com Online psikolojik danışmanlik hizmeti , sorunlarına çözüm arayan herkese uzanan bir yardim eli... 
http://www.onlinepsikolojikdanisma.com Sevinç sevimli 
http://www.oteki.org Psikoterapiye yönelik eğitimler, organizasyonlara yönelik eğitimler, dışavurumcu sanat terapisi, 
http://www.ozanser.com/ Psikolog ozanser uğurlu' nun kişisel sitesinde psikoloji ile ilgili aradığınız bir çok sorunun cevab 
http://www.ozelyasam.com Özür otizim.hperaktivite, çocuk psikolojisi, dawn, özelegitim, fizik tedavi, spastik, fizyoter 
http://www.ozelyasam.org Psikoljik danışmanlık 
http://www.ozetler.com.tr.tc/ Başarı, yönetim, sosyal, ekonmomi, dini, kur'an , hadis, psikoloji ile alakalı tüm öze 
http://www.panik-atak.net Panik atak bilgi ve yardım portalı online destek, chat ve video konferanslar 
http://www.parapsikoloji.biz Paranormal olaylar, psişik güçlarle ilgili aradığınız herşey bu sitede 
http://www.parapsikoloji.netfirms.com Tartışılan bilim parapsikoloji nedir? psişik deneyim nedir ve psişik olay türleri...mucizevi olaylar 
http://www.parapsikoloji.org Parapsikolojinin hipnoz, din, fizik ve tedavi ile ilişkisi, siyasi ve askeri alanda hipnoz, 
http://www.parapsikoloji.org Parapsikoloji 
http://www.pdr.com.tr.tc Öğretmen, öğrenci ve aileler için rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetleri 
http://www.pdr.org.tr Turk psikolojik danismanlar dernegi 
http://www.pdrci.tr.cx Psikolojik danışmanlık ve rehberlik 
http://www.pdrkulubu.tk M.ü. a.e.f. psikolojik danışmanlık ve rehberlik kulübü 
http://www.pdrservisi.com Rehberlik ve psikolojik danışmanlık
http://www.personelbank.com Personel ve is arayanlar icin portal 
http://www.piskopat.net Bedava olan hersey .. 
http://www.plan.uzmani.com Felsefe grb dersleri le ilgili tum yıllık ve gunluk planlar burada 0 533 634 03 93 
http://www.populeryasam.com Insan kaynakları ve ekonomi sitesi 
http://www.pozitifyasam.com Depresyon, panik atak, uyku bozuklukları, gençlik problemler ve daha pekçok konuda danışmanlık 
http://www.psikiyatrist.net/ Psikiyatrist net psikoloji ve psikiyatri sitesi.ruhsal problemler, psikolojik ve psikiyatrik sorun 
http://www.psiko.tv Psikolojik danışmanlık 
http://www.psiko-dan.com Psikoloji 
http://www.psikodiyalog.com Icq ya da messanger arac1l11yla, bulunduunuz her ortamdan online psikolojik danışmanlık ve e-terap 
http://www.psikofarma.8m.net/ Psikoloji nedir 
http://www.psikofarma.net Psikoloji ve psikiyatri hakkında bilmek istediğiniz herşey bu sitede 
http://www.psikokriminolog.com Psikokriminolog - türkiye’nin ilk ve tek suç psikolojisi (psikokriminoloji) içerikli psikolojik prof 
http://www.psikolog.org Psikolojik danışma ve çeşitli konularda teknikler üzerine bilgi veren bir site. 
http://www.psikolog.org.tr/ Türk psikologlar dernegi web sitesinde psikoloji bilimiyle ilgili gerek profesyonellere gerekse dige 
http://www.psikolog-psikoloji.com Cinsel problemlerin çözümünde psikoterapi ve hipnoz tedavisi 
http://www.psikologum.com Psikologum.com psikoloji portalında chat, formlar, video konferanslar, 42 psikolog ve diğer br 
http://www.psikologum.net Karşılıklı ve canlı olarak anında konuşup(chat) danışabileceğiniz sanal bir psikolojik danışmanlık m 
http://www.psikologumuz.com Psikoloji alanında biliglendirme ve psikolojik destek sağlayan bir sitedir. tüm sanal hizmetleri ücr 
http://www.psikoloji.gen.tr Psikoloji.gen.tr sitesi psikolojiyle ilgili konularda bir portal olmayı amaçlamaktadır. bu portalın 
http://www.psikoloji.kutuphanesi.com Psikoloji rehberlik ver psikolojik danışmanlık 
http://www.psikoloji.sphosting.com/ Free webhosting 
http://www.psikoloji.web.tr Bu sitede insanın kendisini ve diğer insanları tanımasına ve anlamasına; daha nitelikli ve doyumlu i 
http://www.psikolojidestek.com Psikolojik destek ve çözüm önerileri, aile içi şiddet, kıskançlık, deprasyon, panik atak, psiko 
http://www.psikolojikdanisma.net Rehberlik ve psikolojik danişmanlik hizmetleri 
http://www.psikolojikdanisma.org Izmir psikolojik danışma derneğinin web sitesi 
http://www.psikolojikdanisman.org Psikolojik danışmanların sitesi 
http://www.psikolojikhizmetler.com/ Anasayfason -- webpaketi 
http://www.psikolojikhizmetler.org/ Psikolojik hizmetler enstitüsü, degerlendirme calismalari, egitim calismalari, arastirma hizme 
http://www.psikolojikrehberlik.com Psikoloji 
http://www.psikolojim.com Psikolojim; psikoloji ve psikiyatri sitesi.ruhsal problemler, psikolojik ve psikiyatrik sorunlarin 
http://www.psikoloji-psikiyatri.com Bu sitede psikoloji, psikiyatri ve kişisel gelişim ile ilgili konular hakkynda (binlerce link ara 
http://www.psikolojisayfam.com Hafıza geliştirme, psikolojik sorunlar, renklerin etkileri, teorilerle ilgili makaleler, yaklaşı 
http://www.psikometri.com Psikometrik testlerin tanıtımı, online kısa testler, online araştırma, anket araştırmaları eği 
http://www.psikomorfoz.com Psikomorfoz.com türkiye'de çalışan ve eğitim gören tüm psikologların ve psikoloji öğrencilerinin 
http://www.psikonet.com Psikoloji hakkında bilgiler ve psikolojik danışmanlık hizmetleri 
http://www.psikoterapi.com Psikoterapi, daha olgun ve uygun bir ruhsal denge sağlamak amacı doğrultusunda zihinsel ve duygusa 
http://www.psikoterapihizmetleri.ekibi.com Psikoloji 
http://www.psycho.hacettepe.edu.tr/ Hacettepe üniversitesi psikoloji topluluğu 
http://www.psychology.hacettepe.edu.tr/ Psikoloji bölümü 
http://www.psychology.hacettepe.edu.tr/ Psikoloji bölümü 
http://www.pusulapsikoloji.com Psikiyatrik, psikolojik, pedagojik ve özel eğitim gerektiren 
http://www.rehberlikhizmetleri.com Rehberlik hizmetleri, eğitim, rehberlik, rehberlik ve psikolojik danışmanlık, öss rehberlik, 
http://www.rehberliknet.net Rehberlik servisi 
http://www.rehberliksaati.com Rehberlik ve psikolojik danışma alanında faaliyet gösteren bir eğitim portali. 
http://www.rehberlikservisi.com Psikolojik danişmanlik rehberi rehberlik hikayeleri basari ve motivasyon ilkögretim rehberlik ortaög 
http://www.rehberogretmen.com Psikolojik danişmanlik ve rehberlik 
http://www.relaxpsikiyatri.com Relax psikiyatri ve psikoterapi merkezi 
http://www.ruhsagligi.com Ruh sağlıgı konusunda aradığinız herşey ve daha da fazlası...forum, sohbet, özel mesaj, uzmanı 
http://www.ruhvemadde.com/ Ruh ve madde, alternatif tip, bilinmeyenler, biyografi, deneysel ruhçuluk, dinler, dogu felsef 
http://www.sahinozergold.com.tr Ilkeli ve titiz bir çalışma amaçlayan eğitim merkezi’miz yeteneğini keşfetmek isteyenlere her türlü 
http://www.sahtezevk.com Sahtezevk sigaranın özellikle psikolojik bağımlılığını konu alan içerisinde forum anketler ve haberl 
http://www.sanalpsikolog.com Sanal psikoloji 
http://www.sanatterapisi.com Terapi hiç bu kadar keyifli olmamıştı... uygulanım alanı gittikçe yaygınlaşan sanat terapisi hak 
http://www.seminer.net Antony robbins''in öncülüğünü yaptığı dünyaca ünlü "içindeki devi uyandır!" eğitimleri türkiye''de.. 
http://www.sihirlialem.com Www.sihirlialem.com aradıgınız pekde uzakda degil... sevgili, arkadaş bulduran site... ark 
http://www.siriuskapisi.com Aktif varoluş bilgilerinin incelendiği ve metafizik ve parapsikolojiye dayalı açıklamaların yapıldığ 
http://www.sohbetevi.org Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri adında türkçe bir site 
http://www.sonsigaram.drgungor.org Dr. güngör yıldırım'ın sigara hakkında bilgi vermek, bırakma yöntemlerini anlatmak, kendi bırakm 
http://www.sonsuzlukotesi.com Paylaşmak isteyen herkesin bilgi, deneyim ve yazılarına açık olan site, birçok kategoriden oluşu 
http://www.sosyalforum.net Sosyal kültürel siyasi güncel tartışma platformu 
http://www.sosyalhizmetuzmani.com Psiko-sosyal sorunlara çözüm önerileri 
http://www.sosyalhizmetuzmani.gen.tr Sosyal hizmet uzmanlığı ile ilgili incelemeler içeren sitede psikolojik ve sosyolojik yazılar ile to 
http://www.sosyalhizmetuzmani.org Birey-toplum sorunları, çözüm önerileri, sosyal hizmetler ve sosyal hizmet mesleğinin tanıtımı.ins 
http://www.sunrise-tr.com Sunrise eğitim merkezinde verdiğimiz hizmetler şunlardır yabancı dil eğitimleri tercümanlık ve çevi 
http://www.survivor.gen.tr Tatil ve kamp organizasyonları ve etkinlikleri 
http://www.tagp.org.tr Türkiye grup psikoterapileri derneği 
http://www.tanikisiselgelisimsaglik.com Psikolojik danışman ve eğitimci 
http://www.terakki.org.tr/rehberlik Terakki vakfı okulları rehberlik ve psikolojik danışma 
http://www.terapist.com Dünya sağlık örgütü verilerine göre dünyadaki hastalıkların yüzde 11'i zihinsel sorunlardan oluşuyor 
http://www.terapistim.com Psikoterapi ve bazı psikiyatrik hastalıklar hakkında bilgiler ve linkler bulabilirsiniz. 
http://www.tupbebekadana.com Prof.dr.m.turan çetin kadın sağlığı ve tüp bebek merkezi 
http://www.tupbebekmerkezi.net Tüp bebek, laboratuvar, infertilite, aşılama, erkerk tedavi, tanı, psikolojik tedavi, genetik 
http://www.tupbebekmerkezi.net Prof.dr.m.turan çetin kadın sağlığı ve tüp bebek merkezi 
http://www.turkpsikoloji.com Online olarak psikologlarla görüşebileceğiniz, psikolojik hastalıklar hakkında bilgi alabileceğini 
http://www.webpdr.info Psikolojik danışmanlık ve rehberlik (pdr) için bilgi deposu. 
http://www.web-reyting.net/Psikoloji.htm Turkish and english web sites directory and guide 
http://www.yabaduba.8m.com Açık lise, tarih, türk dili, biyoloji, sosyoloji, çanakkale, istanbul fethi, psikoloji 
http://www.yalovatermal.com Tek bir tesis içerisinde bütün imkanlar ve sağlık hizmetleri 
http://www.yeniden.org.tr Dernek daha çok sokak çocukları, bağımlılık, psikolojik travma ve şiddet mağduru kadın konuların 
http://www.yorumcu.com Astroloji, el falı, tarot, i-ching, numeroloji, aşk-isim ve kahve falları, biyoritimler, 
http://www.yorumyaz.com Yorumlarınız bizim için önemli.. 
http://www.yozgtram.gov.tr Yozgat rehberlik ve araştırma merkezi 
http://www.zirve35ozelegitim.com Zirve özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi izmir balçova 
http://www.zuhaltos.freehomepage.com Sosyal psikoloji konularinin islendigi site. 


http://www.izafet.com/hayatin-icinden/78580-yaratici-dusunme.html
Yaratıcı Düşünme 

--------------------------------------------------------------------------------

Bu çalişmada yaraticilik kavraminin tanimi, tarihsel gelişimi, yaraticilik ve zeka, yaraticilik ve cinsiyet arasindaki ilişkiye deginilmiş, yaraticiligin neler ile ilişkili oldugu üzerinde durulmuş, yaratici düşünen kişilerin iyi bir problem çözücü...
izafet.Com - Yaratıcı Düşünme 
olduklarina dikkat çekilmiş, yaraticiligin engelleyicileri, yaraticiligi kolaylaştiran ve engelleyen ögretmen özellikleri, yaratici düşüncenin okulda geliştirilmesi ve yaratici düşünme etkinlikleri örneklerle açiklanmiştir.
Sonuç olarak yaratici düşüncenin rahatça ortaya konabilmesi için egitim ortaminin olabildigince özgür olmasi, yaratici her davraniş ve ürünün pekiştirilmesi, hiçbir şekilde çocuklarin küçük düşürülmemesi, düşünceleri ile alay edilmemesi gerektigine deginilerek bilgisayar, video, televizyon, çok amaçli araç gereçler yaratici düşünceyi geliştirmekte etkili olarak kullanilabilecegi ve egitim ortaminda baski, korku ve cezanin yaraticiligi engelledigi sonucuna varilmiştir. 

Yaraticilik kavrami ençok güzel sanatlar alanindaki yaraticilik için kullanilmiştir.Yirmibirinci yüzyilin başlarindan beri, farkli yaklaşimlarla açiklanmaya çalişilan yaraticilik kavraminin bugün tüm davraniş bilimciler tarafindan kabul edilmiş bir tanimina rastlamak mümkün degildir. Tarihsel gelişim içerisinde kavramla ilgili olarak psikoanalitik, davranişçi, insancil, bilişsel ve etkileşimli yaklaşimlarla çeşitli modeller geliştirilmiş, ancak halen yaraticiligin boyutlari, niteliksel özellikleri ve bu özelliklerin dagilimi objektif bir şekilde ortaya çikarilamamiştir. Insancil yaklaşimi benimseyen egitim psikologlari yaraticiligin insanin olumlu yanlari ile ilgili oldugu görüşündedirler. Insanlar yaratici ifade için kayda deger güçlerle dogarlar. Serbest bir ortamda bu güçler, her insanda tam olarak gelişebilir. Çatişma yaraticiligi engeller. Psiko-analitik yaklaşimi benimseyen psikologlar yaraticiligin insan yapisinin olumsuz yönlerinden oluştugunu vurgulamaktadirlar. Bireyin iç çatişmasinin ve saldirgan enerjisinin onaylanan kültürel davranişlara dönüşmesidir. Çevresel yaklaşimi benimseyen psikologlara göre, yaraticilik, nitelikli tecrübelerle ögrenilmiş davranişlardir. Tecrübeler sirasinda dogal olarak ortaya çikan yaraticilik ilgili davranişlarin desteklenmesi ve bireyin yaratici olmak için egitilmesi ile geliştirilir. Ailenin çoçuk egitimi anlayişi ögretmenlerin tutumu, yaraticiligi etkileyen faktörlerdir. Bilişsel yaklaşimi benimseyen egitim psikologlarina göre, eşanlamli ve zit anlamli düşünerek, bilgileri düzenlemede akicilik, problem çözmede esneklik ve iki durumda da meydana getirilen üründeki özgünlük yaraticiliktir. 

Toplumun ve insanligin gelişmesinde önemli bir yer tutan yaraticilik, her bireyde varolan ve insanin yaşaminin her döneminde bulunabilen bir yetenek, günlük yaşamdan bilimsel çalişmalara kadar uzanan geniş bir alani içine alan süreçler bütünü, bir tutum ve davraniş biçimidir. Doguştan getirilmiş olan yaraticilik her çocukta bulunabilir. Fakat yaraticiligin sürekliligi, gelişimi, derecesi ve ortaya çikişi kişiden kişiye farklilik gösterebilir. Yaraticilik esneklik; çok yönlü düşünme, çevreye ve insanlara karşi duyarlilik karşilaşilan yeni durumlara karşi uyanik ve ilgili olma, akicilik; rahat çabuk ve bagimsizca düşünebilme ve hareket edebilme, orjinallik; farkli ve degişik sonuçlara varabilme gibi özellikleri içermektedir (Mangir ve Çagatay- Aral; 1991).Yaraticilik bilinenlerden yeni birşeyler ortaya çikarma, yeni özgün bir senteze varma birtakim sorunlara yeni çözüm yollari bulma, yeni fikir ve ürünler ortaya koyma şeklinde tanimlanabilir. Yaratici bir kişide merak, sabir, buluşlar yapma yetenegi ile orijinal düşünme, deney ve araştirmalar yapabilme ve sentezci yargilara varabilme yetenegi bulunmaktadir. Yaratici kişilerin davraniş ve tutumlarinda oldukça bagimsiz davarandiklari ileri sürülmektedir (Zimbardo; 1979, San; 1985, Gregory;1987, Berger; 1988).

Psikolog ve egitimcilerin genelde kabul ettikleri bazi özellikler yaraticiligi süreç ve ürün olarak tanimamiza yardimci olmaktadir. Meydana getirilen ürün özgün olmalidir. Yada özgün ürünlerden yeni bir ürün oluşturulmalidir. Olgular sirasinda ilişki kurma yetenegi, düşünmede esneklik, bilgi üretiminde akicilik. Gardner(1978)�e göre ister bilim ister sanat dalları olsun her alanın kendine özgü, kendi içinde sistemi olan sembolleri içeren araçları vardır. Özgün ürünün oluşabilmesi için, bireyin ilgilendiği alandaki sembol ve araçları çok iyi öğrenmiş olması birleştirmede etkili olması beklenir. Örneğin birey müzikte, edebiyatta, matematikte ve diğer alanlarda ilgilendiği sembolik araçları tanır, ilişkileri görebilirse, onlarla ne yapıp ne yapamayacağına karar verebilir. Özgün bütünler oluşturabilir.

Yaratıcılık ve Zeka

Zeka ve yaratıcılık çoçuğun doğuştan getirdiği yeteneklerdir. Uygun çevre koşulları ve eğitimle her ikiside keşfedilebilir ve gelişmesine yardımcı olunabilir. Araştırmalar yüksek düzeyde zekanın, yüksek düzeyde yaratıcılığı garanti etmediğini, yaratıcılıkla zeka arasında çok yüksek bir korelasyon olmadığını, daha zeki bir bireyin daha yaratıcı birey anlamına gelmediğini göstermektedir. 

Getzels ve Jakson dörtyüz kırkdokuz ortaokul ve lise öğrencileri üzerinde yaptıkları çalışmalarda yüksek yaratıcılık ve zekanın birbiri ile ilişkisinin olup olmadığı, üstün yaratıcı bir kişiyi üstün zekalıdan ayıran özelliklerin ne olduğu, iki grubun meslek seçimi, sosyal organizasyonları, tutumları ve ilgileri üzerinde durmuşlardır. Sonuçta 1. Üstün zeka ile üstün yaratıcılık arasında düşük düzeyde bir ilişki olduğunu.2. Üstün zekalı öğrencilerle üstün yaratıcılığı olan öğrencilerin birbirlerinden çok farklı özelliklere sahip olduklarını saptamışlardır. Üstün zekalıların yakınsak problem çözme tarzını benimsedikleri, buna karşın üstün yaratıcı olan çoçukların ise ıraksak problem çözme tarzını benimsedikleri ve bu verilerin de Guilford�un modeline uygun olduğu kanısına varmışlardır.(TED Yayınları;1993).

Wallach ve Kogan ilkokul dönemindeki öğrencilerde yaratıcılık ve zeka arasındaki ilşkiyi incelemişlerdir. Yaratıcılığın ancak çeşitli gereçlerin bulunduğu özgür bir ortamda oluşabileceği sayıltısına dayanarak ilkokul öğrencileri için yaratıcılık testleri geliştirmişlerdir. İki gruptada yaratıcılığın basit bir zeka fonksiyonu olmadığı; yaratıcılık için zeka düzeyinin enaz 120 olması gerektiği açıkça belirtilmiştir.

Torrance�nin geliştirdigi yaraticilik testinin sonuçlarina göre; zeka düzeyi 120�nin üstünde olan öğrencilerde .20, 120�nin altında olan öğrencilerde .50 olarak bulunmuştur. Bu sonuç yaratıcı olmak için için zeka düzeyinin yüksek olmasının gerekli olmadığını göstermektedir. Burada sözü edilen zeka testleri mantıksal ve dil yeteneklerini ölçen genel zeka testleridir. Eğer gartnerın ifade ettiği zeka alanlarına göre bir test geliştirilirse farklı sonuçlar çıkabilir.

Sağlık Bilimleri Enstitüsünde Hazırlanan bir doktora tezinde de Ankara ili merkezinde bulunan Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Çoçuk Gelişimi ve Eğitimi Uygulama Anaokulu, Beytepe Anaokulu ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi Anaokuluna devam eden beş - altı yaşındaki kız ve erkek çocukların zeka ve yaratıcılık seviyeleri arasında ilişki olup olmadığına bakılmıştır. Bu çalışmada önce çocuklara Stanford -Binet zeka testi uygulanarak zeka seviyeleri saptanmıştır. Stanford Binet Zeka Testi iki ile ondört yaş arasını ve yetişkinlik dönemlerini kapsayan bir testtir. Daha sonra çocuklara Torrance yaratıcı düşünce testinin şekil bölümü uygulanmıştır. Bu test üç bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde, çoçuğun verilen yumurta biçiminde kesilmiş kartanu beyaz kağıda yapıştırması, bu şekilden bir resim yapması ve bu resme bir başlık bulması istenmiştir. Testin ikinci ve üçüncü bölümlerinde ise çocuklara çeşitli çizgileri kapsayan test verilmiş bunları tamlayarak anlamlı resim yapmaları ve bu resim için ilginç başlık bulmaları istenmiştir. Araştırmanın sonucunda zeka bölümü ve yaratıcılığın boyutları arasında pozitif yönde fakat kuvvetli olmayan bir ilişki bulunduğu görülmüştür. Bu sonuçlara göre her çocukta yaratıcılık ve zekanın bulunduğu ve bu yeteneklerin gelişmesinde en önemli dönemin anaokulu yılları olduğu vurgulanmıştır. Bu dönemde uygulanacak çocuk merkezli, otoritenin olmadığı yapılandırılmamış program çocuğun yaratıcılığının artmasına ve zihinsel gelişimine yardımcı olacaktır. Ayrıca çocuk sadece okulda değil, günlük yaşamındaki tüm etkinliklerde yaratici düşüncenin geliştirilmesi için cesaretlendirilmeli ve serbest bırakılmalıdır. 

Yartıcılık testleri çoğunlukla açık uçlu sorulardan oluşur. Bunlar bilinmeyen problem çözümlerinin geliştirilmesini teşvik eden sorulardır. Örneğin, bir şekil verilir ve bu şekli kullanarak çeşitli obje ve eşyanın üretilmesi istenir. Ya da bazı resimler gösterilir ve bu resimlerle ilgili çeşitli soruların üretilmesi, üretilen sorulara cevap verilmesi istenir. Bu testler sonucunda çocukta istenen yaratıcı düşüncenin olup olmadığı saptanmış olur. Çocuğun verdiği her cevap onun akıcılık puanını gösterir. Aynı kategoriye girmeyen değişik cevaplar ise onun esneklik puanını verir. Orjinallik ise değişik, ender ve orjinal cevaplar bulabilmesidir. 

Yaratıcılık ve Cinsiyet

Yaratıcı düşünce puanları ile cinsiyet arasındaki ilişkiyi konu olan araştırmalar, kullandıkları testlere, örneklem ve araştırma desenlerine göre farklı sonuçlar ortaya koymaktadır. Önemli ölçüde kültürel değişkenlere bağımlı olan cinsiyet değişkeni üzerinde tartışmalar süregelmektedir. Burada ilginç olan; yüksek düzeyde yaratıcı olan bireylerin karşıt cins rollerini daha kolay kabul edebildiklerini ortaya koymaktadır( Hargraves, 1987).


Yaratıcılık Neler İle İlişkilidir?

1.Kelime Akıcılığı:Tamamen sözdisimsel akıcılıktır.

2.Çağrışım Akıcılığı.Verilen bir kelimenin eş anlamlarını bulma. Buda anlamsal yetenekle ilgilidir.

3.İfade akıcılığı: İfade edilmek istenen anlamı farklı söz öbekleri veya cümlelerle ifade edebilme. Buda anlamsal yetenekle ilgilidir. 

4.Fikirsel Akıcılık: Belli gereksinimleri karşılamak için düşünce üretme yeteneğidir. Örneğin Bir tuğlanın farklı kullanımlarını bulmak veya kısa bir hikayeye uygun başlıklar bulmak gibi.

Bu yaratıcı yetenekler problem çözme yeteneği olarak genelleştirilebilir. Eleştirel düşünme ile yaratıcı düşünme bu noktada örtüşür.

Yaratıcı düşünen kişi iyi bir problem çözücüdür. Yaratıcı problem cözme şunları gerektirir. 

1.Kendiliğinden Esneklik: Yapması gerekmediği halde bile kişinin düşüncelerinde özgürce gezmesi. Yaratıcı düşünen birey bir kategoriden diğerine kolayca geçer. İnşat malzemesi olan tuğlayı ağırlık ya da füze olarak düşünebilir. 

2.Uyarlayıcı Esneklik: Olağan dışı bir çözüm gerektiren poblemlerin çözümünde yararlıdır. Problemler bazen geleneksel yöntemlerle çözülebilir görünür. Fakat bu yöntemler her problem için kullanılmayabilir. Örneğin Kepler�in yörüngenin şekli ile ilgili yaptigi çalişmalar önceleri başarisiz oldu. Fakat daha sonra birgün konik şekiller ile ilgili bir matematik problemi üzerinde çalişirken yörüngenin elips şeklinde oldugunu buldu. Buda yörünge üzerindeki gezegenlerin hareketlerinin nasil gerçekleştigini ortaya çikardi. Bu olay astronomide bir devrimdir. Burada meydana gelen bir alana ait olan bir düşüncenin başka bir alanin problemlerini çözmek üzere uygulanmasidir. Parelellik kurma uyarlayici esnekligin önemli bir parçasidir. 

3.Yeniden Tanimlama: Tanidigimiz nesnelerin eski açiklamalarini bir kenara birakip onlari ya da parçalarini yeni şekiller içinde görmedir. Örnegin aşagidaki nesneler ya da bu nesnelerin parçalarinin hangisinden toplu igne yapilabilir.?

Ayakkabi, turp, kurşun kalem, balik kilcigi, karanfil.

Yaratici düşünen bireyler balik kilcigindan kurşun kaleme göre daha iyi bir toplu igne yapilabilecegini düşünürler. 

Yaraticiligin Engelleyicileri 

Simberg�e (1971) göre, yaratıcılık algısal, duygusal ve kültürel bütünlüktür. Özellikle yetişkinlerde algısal ve duygusal özelliklerin yaratıcılığı engellediği gözlenebilir. 

*Algısal Engeller. Problemi ayırmada güçlük, problemi gereğinden fazla daraltmanın oluşturduğu güçlük, terimleri tanımadaki yetersizlik, gözlemlerde duyuların hepsini kullanmadaki başarısızlık, uzak ilişkileri görmedeki güçlük, açık bir değerlendirmedeki güçlük, neden ve etki arasındaki ayırımda güçlük.

*Duygusal Engeller: Kendini aptal yerine koyma veya hata yapma korkusu, düşünmede esnekliğin olmayışı, ilk akla gelen görüşü hemen kabul etme, kısa sürede başarıya ulaşmak isteme, güvensizlik, denetim korkusu, bir problemi tamamlama ve test etmede dürtü azlığıdır.

Yaratıcılığı Kolaylaştıran Öğretmen Özellikleri

*Öğrencileri bir birey olarak kabul etme ve öyle davranma
*Öğrenciyi özgür olmaya özendirme.
*Öğrencilere iyi bir model olma
*Heyecanlı olabilme 
*Öğrencileri eşit kabul edebilme
*Öğrencileri doğrudan ödüllendirebilme
*Öğrenciye ilgi gösterme
*Sürekli okuyan kişiler olabilme
*İkili ilişkide kolay iletişim kurabilme.

Yaratıcılığı Engelleyen Öğretmen Özellikleri

*Öğrencinin cesaretini kırma
*Güvensizlik
*Aşırı eleştiren
*Davranışlarında bir uçtamn diğerine gidip gelen 
*Heyecanı olmayan
*Düz okumayı vurgulayan
*Dogmatik ve katı
*Alanla ilişkisini sürdüremeyen
*Genelde yetersiz
*Dar ilgileri olan
*Sınıf dışında tartışma ve konuşma yeteneği olmayan(Chambers;1973).

Patterson�a göre ilköğretimde doğru yazma öğretilirken yaratıcı düşüncede ödüllendirilmeli ve cesaretlendirilmelidir. Zayıf not vermekle sonuçta yaratıcılığın öldürüldüğü unutulmamalıdır.Yaratıcı düşünenler geleneksel eğitim programları içinde başarılı olamazlar. Einstain�ın başlangıçta orta düzeyde bir öğrenci olduğunu, Bill Gates üniversiteyi çok erken terk ettiğini biliyoruz.

Yaratıcı Düşüncenin Okulda Geliştirilmesi

Öğrencinin kendini özgür hissedeceği, bir öğrenme öğretme ortamı olmalıdır. Yaratıcılık; 2-7 yaşlar arasında dramatizasyon, demostrasyon, yaratıcı drama, rol yapma gibi tekniklerle geliştirilebilir. Bu yaşlar, somut işlemler dönemine denk düştüğünden eğitsel oyunlar eğitim ortamında sıkça kullanılmalıdır. 11-15 yaşlarında ise çocuk soyut işlemler dönemine girmiştir. Bu dönemde şiir, öykü, anı yazma, resim yapma, bilimsel düşler kurma ve geliştirme daha baskındır. Bu dönemde de bu tür etkinliklere yer verilmelidir. 

Beş-yediyaş arasında çocuğun kişilik yapısı ortaya çıkmaya başlar. O kendi kültüründeki sembolleri öğrenmiştir. Sık sık kendi kendine olan ve ilgisi belli sembollerde yoğunlaşan çocuk, hayali oyunlarda güçlü duygusal deneyimlerle kendini anlatırken, kendi kendine yepyeni bir dünya oluşturur. Bu yaştaki çocukların çoğu düşsel bir dünyanın gerçekyaratıcılarıdır( Ülgen;1997). 

Edwards ve Springate (1995) makalelerinde, bu yaş grubundaki çocukların yaratıcılıklarının ortaya çıkarılması için sınıf ortamının şu şekilde düzenlenebileceğini vurgulamakta ve zaman, yer, malzeme, iklim ve durumlar alt başlıkları altında konuya açıklık getirmektedirler.

*Zaman:Yaratıcılık zamanı takip etmez. En iyiyi ortaya çıkarmak için çocuklar geniş ve acele ettirilmedikleri bir süreye ihtiyaç durarlar. 

*Yer.Bitirilmemiş işleri tamamlamak için bir sonraki günde devam edebilecekleri bir yere ihtiyaçları vardır. Kıraç bir çevre yaratıcı bir iş için yeterli değildir. Doğal ışığı olan, renklerin uyumlu olduğu, rahat sadece kendi işlerinin değil arkadaşlarının hatta öğretmenlerinin, yetişkin sanatçıların ürünlerinin bulunduğu çocuğa uygun ölçüde bir ortam onun çalışması için gereklidir.

*Malzeme: Çok fazla para harcamaksızın öğretmenler kaynak malzemeler edinebilirler. Bu malzemeler her türden kağıt malzemeler, yazım ve çizim araçları, düğme, taş, kabuk, boncuk, ve tohum gibi yapım malzemeleri, hamur, kil gibi heykel malzemeleri olabilir. Çocuklar bu malzemelerin seçimine, örgütlenmesine yardımcı olunduğu takdirde üretici olabilir ve hayal güçlerini kullanabilirler. 

*İklim:Sınıf atmasfori cesaretlendirmenin olduğu ve hataların, risk almanın yeniliğin, dağınıklılığın, gürültünün ve özgürlüğün kabul edildiği bir şekilde olmalıdır. Bu bir kaos ve sıkı kontrol durumu değil her ikisinin ortasında bir durumdur. Öğretmenlerde sınıf ortamında sanatsal etkinliğe kendi becerilerini ortaya koyarak katılmalıdırlar.

*Durumlar.Çocukların en iyi ve en heyecan verici işleri kendileri ile iç ve dış dünyalarının karşılaştığı durumlarda ortaya çıkar. Bu yolculukta öğretmen rehberlik etmelidir.

Öğretmenler yaratıcı düşünen bireylerin ortaya çıkmasına uygun zeminler hazırlayabilirler. Bu da en güzel çocukluk çağlarında yapılır. Çocuklar ön yargılar ve katı dünya görüşleri ile engellenemezler. Onlar doğal olarak meraklı ve doğal problem çözücüdürler. Bu da kendiliğinden ve uyarlayıcı esnekliği cesaretlendirmek, özgünlüğü ve geleneksel olmayan yorumlamaları ortaya koymak için uygun bir ortamdır. 

Bireyin yaratıcılığı çocukluk ve gençlik döneminde olaylara, nesnelere ve olgulara ilişkin sorular sormaları, dış dünya ile kendi duygu ve düşüncelerini etkileşime sokmaları ile gelişir ve ortaya çıkar. Yaratıcı bir zihin yapısına sahip kişiler orta yaşlılık döneminde bu yeteneklerinin en olgun ürünlerini veririler. Yaratıcılık için kesin bir yaş sınırı ortaya koymak güçtür.

Öğrenme ve öğretme ortamları öğrencinin yaratıcı davranışlarını geliştirecek biçimde düzenlenmelidir. Bunun için öğretmen, anne babalar çocukların çok boyutlu düşünmelerini sağlamak için uygun strateji, yöntem ve teknikleri eğitim ortamında kullanmalıdırlar. Yaratıcı düşüncenin oluşması için buluş yolu, araştırma soruşturma ve tam öğrenme stratejileri, güdümlü tartışma, örnek olay, gösterip yaptırma yöntemleri, küçük ve büyük grup tartışması, münazara, yaratıcı drama, gösterme, yaptırma, deney, gözlem, beyin fırtınası, problem çözme gibi teknikler eğitim ortamında işe koşulabilir.

Öğrencinin problemin farkına varmasına, onu anlayıp sınırlamasına, denenceler kurmasına ve diğer kişilerle birlikte çalışmasına imkan ve fırsat verecek şekilde eğitim ortamı düzenlenmelidir. Aynı zamanda yeni düşünceler, kuralar, sistemler üretmesini engelleyen kültürel değişkenler ortadan kaldırılmalıdır. Öğrenci özgün, yeni ve tutarlı ürün koyduğunda o, pekiştirilmelidir. Oysa bizim eğitim ortamımızda ve kültürel yapımızda, bu tür düşünce ve davranışlar hemen hemen her yaşta ve ortamda engellenir. Özellikle üstün yetenekli çocuklar, bu konuda ençok zarar görenler olduklarından, onlar için ayrı eğitim programı hazırlanmalıdır. Öğrenciler eğitim ortamında sürekli desteklenip yüreklendirilmelidir. Çünkü yaratıcılık bilişsel, duyuşsal ve devinişsel yani kültürel bir etkinlik sonucu ortaya çıkabilir. 

Yaratıcı Düşünme Etkinlikleri

Süpriz Tohum

Fen Bilgisi Düzey 1

Anlatım: Farz edelimki bir patikada yürüyoruz. Birden toprak üzerinde bir tohum fark ediyoruz. Şimdiye kadar gördüğümüz tohumlardan çok faklı. Etrafta düşebileceği hiçbir bitkide yok Tohumu eve getirip bir saksıya ekiyorsunuz. Sulayıp güneşli bir yere koyuyorsunuz. Birkaç gün sonra toprağın üzerinde birşeylerin oluştuğunu ve yukarı doğru çıktığını görüyorsunuz. Ertesi gün biraz daha büyüyor. Ne olduğunu görmek için sabırsızlanıyorsunuz. 

Problem: Tohumdan filizlenen birçok faklı ve alışılmamış şeylerin öğrenciler tarafından adlandırılması.

Etkinlikler: Öğrencilerin sunduğu bu olağan dışı düşüncelerden birini seçerek öğrencilerden tohumdan filizlenen şeyin çizilmesi istenir.

Haritasız Kılavuzluk

Fen BilgisiTeknoloji Düzey IV 

Soru: Kaçınız daha önce harita gördünüz?. Kaçınız bir seyehatte veya gezide harita kullandınız?. Haritayı ne için kullanırız?. Harita kullanırken siz ve aileniz ne gibi problemlerle karşılaştınız?. 

Etkinlikler: Öğrencilerden buldukları sonuçları sunmaları istenir. Bu bir çizim ya da üç boyutlu bir model olabilir?

Öğrenciler yaratıcılıkları ve tasarıda ortaya koydukları 5 olumlu ve 5 olumsuz açıklama doğrultusunda değerlendirilir.

Kelime İlişkileri

Dersinize bazı kelimelerin bize diğer kelimeleri nasıl çağrıştırdığını tartışarak başlayın. Böylece kelimeler arasındaki ilişkileri kolayca bulabilirsiniz deyin. Birkaç örnek verin. Örneğin süt bana ineği çağrıştırır. Çünkü inek süt verir. 

Problem: Öğrencilerden liste halinde verilmiş kelimeler arasındaki ilişkileri bulmaları istenir.

Etkinlik. Öğrencilerin aşağıdaki boşluklaraı doldurarak cümleler yapmaları istenir.
��.����.bana������çağrıştırır. Çünkü����...�����.

Öğrencilerin birbirlerine danışmalarına izin verilir.

Öğretmen öğrencilere bir öykü, anı, olay anlatabilir, bir film yada oyun sunabilir. Ve en can alıcı yerinden keserek bundan sonra neler olabilir. Yada siz olsanız ne yapardınız?, neden ? gibi sorularla onların düşünmelerini, yeni yollar önermelerini isteyebilir. Bu gibi durumlarda öğrencilerden özgün görüşler gelebilir. Özellikle mantığa alışılmış düşüncelere ters düşen görüş, yöntem ve mantıkların üretilmesi için öğrenciler yüreklendirilip desteklenmelidir. Çünkü yaratıcı düşünme yanal düşünmeyi gerektirir. Yanal düşünmede, alışılmış düşünce ve yöntemlere ters düşen akıl yürütmeler ve görüşler baskındır. 

Öğretmen öğrencilere bir problem sunmalı, onların problemle ilgilenmelerini sağlamalı. Problemde çatışmalara kilit karakterlere yer vermeli, öğrencilerin bunları bulmaları için gerekli ip uçları dönüt ve düzeltmeleri eğitim ortamında kullanmalıdır. Öğrenciler çatışmaları, kilit karakterleri, çelişkileri bulduktan sonra bunların çözümü için yeni yollar, denenceler üretmelidirler. 

Hedef davranışlara ve kişinin hazır bulunuşluk düzeyine göre sınıf ortamında yaratıcı düşünceyi kişilerde geliştirmek için eğitsel oyunlara yer verilebilir. Bunun için okul bahçeleri, parklar, yerleşim birimlerinin belli yerleri, sokaklar, caddeler, duvarlar boş alanlar, çocuklar ve kişilere bu tür etkinlikler için açılmalıdır.

Bilgisayar, video, televizyon, çok amaçlı araç gereçler yaratıcı düşünceyi geliştirmede etkili olarak kullanılabilir. Özellikle bilgisayar kişinin çok boyutlu düşünmesine, yeni modeller, kuramlar, çözüm yolları bulmasına yardımcı olabilir. 

Hiçbir şekilde çocuklar küçük düşürülmemeli, düşünceleri ile alay edilmesine izin verilmemelidir.Yaratıcı etkinlikler sırasında çoçukların kendilerini iyi hissedecekleri ve güven duyacakları bir ortam yaratılmalıdır(Anselmo, 1984).

Çocukların neden sonuç arasındaki ilişkileri kurmaları için yeri ve zamanı gelince ipucu, dönüt, düzeltme gibi uyarıcılar verilmelidir. 

Çocukların mantığa ters düşen bazı davranışları desteklenmeli, çok boyutlu düşünebilmeleri için değişik ve zengin uyarıcılar eğitim ortamında kullanılmalıdır. Bunun için beyin fırtınası, yaratıcı drama, arkası yarın türü oyunlar, tamamlamalı resimler öğrenme- öğretme durumlarında işe koşulmalıdır. Öğrencilerin ilgileri problem üzerine çekilmelidir.

Öğretmen öğrencilerin problemi çok iyi anladıklarından emin olmalıdır. Problemin çözümü için onları güdülemeli. Çoçukların beş duyu organını etkin hale getirmelidir. Problemin çözümünde gerekli araç ve gereçleri sağlamalıdır ( Kemertaş, 1997).

Sorunu görmede güçlük çekenler için adım adım gidilmeli, ipuçları, dönütlerle ona sorun buldurulmalı.Öğrencinin sorunu görebilmesi için ilgili ön bilgi ve becerilerle donanık olması, kavramları tam olarak bilmesi gerekir. Bilgi eksiklikleri tamamlanıp giderilmeli, daha sonra soruna dönülmelidir. Öğrencilerin çok boyutlu düşünmelerini sağlamak için ilk akla gelen çözüm hemen kabul edilmemeli, başka yolları düşünmesi için ona gerekli uyarıcılar sunulmalıdır. Her çözüm önerisinin gerekçeleri istenmeli, bu tür denenceler bizzat öğrenci tarafından uygulamaya konulmalı, uygulamadaki yanlışlıklar, eksiklikler bizzat öğrenci tarafından bulunmalı ve giderilip yeniden işe koşulmalıdır. Bu durumda öğretmen yalnız yol göstermeli, yardım etmeli, kaynak olmalıdır. 

Yaratıcı her davranış, ürün pekiştirilmeli. Bunun için sergiler açılmalı, yayınlar yapılmalı, yaratıcı davranış ve ürünü ortaya koyanlar maddi manevi açılardan ödüllendirilmelidir. 

Kültürümüzde bulunan ve yaratıcılığı engelleyen aklın yolu birdir, o küçük aklınla bu işlere karışma, yuvarlak kafada sivri zeka, elinin hamuru ile erkek işine karışma gibi olumsuz değerler eğitim ortamında kullanılmamalıdır. 

Eğitim ortamı olabildiğince özgür olmalı çünkü baskı, korku ve ceza yaratıcılığı engelleyebilir. 

http://www.msxlabs.org/forum/showpost.php?p=1204966&postcount=8

Psikolojik testler, kullanım amaçlarına, içeriğine ve ölçülen özelliklere göre genel olarak şöyle sınıflandırılır:
· Yetenek Testleri 
· Başarı Testleri 
· Kişilik Testleri 
· İlgi Testleri 
· Tutum Testleri

1. Yetenek testleri 

Yetenek testleri bireyin zihinsel, mesleki ve kişilik alanındaki potansiyelini ortaya çıkaran testlerdir. Bireylerin yeteneklerinin bilinmesi ilerisi için daha uygun amaçlar belirlemesini sağlar. Yaşama daha planlı bir biçimde hazırlanmasında Kılavuz niteliği taşır. Bireyin yeteneklerinin bilinmesi meslek seçiminde daha kararlı ve gerçekçi seçimlerin yapılmasına rol oynar. Yetenekleri bilinen kişinin gelecek başarısı hakkında güçlü tahminlerde bulunmak olasıdır.
Testler bireylerin yaşları dikkate alınarak hazırlanır ve genellikle çoklu puan veren yetenek testlerinin tercih edilmesi önerilir; çünkü tekli puan veren testlerde olumsuz sonuç alan bireyin özgüveni düşebilir. Çoklu puan veren testler bireyin hem güçlü hem de zayıf yönlerini ortaya çıkartır. Dolayısıyla birey yapabileceği alanlara yönlendirilir ve böylece özgüveninde gereğinden fazla bir düşüş olmaz. 
Yetenek testleri genel yetenek, farklı yetenek ve özel yetenek testleri olarak hazırlanır. Özellikle özel yetenek testleri, bazı alanlarda örneğin, resim, müzik, sporda üstün yetenekli olduğu tahmin edilen çocuklara uygulanır. Yetenekleri erken fark edilen çocuklar, zaman kaybı yaşamadan yeteneklerini geliştirme olanağına kavuşurlar. 
Farklı yetenek testleri bireylerin dil, mekanik ve soyut algılama yeteneklerini ölçmek amacıyla kullanılır. Bireylerin mesleki yeteneklerini belirlemede kullanılan çok sayıda yetenek testi geliştirilmiştir. Bireylerin düşünme, hafızada tutma, sayısal işlemler yapma, var olan bilgiyi sınıflandırma, problemleri anlama ve çözme gibi zihinsel işlevlerini ölçen araçlara da zihinsel yetenek testleri denilir. Zihinsel yetenekler günümüzde genellikle zekâ testleriyle ölçülmektedir. 
Zekâ Testleri: Zekâ testleri bireysel ve grup zekâ testleri olmak üzere iki gruba ayrılır. Grup zekâ testleri aynı andan birden fazla kişiye uygulanırken, bireysel zekâ testleri sadece bir kişiye uygulanacak biçimde hazırlanmıştır. Birçok zekâ testi kültürel özellikler ve değerler düşünülerek hazırlandığı için başka kültürde yaşayan bireylere uygulanmak istendiğinde uyarlama gereği duyulur. Aksi durumda geçerlilik ve güvenirlikleri düşer.
Bireysel zekâ testlerinden Wechsler, Stanford-Binet ve Goodenough zekâ testleri yaygın olarak kullanılmakta ve bu testlere ilişkin kısa açıklamalar aşağıda yer alacaktır.
Stanford Binet Zekâ Testi
Türkçeye çevrilip kültürüme uyarlanan Stanford-Binet zekâ testi, bireysel uygulanan ve kültüre bağlı olarak geliştirilmiş bir testtir. Uygulama bir uzmanın kontrolünde yapılır; uygulayıcı anlaşılır ifadelerle soru sorar veya yönerge verir, bireyden uygun tepkilere vermesi istenir. Uygulama sırasında belir bir süre sınırlaması söz konusu değildir. Uygulama sonunda bireyin zekâ yaşı ve zekâ bölümü elde edilir. 2 yaştan 35 yaşa kadar olan bireylerin zihinsel performansı ölçülebilir. 35 yaşın üstündeki bireyler için de ayrı bir formu bulunmaktadır.
Wechsler Zekâ Testleri
İlk Wechsler zekâ testi 1939 da yetişkinler için psikolog Wechsler tarafından geliştirilmiştir. Kısaca W-B(Wechsler-Bellevue) olarak adlandırılmış ve 1955 yılında yenilenerek WAIS olarak adlandırılmıştır. Daha sonra yeniden gözden geçirilerek WAİS-R denilir. David Wechsler 1949 yılında çocukların da zekâ düzeylerini ölçen bir test geliştirir ve WISC adını verir. 1974 yılında WISC üzerinde bazı değişiklikler yapılır ve WISC- R (Wechsler Intelligence Scale For Children – Revised ) denilerek son şekli verilir. WISC-R 6-16 yaşları arasındaki bireylere uygulanır. Bireysel bir testtir ve yaklaşık bir saatlik zaman diliminde uygulanabilir. Wechsler daha sonra okul öncesi çocuklar için bir zekâ testi geliştirir ve kısaltarak WPPSI olarak adlandırır.
Wechsler’e ait her üç test takımında sözel ve performans bölümleri yer almakta ve her bölüm kendi içinde alt bölümlere ayrılmaktadır. Sözel bölümde yer alan alt testlerle bireylerin genel bilgi düzeyleri, benzerlikleri bulma, sözcük hazinesi, aritmetik, yargılama ve sayıları hatırlama gibi yetenekleri belirlenir. Performans bölümünde bulunan alt testlerle bireylerin resim tamamlama, resim düzenleme, küplerle desen oluşturma, parçaları birleştirme, şifre çözme, labirentlerden geçme gibi eylemsel performansları ölçülür. Wechsler testlerinde sonuç standart sapma yöntemiyle bulunur.
Goodenough Zekâ Testi
3–10 yaşındaki çocuklara uygulanan bireysel zekâ testidir. Çocuğun yaptığı resim belli kriterlere göre puanlandırılır ve zekâ düzeyi saptanmaya çalışılır. Uygulayıcı çocukla karşılıklı oturur ve çocuktan bir insan resmi yapmasını ister. Çocuk resmi yaptıktan sonra uygulayıcı önceden belirlenmiş kritere göre resmi değerlendirir. Örneğin, kulaklar yapılmış mı, kaşlar çizilmiş mi, parmaklar ve parmak sayısı belirtilmiş mi? vb kriterler dikkate alınır ve her bir kısım için önem durumuna göre puan verilir.
Kohs Küpleri Zeka Ölçeği
10 üstü çocuklara uygulanan bir zekâ testidir. 17 adet kart ve desenli küplerden oluşan test, belirlenen sürede tamamlanır, yani sınırlandırılmış bir uygulama süresi vardır. Bireylere tek tek uygulanır. 
Grup ve bireysel zekâ testlerinden birkaçı şöyle sıralanabilir: 
Otis Testleri
Kuhlman Testleri 
Henman-Nelson Testleri 
Wesman Personel Seçimi Testi
Cattell Zekâ Testi
Raven Progressive Matris Testi 
Goodenough-Harris Çizim Testi 
Yetenek Testleri: 
Kognitif Yetenek Testleri
Torrance Yaratıcı Düşünme Testi 
Toga Genel Yetenek Testi 
Macquarrie Mekanik Kabiliyet Testi 
Seashone Müzik Yetenek Testi
Goldstein Scheere Testleri
Vigotsky-HanfmanKasanin
Bennet mekanik kavrama testi 
Mellenbruch mekanik motivasyon testi 
Minnosota kağıt peg-board testi 
Kohs Küpleri Testi 
Meili Levye Testi 
Bonnardell Disket Testi 
Crawford Beceri Testi 
O’Connar Parmak Becerisi Testi 
Tweezer beceri Testi 
Stromberg Beceri Testi 
Bennet El Aletlerini Kullanma Becerisi Testi 
Lahey Puantaj Testi 
El-Kol Kımıldamazlığı Testi 
Rotary Pursuit Testi 
Pursuit Confusion Testi 
Sinüzoit Testi 
Omega Testi 
Crawford Beceri testi 
O’Connor Parmak Becerisi Testi 
Tweezer Beceri Testi 
Stroberg Beceri Testi 
Bonnardel Double Labirent testi
Bonnardel Omega Testi
Tourneur Testi
Denver Gelişimsel Tarama Testi


2. Başarı testleri 

Başarı testleri, bireyin performans seviyesini ölçmek amacıyla geliştirilmiş testlerdir. Testin içeriği bireyin anlama, hatırlama ve problem çözme başarısını ölçmeye dayalıdır. Edward L. Thorndike, hazırladığı testlerle başarı testlerinin gelişmesine büyük katkılar sağlamıştır. Başarı testleri, okullarda öğrencilerin derslerdeki başarı durumunu, endüstri sektöründe çalışanların başarı düzeylerini ve personel alımında uygun elemanları belirlemek amacıyla kullanılır. Standart başarı testleri ve öğretmen yapımı başarı testleri olarak iki gruba ayrılır. 
Standart başarı testleri bireyin bulunduğu çevre ve diğer koşulları göz önüne almaz ve genel uygulama olanağı sağlayan bir formatta hazırlanır. Bu testler, uzman bir ekip tarafından hazırlanıp uygulandığı için geçerlilik ve güvenirlikleri öğretmen yapımı başarı testlere göre daha yüksektir.
Öğretmen yapısı testler, içinde bulunulan koşullar dikkatte öğretmenler tarafından hazırlanır ve derslerde öğrencilere öğretilen konuların öğrenilme düzeyini ölçmede kullanılır. Öğrencinin belirli konulardaki durumunu bir bütün olarak değerlendiren bu testler, öğrencilerin öğrenmedikleri bilgi veya konuları saptayabilmektedir. Böylece öğrencinin başarısızlık durumu ve nedenleri ortaya çıkarılabilir. Ayrıca öğretilen konuların sınıf düzeyinde öğrenilme derecesini belirler ve öğrencilerin diğer derslerdeki başarı düzeyleriyle karşılaştırma olanağı verir. Dolayısıyla öğretmenin öğretebilme ve öğretilenleri değerlendirebilme başarısı da saptanabilir. 

3. İlgi Envanterleri 

İlgi envanterleri bireylerin ilgilerini belirlemek ve kendilerini tanımalarını sağlamak amacıyla geliştirilir. Bu envanterleri ilk olarak E. K. Strong tarafından geliştirilmiştir. Okullarda öğrencilerin ilgi duydukları alanları belirlemek ve doğru mesleğe yönlendirmek için uygulanır. Ayrıca endüstride bireylerin belirli iş alanlarına olan ilgi düzeylerinin saptanmasında kullanılır. İlgi envanterleri bireyin doğrudan verdiği cevaplar ve gözlem aracılığıyla elde edilen verilerle kullanıldığında daha sahici sonuçlara ulaşılabilir. Örneğin, çocukların oyunlarda üstlendikleri roller, okuldaki sosyal ve kültürel etkinliklerdeki görevleri ve hoşlandığı alanlarla ilgili sözel açıklamaları ilgi envanterlerinden alınan sonuçlarla birlikte değerlendirilir. 
Bireylerin ilgileri zamanla kişisel etkenler ve çevresel koşulların etkisiyle sürekli değişebilmektedir. Küçük yaşlarda başlayan ilgiler çok sık değişebilir, hatta bir anda birden fazla alana ilgili gösterilebilir. Ancak ergenlikten sonra kısmen de olsa ilgiler sabitlenebiliyor. Bundan dolayı ilgi envanterlerinin ergenlikten önce uygulanması önerilmemektedir. Bireyin bir alana ilgi duyması onun o alanda yetenekli olduğunu ve başarı sağlayacağı anlamına gelmez. Örneğin, doktor olmak isteyen öğrenci tıp eğitimi için gerekli başarıyı gösteremez veya ressam olmak isteyen kişinin resim yapma yeteneği olmayabilir. Bu nedenle öğrenciler sadece ilgilerine göre yönlendirilmemeli, ilgi envanterlerinden elde edilen sonuçlar ile başarı ve yetenek testlerindeki sonuçlar birlikte değerlendirilerek uygun bir alana yönlendirilmelidir. 
Kuder İlgi Alanları Envanteri
Mesleki eğilimi ölçen bir envanterdir. Bireyin sadece bir mesleğe olan ilgilisin değil, genel bir meslek alanına olan ilgisini belirler. Bu mesleki alanlar şunlardır: Hava, el işi, hesap, ilim, ikna, sanat, edebiyat, müzik, sosyal ve büro. Üçerli gruplandırılmış 504 maddeden oluşan envanter, herhangi bir süreye sınırlaması yoktur. Daha çok lise öğrencilerine uygulanır. Ortalama 40 kişilik bir gruba uygulanabilir.
İlgilerin belirlemesin için geliştirilmiş testlerden bir kısmı şöyle sıralanabilir:
Strong Mesleki İlgi Envanteri
Lee-Thorpe Mesleki İlgi Envanteri 
Gordon Mesleki İlgi Envanteri 
Rothwell-Miller İlgi Çizelgesi 
Hall Mesleki Yönelim Testi 
Ohio Mesleki İlgi Testi 
Campbell İlgi Envanteri 
Minnesota İlgi Envanteri
Connally Mesleki İlgi Anketi
Mesleki Tercih Anketi
Brook Tepki Testi

Not:Alıntıdır. 
http://ceylinur.blogspot.com/2007/06/psiko-test.html

16 Haziran 2007 Cumartesi
Psiko Test 
 
Toplumla uyum içinde misiniz?
Bu testin amacı, sizin toplum içindeki durumunuzu saptamak. Bakalım, çevrenizdeki insanlara kendinizi kabul ettirebiliyor musunuz? Toplumun bir bireyi olarak üzerinize düşenleri gerektiği gibi yapıyor musunuz? Testte sıralanan cümlelere Doğru ( D), ya da yanlış (Y) işaretini koyduktan sonra sonuç bölümündeki listeyi inceleyin ve her doğru yanıt için kendinize 1 puan verin. 


1- Oy vereceğim zaman tüm adayların özelliklerini incelerim.
2- Başı dertte olan birine yardım etmek uğruna yolumu kaçınmam.
3- Birileri bana cesaret vermezse, elimdeki işi tamamlamak zor gelir.
4- Bugüne kadar hiç kimseden nefret etmedim.
5- Zaman zaman hayatta başarılı olamayacağımı düşünüyorum.
6- İstediğim sonucu alamadığımda kendimden nefret ediyorum.
7- Giyimime,evde olsun işte olsun her zaman özen gösteririm.
8- Evde yerken de lokantadaki gibi kurallara uymaya özen gösteririm.
9- Biletsiz konsere girebilirsem büyük bir başarı elde ettiğimi düşünürüm.
10- Yetenekli olmadığımı düşündüğüm işleri yapmaktan kaçınırım.
11- Ara sıra dedikodu yapmak hoşuma gider.
12- Yöneticiler eleştirilerinde haklı olsalar da onlara öfkeleniyorum.
13- Kiminle beraber olursam olayım, anlatılanları dikkatle dinlerim.
14- Zor duruma düştüğümde genellikle hastalık bahanesine baş vururum.
15- Başkalarından yararlanmaya çalıştığım zamanlar olur.
16- Her zaman bana söylenen hatalarımı kabul ederim.
17- Verdiğim öğütlere her zaman ben de uyarım.
18- Gürültücü ve geveze insanlarla anlaşmakta hiç zorlanmam.
19- Bağışlayıp unutmak yerine intikamımı almayı yeğlerim.
20- Birlmediğim bir şeyi biliyormuş gibi davranmaktan kaçınırım.

15 - 20
Soruların çoğuna sosyal bakımdan uygun sayılacak cevaplar vermişsiniz. Bu testte yüksek puan almanız, sizin başkaları tarafından onaylanmaya, desteklenmeye gereksinmenizin olduğunu gösteriyor.
9 - 14
Bazı durumlarda sosyal bakımdan uygun sayılacak davranışlarınızla dikkat çekiyorsunuz. Fakat bazı durumlarda da tam tersini yapıyorsunuz. Yanlış cevaplarınızı tekrar gözden geçirin ve daha olumlu bir tutum sergilemeye çalışın.
8 - daha az puan
Evet, sosyal bakımdan doğru sayılmayacak cevaplarınızın çokluğuyla dikkat çekiyorsunuz. Fakat dürüst davranmanız da gözardı edilmemeli. Puan sayınız ne kadar az olusrsa, başkalarının desteğine okadar az ihtiyaç duyuyorsunuz demektir.



Sonuç 

1-D;2-D;3-Y;4-D;5-Y;6-Y; 7-D;8-D;9-Y;10-Y;11-Y;
12-Y;13-D;14-Y;15-Y;16-D; 17-D;18-D19-Y;20;D



Kaynak : Hürriyet
 Gönderen Ceylin 
http://www.aktuelpsikoloji.com/cat.php?categories_id=22
http://www.aktuelpsikoloji.com/haber.php?haber_id=6820
Depresyon gibi toplumda sık görülen bazı ruhsal hastalıkların, kadınlarda erkeklerden daha sık görüldüğü belirtildi. 
8 Mart 2010 00:51    

Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu adına Yrd. Doç. Dr. Ayşe Devrim Başterzi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ruhsal hastalıkların yaygınlığının, seyri ve yol açtığı sorunların cinsiyetler arasında belirgin farklılıklar gösterdiğini söyledi. 

Ruhsal hastalıklar arasında “Panik bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu ve fobiler başta olmak üzere anksiyete bozuklukları ve depresyon gibi toplumda sık görülen bazı ruhsal hastalıkların, kadınlarda erkeklerden daha sık görüldüğüne” dikkati çeken Başterzi, “Kadınların yüzde 8-12'inde gebelik döneminde, yüzde 6-13'ünde doğum sonrasında majör depresyon görülmektedir” diye konuştu. 

Başterzi, depresyonun 2020 yılında dünyada en çok yeti yitimine yol açacak hastalıklar listesinde 2. sırada yer almasının beklendiğini ifade ederek, “Bu artışın kadınlarda daha yüksek olacağı öngörülmektedir. Kadınlar erkeklerden üç kat daha fazla intihar girişiminde bulunmaktadır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kadınlarda depresyon erkeklerden iki kat daha sıktır” diye konuştu. 

Kadınların ruh sağlığının, genel olarak daha kötü olması yalnızca erkeklerle kadınlar arasındaki biyolojik farklılıklar, bunun yanında bireysel ya da yaşam tarzı ile ilişkili faktörler ile açıklanamayacağını dile getiren Başterzi, şunları kaydetti: 

“Ekonomik, yasal ve çevresel faktörlerin, erkeklerle kadınlar arasındaki güç ilişkisinin kadın yaşamını belirgin biçimde etkilediği, bunun sonucu olarak ruhsal hastalıkların sıklığını arttırdığı görülmektedir. Sosyal faktörler farklı ülkelerde, hatta ülke içinde cinsiyet rollerinin gelişmesi ya da geri kalması yönünde etkiler gösterebilir. Kadının ruh sağlığını derinden etkileyen bu sosyal faktörlerin belirlenmesi, ve uygun girişimler ve politikalarla değiştirilmesinin bazı ruhsal hastalıkların görülme sıklığının azalttığı gösterilmiştir. Kadın ruh sağlığını etkileyen en temel iki sosyal faktör şiddete maruz kalma ve yoksulluktur. 

Günümüzde en ilkel toplumlardan en gelişmiş toplumlara kadar bütün kadınlar geleneksel kavramların da etkisiyle fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik şiddete maruz kalmaktadır. 

Kadınların eğitilmemeleri, emekleri karşılığında ücret almamaları ya da erkeklerden daha düşük ücret almaları, daha düşük sosyal konumda yer almaları şiddete uğramalarını arttırmaktadır. Kadınlar, en sık eşleri, cinsel partnerleri tarafından fiziksel ve cinsel şiddete maruz bırakılmaktadırlar. Kadına yönelik şiddet sonucunda, kadınların bedensel, ruhsal, cinsel ve üreme sağlıkları bozulmakta, gebelik ve loğusalık döneminde sağlık problemleri ile karşılaşılmaktadır. Dünyada birçok kadın şiddete uğramasına rağmen, çok az kadın yasal kurumlara başvurmaktadır. Şiddete uğramak kadınlarda birçok ruhsal hastalığın oluşumunu tetiklemektedir.” 

ÖNLEMLER NELER OLMALI? 

Başterzi, yoksulluk, eşitsizlik ve sosyal adaletsizliğin dünyada kadınları erkeklerden daha çok etkilediğini savunarak, “Yoksulluk ve eşitsizlik, depresyon, şizofreni ve iki uçlu bozukluk gibi bir çok ruhsal hastalığın kadınlarda daha sık görülmesine yol açmaktadır” dedi. 

Ruhsal hastalıkların sıklığının azaltılması için etkin ruh sağlığı politikaları geliştirmenin hükümetlerin görevi olduğunu ifade eden Başterzi, ruhsal hastalıkların önlenebilmesi için dernek olarak şu önerilerde bulundu: 
“Ülkemizde kadınlara yönelik yapılandırılmış eylem planları hızla uygulamaya konulmalı. Türkiye'de kadın ruh sağlığını etkileyen sosyal faktörleri belirlemek için kapsamlı çalışmalar yapılmalı. Kadının ruh sağlığı üzerinde koruyucu ve iyileştirici etkisi olan faktörler belirlenmeli. Kadınların eğitim alma hakkını engelleyen kişiler hakkında hukuki yaptırımlar iyi işletilmeli, tüm kadınların eğitim kurumlarından devlet güvencesi altında erkekler kadar yararlanması sağlanmalı. Kadınların maruz kaldıkları sosyal ve kültürel ayrımcılık ve eşitsizle mücadele etmek amacıyla etkin kültürel müdahale programları hazırlanmalı. Cinsiyet ayrımcılığına karşı geliştirilen araçlar, başta yazılı ve görsel basın organlarında yer almalı. Kadın, erkek ve çocuk tüm vatandaşların sosyal güvenceleri olmalı, sağlık hizmetlerine engelsiz ulaşmalı ve ücretsiz, herhangi bir katkı payı ödemeksizin bu hizmetlerden yararlanabilmeli. 

Kadınların ekonomik durumlarını iyileştirmek için etkin çalışmalar yapılmalı, ev içi karşılıksız emeğin karşılıksız ve güvencesiz bırakılmaması için uğraşılmalı. Kadına yönelik istihdam programları arttırılmalı. Tüm kadınların ekonomik alanlarda yaşadığı adaletsizliklerin giderilmesi için zorlayıcı yasal düzenlemeler getirilmeli. 

Kadına yönelik travma, kötüye kullanım ve şiddete karşı ciddi ve kapsamlı bir eylem planı beklenmeden hayata geçirilmeli. Kadına yönelik şiddetle, özellikle aile üyelerinden gelen şiddetle mücadele uzun soluklu, sistemli ve ödünsüz olarak gündemde yer almalı. 

Namus cinayetleri, uluslararası hukuk açısından yargısız infaz olarak kabul edilmektedir. Bu cinayetleri engellemek için farklı düzeylerde stratejiler geliştirilmeli. 

Medya, kadına yönelik şiddet ve tecavüz haberlerini kamuoyuna aktarırken, haber dilini doğru kullanmalı, etik değerlere uymalı, tecavüzün içerdiği şiddeti arka plana itmemeli ve tecavüzü erotize edici tutumlardan uzak durmalı. Basının, suçu işleyen erkeğe değil, şiddete uğrayan kadının özelliklerine odaklanması, şiddetin sorumlusunun mağdur olduğu biçiminde bir yanılsama yaratabileceğine dikkat edilmeli. Yazılı, görsel basın ve film ve müziklerin erkek egemen ve kadını aşağılayıcı ifadeler içermemesine dikkat edilmeli.” 

ANADOLU AJANSI 

http://ipsikoloji.wordpress.com/
http://www.delinetciler.net/forum/psikoloji-kisisel-gelisim/30945-psikoloji-nedir.html

 Psikoloji Nedir? 
TANIMI VE BİLİM OLARAK PSİKOLOJİNİN DOĞUŞU 

PSİKO + LOJİ = PSİKOLOJİ

(psyche) (logos)
Psikolojiye dair ilk izler başta Aristo olmak üzere eski Yunan filozoflarının yaşamın doğası'na dair bıraktıkları yazılara dayanıyor.
Aristo'nun psyche yani psiko kavramıyla hayatın özüne gönderme yapmasından sonra terim Yunanca'ya zihin anlamında kazandırılıyor. Psikoloji kavramı ise, işte bu psiko terimiyle, Yunanca'da bilim anlamına gelen loji teriminin birleşimiyle ortaya çıkıyor. Yani ZİHİN BİLİM! 



GÜNÜMÜZDE PSİKOLOJİ
Bugünse, psikoloji davranış ve zihinsel işleyişlerin bilimi olarak tanımlanıyor. 

Öyleyse, bu tanımdan da anlaşılabileceği üzere psikoloji tanımında üç anahtarımız var:
1.) bilim 
2.) davranış
3.) zihinsel işleyişler

DAVRANIŞ NEDİR?

Davranış, bir kişinin dışarıdaki diğer insanlarca da doğrudan doğruya gözlemlenebilecek tüm eylemlerini tanımlıyor.

Örneğin;
*Yürümesi 
*Konuşması 
*Yüz ifadeleri



ZİHİNSEL İŞLEYİŞLER NEDİR?

Zihinsel işleyişlerse, diğerlerince doğrudan doğruya gözlemlenemeyecek kişiye özel düşünce, duygu, hırs ve güdüleri kapsıyor.
Zihinsel işleyişler kişiye özel ve diğerlerince gözlemlenemez olduklarından, psikologların izledikleri bir yol da kişinin topluluk içindeki davranışlarını gözlemleyerek, onun zihinsel işleyişleri hakkında yorumlarda bulunmak oluyor.



PSİKOLOJİNİN BİR BİLİM DALI OLARAK ORTAYA ÇIKIŞI

Psikolojinin, ayrı bir bilim dalı olarak ortaya çıkışı, Wilhelm Wundt'un Almanya'da, 1879 yılında ilk psikoloji laboratuarını kurmasıyla gerçekleşiyor.
Ancak tabii ki psikoloji biliminin ilk yıllarında ona yaşam veren ve oldukça büyük katkılarda bulunan pek çok psikoloğu da es geçmemek gerek!
Psikoloji biliminin en önemli sorusunun ne olduğunu soracak olursanız, her birinin vereceği yanıt farklı olacaktır.

BİLİNÇLİ DENEYİMİN DOĞASI

1.) Yapısalcılık (W.Wundt & E. Titchener)
Hayatımızda deneyimlediğimiz herşey, onu meydana getiren küçük, temel öğelerden oluşur.
Örneğin; bir elma dışarıdan bakıldığında yalnızca bir elma gibi görünüyor olabilir!
Peki ağzınıza alıp onu tatmanızı istesem?
* tatlı
* belki biraz mayhoş
* sulu
İşte zihnimizin yapısını anlayabilmemiz için de böylesi bir analize ihtiyacımız var, yapısalcıların adını koydukları bu yöntem: iç gözlem!



2.) Geştalt psikolojisi (M. Wertheimer)
Farkındalığın doğası, yapısalcı bakış açısıyla yorumlanmamalıdır. Çünkü insan bilinci bir bütündür ve parçalara ayrılamaz.
Bütün, onu oluşturan parçalardan farklıdır!Örneğin yandaki çizgilerin organizasyonuna baktığımızda, çizgilerin değişmediğini ancak farklı anlamlar ifade ettiklerini görüyoruz. (Birbirine bakan iki yüz ya da vazo)



BİLİNÇLİ DENEYİMİN İŞLEVLERİ

Birçok erken dönem psikolog bilinçli deneyimin doğasını tartışıyorken, bir grup psikologsa bilinçli deneyimlerimizin işlevlerinin neler olabileceğine dair çalışmalar yapıyorlardı.

İşlevselcilik (W.James)

19.yy.da ortaya çıkan bu ekol, bilinç durumumuzun yararlı işlevlerine vurgu yapıyor.
Yararlı işlevlerden bahsediyorsak, akla ilk gelen tabii ki evrim! İşlevselciliğin odaklandığı konularsa:
* bilinç farkındalığı
* istemli eylemler (özgür irade)
* alışkanlıklar
* duygular

William James'in Akıntı Metaforu 
"su molekülleri"
İşlevselcilik ekolünün kurucusu William James insan zihnini bir akıntıya benzetiyor:
"Eğer ki yapısalcılar gibi akıntının içindeki su zerreciklerine odaklanırsanız, bütünün güzelliğini tamamıyla kaybedersiniz! Yalnızca su moleküllerini inceleyerek balıklara barınak sağlayan dinamikleri nasıl anlayabilirsiniz, söyler misiniz?" İşte zihni anlamak da, zihnin yapısını anlamaktan daha farklı anlamlara geliyor. Önemli olan zihnin işlevleri. 



Günümüz Bilişsel Psikolojisi

Günümüzde psikologlar zihnin işlevlerinden değil de, zihinsel işleyişlerden bahsediyorlar.
Biliş, içine algı, inanç, düşünce, hatırlama, bilme, karar verme ve bunun gibi pek çok kavramı alan tüm zihinsel işleyişleri kapsıyor.
Günümüz bilişsel psikolojisini ise içine Geştalt psikolojisi ve yapısalcılığın da bir miktar katıldığı modern bir işlevselcilik olarak 
tanımlayabiliriz.



PSİKOMETRİK

Psikometrik Çalışma Nedir?
1890 yılında Paris Eğitim Bakanlığı'nın larşılaştığı bir sorun, A.Binet ve arkadaşlarını, tarihteki ilk zeka testinin temellerini atmaya itti. Bakanlık, zeka seviyesi farklı çocuklara farklı bir eğitim programı sunmayı amaçlıyordu. 

http://forum.vatan.tc/islami-literaturde-evlilik-ve-aile-kavramlari-t5218.0.html
 İslami literatürde evlilik ve aile kavramları  

--------------------------------------------------------------------------------
 İslami literatürde evlilik ve aile kavramları

“Sizlere içinizden huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda muhabbet ve rahmet varetmesi O’nun varlığının işaret(belge)lerindendir. Bunda düşünen akıl sahipleri çin nice ibretli dersler vardır.” (Rum, 30/21) 

Sözlüklerde aile (Ar.) Ayle’den türemiş, temelini anne-babanın teşkil ettiği kan ve süt bağıyla birbirine bağlı fertlerden oluşan küçük topluluk; nesep ve evlilikle biraraya gelmiş bir çatı altında bulunan topluluk; en az evli ve iki yetişkin insandan ve çocuklardan meydana gelen kurumsallaşmış bir biyo-psiko-sosyal ve dini bir grup/topluluktur. Ayrıca nikahları birbirine ebediyyen haram olan fertler de aileden sayılır. Bu son tanımlama klasik tanımlamaların ötesindedir. 

Evlilik (Ar. izdivaç) ise bir erkekle bir kadın arasında Allah’ın koyduğu prensipler çerçevesinde akdedilen muamele; evli olma hali; toplumsal kuralların ve yasaların öngördüğü şekilde karşı cinsten en az iki kişinin yaşantılarını birleştirdikleri ilişkiler bütünü gibi anlamlara gelir. 

Yukarıdaki tanımlarda da görüldüğü gibi evlilik ve aile kavramları (konsepti) birbiriyle içiçe girmiş grift kavramlardır. Bu nedenle konuyu daha çok bu doğrultuda/düzlemde irdeleyeceğiz. 

Evlilik ve aile İslam’ın da öngördüğü ve benimsediği bio-psiko-sosyolojik ve teolojik (dini) birleşme sonrası ortaya çıkan bir olgudur. 

İlk insan Hz. Adem ve Hz. Havva’dan bu yana evlilik/aile mevcuttur. Çünkü bu insan olmanın gereği olduğu gibi dinî ve sosyal bir vecibedir de. Tarihin kaydettiği bütün topluluklarda (en ilkel klanlarda bile) evlilik ve aile vardır. Bu durum dişi ve erkeğin aileler kurarak bir arada yaşamalarının fıtratı gereği olduğunu göstermektedir. Evlilikte iki cins birbirlerini tamamlarlar. İki vücut, iki ruh, iki kalp ve daha doğrusu iki şahsiyet birleşir. 

Evlilik günlük zevklerin ve ihtiyaçların ötesinde, aynı yastığa başkoyan iki farklı gönlü aynı gayeye hizmet ettiren, erkekle kadını bir birlik/müessese olarak kaynaştıran, onları aynı çatı ve aynı ideallerde kaynaştıran, aynı duyguyu ve düşünceyi oluşturan, gelecek kuşaklara bir kan yakınlığı ile bağlayan bedenî, ruhî ve ictimaî bir birleşmedir. 

Evlilik ve aile kurumunun kurulması öncesinde adaylar şu sorulara cevap aramalıdır. 

- Bu evlilikten dünya ve ahiret noktasında neler bekliyorum? 

- Aile/Evlilik nedir? Nasıl olmalıdır? Ne şekilde sonuçlanmalıdır? 

- Evlilik/Aile kurumunun (müessese) kutsallığı hakkında neler biliyorum(z)? 

- Karı-Koca ilişkilerinde ölçü ne/nasıl olmalıdır? 

- Eşler arası sevgi, saygı, fedakârlık, paylaşma, sorumluluk, iletişim vb. gibi meselelerde çözüm nasıl olmalı, ölçüsü ne olmalıdır? 

- Evlilikte mahremiyet ve aile içi sırlar, çocuk eğitimi, ev yönetimi ve geçimi nasıl olmalı, boyutları ne olmalıdır? 

 Bu soruların doğru cevabı aynı zamanda sağlık ve mutlu bir evlilik/aile yuvasının temelini de oluşturur. 

Bir aile kurmaya karar veren gençlerin özellikle birbirlerini çok iyi tanımaları gerekir. Zira bu hususta Hz. Peygamber: “Evlenirken eş seçiminde dikkatli olunuz, denginizle evleniniz. Çocuklarınızı da dengiyle evlendirin. Çünkü damar (huy ve karakter) soya çeker.” buyurmuştur. Karşı tarafın şahsiyetini, fikri yapısını, sosyal yaşantısını, aile/yakın çevresini iyi araştırmak ve elde edilen veriler Kur’an ve sünnet ölçüsünde değerlendirdikten sonra evlenip aile kurmanın ilk adımı atılmalıdır. 

İslam’da aile diri bir müessese olduğu kadar ictimai (sosyal) bir müessesedir. Bu nedenle insanların evlenip sağlıklı ve mutlu bir aile yuvası kurmaları ayet ve hadislerle teşvik edilmiştir. Çünkü aile, hem kişinin huzur bulduğu bir ortam, hem neslin devamı için bir vesile, hem de kişiyi dinen günah sayılan kötülüklerden alıkoyan bir vasıtadır. “İçinizden kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda muhabbet ve rahmet varetmesi O’nun varlığının delillerindendir. Bunda düşünen akıl sahipleri için nice ibretli dersler vardır.” (Rum, 30/21, ayrıca bk. Nahl, 16/72; Nur, 24/32). “Nikah benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimden kaçınırsa benden (benim yolum üzere) değildir.” “Evleniniz, çoğalınız. Zira ben kıyamet gününde diğer ümmetlere karşı ümmetimin çokluğuyla övünürüm.” “Kişi evlenmekle dininin yarısını tamamlamış olur. Diğer yarısı için de Allah’tan korksun.” “Size dininden ve huyundan memnun olduğunuz bir kimse kız istemeye gelirse onu evlendiriniz. Eğer böyle yapmazsanız yeryüzünde fitne ve büyük fesat zuhur eder.” diyerek bunu üç defa tekrarladı. Diğer hadislerde ise “İçinizden gücü yeten kimse evlensin. Çünkü iffet ve namusu korumanın en tesirli yolu evliliktir.” “Kadın şu dört şeyi için nikahlanır. Malı, soyu-sopu, güzelliği ve dindarlığı; evlilikten hayır görmek için siz dindarını seçin ki eviniz bereketlensin.” 

Diğer bir hadiste ise “Kadınlarla güzellikleri dolayısıyla evlenmeyin, olabilir ki güzellikleri onları kötülüğe sevkedebilir. Malları dolayısıyla da evlenmeyin, olabilir ki malları da onları size karşı isyana sevkedebilir. Fakat onlarla dinleri dolayısıyla evlenin. Dindar olan siyah bir cariye dindar olmayandan üstündür.” buyurmuştur. 

Peygamberimiz bekar yaşayan Osman bin Mazun’un bu durumun yasaklamış ve onu evlenmeye teşvik etmiştir. “Benden sonra bekar kalmakla övünmek yoktur.” “Kişi kıyamet gününde nikahlı/evli olup olmamasına göre hesaba  çekilecektir.” hadisleriyle evliliği/nikahı teşvik etmiştir.  

İslam’da hristiyanlıktaki gibi ruhbanlık yoktur.  Bilindiği gibi hristiyanlıkta rahip ve rahibeler evlenemezlerdi. Fakat bu durum insan tabiatına aykırı bir durum olduğu için gayri meşru ilişkiler meydana gelmiş, tarihçilerin kaydettiğine göre  ortaçağda bu gayri meşru ilişkilerden yüzlerce düşük çocuk ve ceninler kilise havuzlarında havuzlar temizlenirken bulunmuştur. İslam hukukçuları evlenmenin dini hükmünün çeşitli durumlara göre farz, vacip, sünnet, mübah, mekruh ve haram olduğunu belirtmişlerdir. Kişi için ise sağlık, nefis, ruh ve bedenî, malî durumlara göre çeşitli hükümleri olduğunu belirtmiştir. 

İslam hukukçularına göre evlenmeye gücü bulunan ve evlenmediği takdirde zinaya düşeceğini kesin olarak bilen kimseye evlenmek farzdır. Evlenme güç ve kudretine haiz olan ve evlenmediği takdirde zina edip etmeyeceğini tam bilemeyen kimseye vacip olmaktadır. Evlenmezse zina etmeyeceğinden emin olan kimseye ise evlenmek sünnet-i müekkededir. Evlendiği takdirde evliliğin gereklerini yerine getirememe ihtimali olan kimsenin evlenmesi mekruh, bu ihtimal kesin ise haram kabul edilmektedir. İslam’da kendini ibadete vermek gayesiyle de olsa bekarlık uygun görülmemiştir. Çünkü İslam dini ruhbaniye (dünyadan elini eteğini çekerek yalnız başına yaşama, evlenmeme); insanın yaratılışı ve doğasıyla çatıştığı için, onun fıtratına ters düştüğü için bekarlığı yasaklamaktadır. Şeytan iki kişiden çok bir kişiye daha yakındır. Bu sebeple evlenip biraraya gelen eşler o kadar çok yardımlaşma ve dayanışma içine girerler ki bu hava onları kader, gaye ve idealde birleştirir. Aynı potada eriyerek kaynaşmalarını sağlar. Evlilik nesep bağından bile kuvvetli bir bağ tesis eder. Evlilik insanlara karşılıksız olarak birbirine yardım etme ve birbirinin ihtiyacını giderme faziletini ve fedakârlığını da öğretir. 

Evlilik İslam’ın insan hayatına hakim olmasını kolaylaştırıcı faktörlerden birisidir. Çünkü hadis-i şerifte de buyrulduğu üzere “Evlenen dininin yarısını tamamlamış olur.” İslam sosyal bir dindir. Evlilik ve aile sosyalleşmede çok önemli bir unsurdur. Kişinin dinini yaşamasında, dini hayatına ve çevresine hakim kılmasında evlenip aile kurmanın rolü çok büyüktür. Bu nedenle “Evlilikle meşgul olmak kendini nafile ibadetlere vermekten daha faziletlidir. Çünkü evlilikte nefsi haramdan koruma ve çocuk yetiştirme gibi önemli hususlar vardır.” (İbn-i Abidin) kanaatine varılmıştır. 

İslam’da evliliğin bir gayesi de şehevi arzuların, ihtiyaçların meşru yollarla tatmin edilmesini sağlamak ve böylece zinadan korunmaktır. Kur’an erkek-dişi, karı-koca olarak iki cinsten iki kişinin bir araya gelerek nikah ve hukukî bir akitle birbirine bağlanmanın sebep ve hikmetlerini kısa ama öz bir biçimde anlatır. Kadınların erkekler için erkeklerin de kadınlar için birer “örtü” oldukları Kur’an-ı Kerim’de açıklanmaktadır. (Bakara, 2/187). Çiftlerden herbirinin diğerine örtü olması, onu örtmesi, şehvet hislerinin açığa çıkıp, kötü yollara düşmesini önlemesi olarak yorumlandığı gibi, her birinin diğerine muhtaç olup birbirlerini her bakımdan tamamlaması olarak da yorumlanabilir. Onlar sizin bedeninizi soğuktan, sıcaktan koruyan örtü/elbise gibidir. Evlenip aile kurarak da aklınızı ve kalbinizi zarardan ziyandan korur. Bu durum karşı cins için de geçerlidir. Aile yapısında karı ve kocanın birbirinin tamamlayıcısı ve koruyucusu olduğunu güzel bir biçimde ifade eden yukarıdaki ayetin yanında Hz. Muhammed’in şu hadisi de evliliğin zinadan korunma gayesini de taşıdığını ortaya koymaktadır: “Ey Gençler! İçinizden evlenmeye gücü yeten kimse evlensin. Çünkü evlenmek gözü haramdan daha fazla sakındırır, iffeti daha çok korur. Evlenmeye gücü yetmeyenler oruç tutsun. Zira oruç şehveti kırar.” Evlenmede en büyük engel olarak öne sürülen mali duruma da ayet temas etmekte fakirlik sebebiyle evlenemeyenlerin Allah’ın lütfu ve ihsaniyle zenginleşeceklerini haber vermektedir. “Eğer fakir iseler Allah onları lütfu kereminden zengin eder. Allah’ın ihsanı geniştir. Evlenmeye güç yetiremeyenlerse Allah’ın fazlından onları zengin edinceye kadar iffetli kalsınlar.” buyrulmaktadır. (Nur, 24/32-33). Hz. Peygamber  (s.a.v.) şu üç kişiye Allah’ın mutlaka yardım edeceğini müjdelemiştir: “Özgürlüğüne kavuşmak isteyen sözleşmeli köle, haramdan sakınmak gayesiyle evlenmek isteyen kimse, Allah yolunda cihad eden kimse. Konumuzla ilgili olarak şu örnek son derece dikkate şayandır: Bir gün birisi Hz. Peygambere gelerek evlenmek istediğini söyledi. Efendimiz adama evlenecek neyi olduğunu sordu. Cevabı olumsuz olunca, “Git, ailene bir bak birşeyler bulursun.” dedi. Adam eli boş geri döndü. Hz. Peygamber: Demirden bir halka da olsa olur.” dedi, adam gitti yine eli boş döndü. Adamın üzerinde üst elbisesi dahi yoktu. Bunun üzerine Hz. Peygamber Kur’an-ı Kerim’den ezbere bildiği kısımların olup olmadığını sordu. Adam birkaç sureyi ezbere bildiğini söyleyince, “Bildiğin surelere karşılık seni evlendiriyorum.” buyurdular. 

Rum Suresi, (30/21)’nde evlilik için üç büyük özellik kaydedilir: Eşlerin birbirlerine karşı ünsiyet (yakınlık) hissetmesi, bu ünsiyete bağlı olarak bedenî ve ruhî ihtiyaçların giderilmesi; ikinci olarak eşler arası sevgi ve saygının oluşması; üçüncüsü ise iki cins arasında vuku bulan şefkat. Bu üçüncüsü herşeyi kapsayan pek derin ve ince bir fazilettir. 

Aile üyelerini birbirine bağlayan, onların karşılıklı saygı, şefkat, yardımlaşma ve dayanışma güven ve hoşgörü içinde yaşamlarını sağlayan temel duygu şüphesiz “SEVGİ”dir. Sevgi sonradan eğitim kursları vasıtasıyla kazandırılabilecek teorik bir bilgi değildir. Sevgi aile içinde ancak yaşanıp benimsenerek öğrenilebilir. 

Evlilikte cins karşı cinsi sever, aralarında sevgi ve dostluk vücut bulur. Şekil ve suretteki benzerlik gönül ve düşünce benzerliğini sağlar. Bundan da karşılıklı sevgi, saygı, bağlılık ve şefkat doğar. Bu sebeple evlilik bedenî ve ruhî ihtiyaçları (sevme-sevilme, koruma ve korunma, sayma-sayılma, yardım etme-yardım görme vb.) karşılar. 

Allah erkekle kadının ayrılmamak üzere birleşmelerini ve kaynaşmalarını istediğinden büyü (sihir) yoluyla eşleri birbirinden ayırmayı en büyük günahlardan saymış (Bakara, 2/102) “Allah katında helallerin en sevimsizi olarak da boşanmayı” ifade etmiştir. (Hadis-i Şerif) 
Kur’an-ı Kerim’de “Sizi bir tek nefisten yaratan ve gönlünüzün huzura kavuşacağı eşi de ondan var eden Allah’tır. (Araf, 7/189) denilmektedir. Bu ayetle evlilikte temel, ana gayenin eşler arasında sevgi ve yakınlık oluşturulmasını, eşlerin birbirleriyle huzur ve sukünete ulaşmasını temin etmek olduğunu ortaya koymaktadır. 

Yine Kur’an’da evlilik/nikah için “ihsan, kal’alandırma, iffetli olmak, muhafaza etmek” tabiri kullanılır. Çünkü çiftlerden herbiri evlenmekle günahtan, şehvetin baskısından, hayatın tehlikelerinden korumuş olur. (Nisa, 4/24 ayetinin ilk kelimesi bu manayı içerir.) Nitekim gayri meşru birleşmeye(zina) de akıtmak manasından “sifah” denmiştir. Çünkü her iki taraf ortaklaşa birbirinin hayat suyu olan menisini heder etmekte ve yüz suyunu akıtmaktadır. Ve evlenip aile kurmak peygamberlerin yolu ve sünnetidir. “Andolsun ki biz senden önce de Peygamberler gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik.” (Rad, 13/38) 

Evliliğin meşru kılınmasının diğer bir sebebi ihtilaf ve kavgaları önlemektir. Zira gayri meşru ilişkiler tabiatı gereği kıskanç olan insanlarda ölümle sonuçlanan döğüşme ve çekişmelere yol açar. Bu da can, ırz ve namus güvenliğini yok eder. Toplumsal huzur ve barış bozulur. Toplum fitne ve fesada düçar olur. Bundaki başka bir hikmet ise insanların namusunu, iffetini, şeref ve haysiyetini korumaktır. Tabii ihtiyaçlarını meşru yollardan karşılayan eşler gayri meşru yollara girmezler. İnsan tabiatında ve toplum hayatında aslolan fuhuş ve arsızlık değil iffet ve hayadır. Bunu da ancak meşru ve legal bir evlilik temin eder. Evlilik eşleri yücelten bir müessesedir. 

Asrımızda bazı kişi ve ideolojiler evlilikle meydana gelen aile kurumuna cephe almışlar, İsrail’deki butzlar, komünist ülkelerde komünler; hippi tipi ve derbeder hayat sürenler, metresliği ve flörtü benimseyenler ailesiz yaşanabileceğini (ki bu toplumun ahlak yapısına dinamit koymaktır) göstermeye çalışmışlardır. Fakat netice hüsran olmuştur. Bireyler ve toplumlar huzursuz ve mutsuz olmuş, çocuklarda yetişme ve gelişme problemleri ortaya çıkmıştır. Böylece sağlık gelişimin ancak anne-babanın meydana getirdiği bir aile birimi ve atmosferi içinde gerçekleşebileceği anlaşılmıştır. 

Son dörtbin yıldaki seksen uygarlıkla ilgili kapsamlı bir araştırma yapan ünlü İngiliz Antropolog John Urwin, her uygarlıkta aile bozuldukça uygarlığın da parçalanmaya başladığını ve milletin çöküşünün ailenin çöküşüyle ilgili olduğunu söylemiştir Çoğu örnekte aile biriminin çöktüğü zaman diliminde uygarlık da yıkılmıştır. Urwin’in araştırmasına göre erkek, enerjisini şehvet ve arzuları yönünde kullanırken evlendiğinde ailesi için enerji harcamakta, geleceğe yatırım yaparak en iyi faaliyeti göstermeye çalışmaktadır. 

Tarihte evlilik ve aile kurumu olmayan bir topluluk/toplum yoktur, düşünülemez de. Toplumlar ve milletler evlilik ve aile müessesesinin devamı için (dolayısıyla kendi varlık ve nesillerinin) gençlerini evlenmeye sevketmek yolunda çareler aramışlardır. Örneğin Roma İmparatorluğunda bekarlık ve sefalet hayatı fazla yayıldığından aile müessesesi sarsılmıştı. Bunu önlemek için İmparator Augustus’un çıkardığı yasaya göre herkes kendi durumuna/kudretine göre evlenmeye, evlenmiş olanlar ise çocuk sahibi olmaya mecburdu. Yasaya aykırı hareket edenler ise şiddetle cezalandırılıyorlardı. İkinci Dünya savaşında mağlup olan Fransızlar’a Mareşal Peten’in şu sözleri çok meşhurdur: “Dostlarım bizi zevkimiz mahvetmiştir. Hatalarınızı tartınız, onları daha ağır bulacaksınız. Siz çocuk sahibi olmak istemediniz, aile hayatını terkettiniz. Fazileti ve dinî/manevî değerleri geri ittiniz. Her yerde şehvetinizi aradınız.” 

Allah Rasulü’nün hayatını göz önüne aldığımızda onun, toplumun fertlerini kontrol altında tutmak, insanın nefsini düzeltmek hususunda ne denli titizlik gösterdiğini açıkca görürüz. Onun bu konuda titizlik göstermesinin temelinde insan gerçeğinin anlaşılması ve onun arzu ve isteklerine cevap verme duygusunun yattığını görürüz. Öyle ise evlilik/aile İslami ölçüler sayesinde toplumun hiçbir ferdi yaratılışın ötesine geçemeyecek gücü ve imkanının dışında gayret sarfetmeyecek; tam aksine orta yolda (ki İslam ümmeti orta yol/mutedil bir ümmettir) yürüyecektir. 

Evliliğin insan üzerindeki sosyal, ahlakî, bedensel ve ruhsal birçok yararları vardır. Çocuk sahibi olup nesli devam ettirme ve çoğaltma; hayırlı nesillerin birbirini izlemesi (ki, bu sadaka-i cariye/hayırlı bir iştir.) ve böylelikle Allah’ın insanı yeryüzüne mirasçı kılması bunlardan sadece biridir. Kur’an’da bir ayette “Allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı, eşlerinizden de size oğullar ve torunlar var etti. (Rum, 30/21) denilmekte, bir başka ayette ise kadınlar, erkekler için birer evlat yetiştirme tarlası olarak tanımlanmaktadır. “Kadınlar sizin tarlanızdır.” (Bakara, 2/223) buyurulmaktadır. 

Evlenip çocuk sahipi olmak bir takım sosyal bağların kurulmasını, akraba ve hısımlıkların meydana gelmesini sağlar. Anne ve babaları vasıtasıyla nesep yakınlığına sahip olan insanlar, eşleri vasıtasıyla da sıhrî (evlilik sonucu) akrabalara sahip olurlar. Bu şekilde toplumda bir yardımlaşma ve dayanışma, birbirini koruma ve kollama hali meydana gelir. Böylece zayıf olarak yaratılan insan yalnızlıktan ve kimsesizlikten kurtulur. Sahipleri, akrabaları, gözetenleri, destekleyicileri olan insan güvenli bir şekilde yaşama gücüne sahip olur. Hayatın çekilmez yükünü rahatlıkla taşır. 

Evlenme ve aile sahibi olmanın en önemli gayelerinden birisi de nesli muhafazadır (ki diğer dört muhafaza dinin, aklın, canın, malın muhafazasıdır; nesli muhafaza bu dört şeyin muhafazasına da yardımcı olur.) Böylece sağlıklı, dengeli ve sağlam nesiller  yetişir. Yeni nesil ihtiyaç duyduğu bütün dini, insanî ve manevî değerleri, beşerî hasletleri, sosyal normları, ahlakî öğretileri ilk önce ve en iyi şekilde aile yuvasından da öğrendiğinden bu müessese aynı zaman en mükemmel eğitim-öğretim yuvasıdır. Yavrularına bilgi veren edep ve terbiye öğreten anne-baba da gerçek manada eğitmen ve öğretmendir. Ebeveynler çocuklarını bedenen ve ruhen en iyi şekilde yetiştirmekle mükelleftirler. Bunun müeyyidesi de yüreklerindeki sevgi, şefakat ve içgüdüyle zihinlerindeki çocuk sahibi olma şuur ve idrakidir. 

Kadın ve erkek, Allah’a kulluk bakımından, insan olma bakımından eşittirler. Nitekim ilgili ayet-i kerimede “Erkek olsun kadın olsun her kim de mü’min olarak iyi/hayırlı işler yaparlarsa işte onlar cennete girerler, zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar” buyurulmaktadır. (Nisa, 4/124) Al-i İmran, 3/195; Mü’min, 40/40;  Nahl, 16/97 ayetleri de aynı mealde olup kadın ve erkeğin kul olarak farklı olmadığını ortaya koymaktadır. Konuyla ilgili bir hadiste ise; “Şüphe yok ki kadınlar erkeklerin dengi, benzeri ve tam bir eşidir.” İnsanı bir elmaya benzetecek olursak elmanın tam ikiye bölünmüş eşit parçalarından biri kadın, diğeri erkektir. İkisi biraraya gelince “insan” oluyor. Böylece kadın erkeği, erkekte kadını tamamlar. Demek ki insan yalnız başına eksik ve yarımdır. 

Kadın, insan ve kul olarak erkekle aynı olan birçok hak ve sorumluluklarının yanında “kendine has” birtakım hak ve sorumlulukları da vardır. Kadın tabii olarak erkek gibi hayatın paylaşılmasında, iş bölümüne göre, kendisine düşen görev ve sorumluluklara sahip olduğu haklara uygun özelliklerle donatılarak yaratılmıştır. 

Yukarıda mutlu ve huzurlu bir aile yuvası için kadın ve erkeğin birbirlerine karşı hak ve sorumlulukları olduğunu söylemiştik. Bu görevler şöyle özetlenebilir: 

İslam’ın evlilikle birlikte kadına tanıdığı, mehir, nafaka, kendi malını tasarruf, boşama hakkını alma ve üzerine evlenilmemesini şart koşabilme, kendisine iyi muamele edilmesi hakları karşısında; kadından istediği sorumluluk, iffetli olması ve kocasının meşru emirlerine itaat etmesidir. İslam’da öncelikli sorumluluk erkeğin üzerine düşmektedir. Çünkü Allah, onu lider, reis mevkiine koymuştur. İlgili ayette: “Allah’ın bazısını bazısına üstün kılma ve onların kendi mallarından harcaması nedeniyle erkekler kadınlar üzerinde sorumlu-gözeticidir.” (Nisa, 4/34). Ailenin reisi erkektir. Daha öncede belirtildiği gibi yüklendiği sorumluluk ve görevler, fizyolojik/psikolojik yapısı erkeğin aile reisi olmasını tabii kılmaktadır. Kur’an-ı Kerim’de “Erkeklerin meşru surette kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi kadınların da onlar üzerinde hakları vardır. Yalnız erkeklerin onlardan bir üstünlük derecesi vardır.” (Bakara, 2/228) denilerek erkek ve kadını karşılıklı haklarına işaret edilmekte ve erkeğin reislik görevine dikkat çekilmektedir. Ailenin geçimini sağlamak erkeğin görevidir. Çünkü erkekler kadınlardan daha güçlü yaratılmışlardır. İslam buna o kadar önem verir ki hadiste buyrulduğu üzere: “Bir erkeğin Allah rızasını gözeterek aile fertlerine yaptığı harcama onun için bir sadakadır/mükafattır.” 

Karı-koca birbirlerinin eksiklerini ve kusurlarını görmemeli, namus ve iffetlerini korumalıdır. Her ikisi de hayırlı/salih bir karı-koca olmaya gayret etmelidirler. Bu hususta Hz. Fatıma: “Hayırlı hanım eşini üzmeyen, duygu ve hayalleriyle de asla haramlarda gezmeyenlerdir” diyor. Aynı görüşü Hz. Ali “Hayırlı erkek de eşini üzmeyen, duygu ve hayalleriyle de olsa haramlarda gezmeyenlerdir.” buyurmuşlardır. 

Kocanın hanımına karşı hak ve görevlerini hadisler ışığında şöyle sıralayabiliriz: 

Bir kimse hanımına iyi davranmalı, onu kırmamalı, kaba davranışlardan sakınmalıdır. Efendimiz şöyle buyuruyor:  “Ey ümmetim! Kadınlara hayırla muamele etmenizi tavsiye ederim.  Çünkü onlar sizim emriniz altındadır. Fazla tahakküme (Hükmetmeye) hakkınız yoktur. Ancak açıktan fuhuş etmişseler o zaman durum değişir.” 

  Logged  

cotton_prences 
Açık Profil bilgileri 
Özel Mesaj Gönder 
Forum istatistiklerini göster 
Gönderdiği mesajları göster 
« Cevap #1 : 04 Şubat 2007, 05:28:40 » 
cotton_prences
Süper Üye
PUAN: 344
 Offline

Mesaj Sayısı: 2830


  Ynt: İslami literatürde evlilik ve aile kavramları  

--------------------------------------------------------------------------------
Koca hanımına, hanım da kocasına ilgi göstermeli huzur ve saadeti evlerinde aramalıdırlar. 

İffet ve namus konusunda titiz davranmalıdırlar: “Ey Rasulüm! Mü’min erkeklere söyle gözlerini  haramdan sakınsınlar, ırzlarını zinadan  korusunlar.” (Nur, 24/30) Hz. Peygamber ise bu konuda “Erkek karısını yatağa çağırdığı zaman, hanımı isteğine uymazsa sabahlayıncaya ve kocasının yatağına dönünceye kadar Melekler ona lanet eder.” demiştir. Buna karşılık erkeklere de bu hususta eşlerinin neşeli ve istekli zamanlarını gözetmeleri gibi birçok tavsiyede bulunulmuştur. 

Erkek hanımına ve çocuklara dini emirleri hatırlatmak, iyi yönde eğitmelidir. “Ailene namazı emret.” (Taha, 20/132) “Yedi yaşındaki çocuğa namazı öğretiniz. On yaşına vardıklarında kılmazlarsa uygun bir şekilde cezalandırınız. (Hadis) 

Koca, kendi mal varlığı ve imkanlarına göre hanımının ve çocuklarının nafakasını sağlayıp her türlü ihtiyacını gidermekle yükümlüdür. Bu hususta cimrilik ettiği takdirde hanımı ilgili yöneticilere ve yargı makamlarına başvurup durumunu anlatabileceği gibi kocasına danışmadan malından harcama yapabilir. Koca hanımında asla sürekli kusur ve hata aramamalı, hanımını dövmemeli, sürekli zan altında tutup onu gizlice takip etmeye kalkışmamalıdır. 

Hanımının kocasına karşı görevlerine gelince ise; hanım ailenin reisi olan kocasına karşı bütün meşru meselelerde itaat eder ki, kadının kocasına itaat ile yükümlü olduğu husus ve meseleler belirlenmiş olup erkeğin bunların dışında  bir itaati kadından isteme hakkı bulunmamaktadır. Bu itaat kadını zelil ve sefil etmek için değil, erkek ile kadın arasında ki muhabbetin devamını temin etmek için emredilmiştir. Kadının kocasına itaati İslam’ın emir ve yasaklarıyla sınırlı tutulmakta, Allah’ın emir ve yasaklarına aykırı bir isteğine itaat sözkonusu değildir. Buna göre erkeğin farz namazları, ramazan orucu, tesettür, kadının kendi malından harcaması vb. konularda karısını engelleme hakkı bulunmamaktadır. Bunun yanında kadının nafile ibadetlerinde kocasının iznini alması gerekmektedir. 

Kadın, eşinin malını, ailesinin her türlü sırrını, namusunu, çocuklarını korumalıdır. Kadın, kocasından gayrimeşru bir durum haricinde boşanma talep etmemeli (aynı durum erkek içinde geçerlidir) Çünkü hadiste de belirtildiği üzere cennet kokusu haram olur. 

“Zevk için birleşip ayrılan kadın ve erkeğe Allah lanet eylesin!” Kadın kocasından izinsiz olarak evinden dışarı çıkmamalıdır. Kadının kocası memnun etmesi onun -en önemli- görevidir. “Kim bir kadın, kocası kendisinden razı olduğu halde ölürse cennete girer.” buyurmuşlardır. Kadın kocasına anlayışlı ve olgun davranmalı, güzelliği, soyu-sopu, zenginliği ile övünmemeli, çocuklarının bakım ve terbiyesi ile en iyi bir şekilde ilgilenmeli, kocasının malını israf etmemelidir. 

Sonuç olarak şunları söylemek gerekirse, İslam evlilik ve aile kurmaya çok büyük önem vermiş, bu hususta kadın ve erkeğe bir çok görev ve sorumluluklar yüklemiştir. Kişinin dünya ve ahiret saadet ve huzurunu yakalamasında evlilik ve aile önemli bir etkendir. Evlilik/aile yoluyla toplumsal huzur ve barış sağlanır, soy-sop karışıklığı yeryüzünde fitne ve fesat önlenir. Toplumun İslam terbiyesi ve metodu ile çocuklarını yetiştiren, onlara dini vecibelerini öğreten, hayatlarını her döneminde bu bilgileri taze ve canlı olarak korumaları için çaba gösteren; toplumun fedakâr, sorumluluk düzeyi yüksek, sağlam karakterli kimselere ihtiyacı vardır. Bu da ancak evlenip mutlu ve huzurlu bir aile yuvası kurmakla mümkündür. “Ey Rabbimiz bize eşlerimizden ve nesillerimizden gözlerimizin bebeği olarak (salih insanlar) ihsan et, bizi takva sahiplerine rehber kıl.” (Furkan, 25/74) Amin. 
 
 
 

http://www.sevde.de/islami%20test-Kurani-Kerim.htm#T3
http://www.rehberlikportali.com/Forum/
http://www.kelebekforum.com/archive/psikoloji-nedirg-t8056.html
Psikoloji Nedir?


--------------------------------------------------------------------------------

impetuous23-03-06, 20:44
Psikiatri ve psikoloji tanımları halk tarafından eşit anlamlarda kullanılmakla birlikte ,birbirinden oldukça farklıdırlar.Psikiatristler:tıp fakültesi sonrası uzmanlık alanı olarak psikiatriyi seçenler,psikologlar ise sosyal bilimlerden tercihini psikoloji eğitimi üzerine yapanlardır.Hastalık tedavisinde rolleri sınırlıdır,ilaç verme yetkileri bulunmamaktadır.
Psikoloji bu konumu ile daha çok “destek veren”birimdir. 

Psikoloji : İnsan ve hayvan davranışlarıyla ve bilişsel süreçleriyle ilgilenir, 125 yıllık bir tarihi vardır. Dili iyi kullanma, araştırma, istatistiksel analiz ve empati (karşısındaki ile özdeşleşme)gibi bazı özel beceri ve yetenekleri gerektirir.

Psikologlar iki önemli ilişki üzerinde çalışırlar: ilki, beyin ve davranış, ikincisi ise çevre ve davranış ilişkisidir. Psikologlar hem araştırmacı olarak gözlem, deney ve analiz gibi bilimsel yöntemleri izlemek hem de bilimsel bulguları uygulamak için yaratıcı olmak durumundadırlar. Psikologlar araştırma yaparak geliştirdikleri kuramları sınarlar ve araştırmalar sonucu ortaya çıkan yeni bilgileri uygulama alanında çalışanların kullanımına sunarlar. Ayrıca, bireylerin ve toplumların değişen gereksinimlerini karşılamak amacıyla yeni yaklaşımlar geliştirirler.

Psikoloji oldukça geniş bir alandır. Psikologlar temel ve uygulamalı alanlarda araştırma yaparlar, toplumdaki örgütlere ve diğer kurumlara danışmanlık hizmeti verirler, bireylere tanı koyar , lise ve üniversitelerde psikoloji öğretirler, çeşitli testler kullanarak zekayı ve kişiliği ölçerler, davranışları ve bilişsel işlevleri değerlendirip gerekli durumlarda yardımcı olurlar. Bireylerin hem birbirleri ile hem de makineler ile nasıl ilişki içine girdiklerini araştırıp, bu ilişkileri iyileştirmeye çalışırlar.

Psikologlar bazı işlerde bağımsız olarak çalışırken diğerlerinde doktor, hukukçu, okul personeli, bilgisayar uzmanı, mühendis, yasa koyucu, polis, asker ve yöneticiler ile takım halinde çalışarak toplumun her alanına katkıda bulunurlar. Bu yüzden psikologları, laboratuvarlarda, hastanelerde, adliyede, okullarda, üniversitelerde halk sağlığı merkezlerinde, kitle iletişiminde, hapishanelerde ve pek çok başka işyerinde görebilirsiniz. Örneğin stresi yenip performansı artırmaya yönelik programlarda yönetici veya sporcularla birlikte çalışırlar. Adli kararlar için hukukçulara gerekli bilgi ve önerileri sağlarlar. Okul reformunda eğitimcilerle, psikiyatri kliniklerinde psikiyatrist ve sosyal çalışmacılarla, pediatri, onkoloji ve nöroloji gibi kliniklerde de uzman doktorlarla birlikte çalışırlar. Uçak kazası ya da bombalama gibi bir felaketin hemen ardından ortaya çıkan şok sürecinde kaza kurbanlarına yardımcı olurlar. Hukuk ve halk sağlığı alanlarında çalışanlarla birlikte takım halinde çalışarak bu tür olayların nedenlerini analiz ederler ve tekrarlanmasını önlemek için yollar bulmaya çalışırlar. Psikolojide çalışma alanlarının hem sayısı hem de etkinliği gün geçtikçe artmaktadır. ABD’de yapılan bir öngörüye göre psikoloji, 2005 yılına kadar en hızlı gelişen üçüncü alan olacak ve bir kaç 10 yıl içinde de bu gelişme sürecektir. Toplumdaki sorunların çoğunluğunun insan davranışıyla ilişkili olduğu düşünülürse psikolojinin çok fazla sayıda çalışma alanı olduğunu görmek şaşırtıcı olmayacaktır. Örneğin uyuşturucu kullanımı, kişisel ilişkilerdeki güçlükler, sokakta ve evde şiddet, kendi sağlığımıza ve çevremize zarar veren davranışlarımız gibi bireysel ve toplumsal sorunlar, psikologların ilgilendikleri sorunlar arasındadır. Psikologlar, bilimsel yöntemle bilgi toplama, bilgiyi analiz etme, önleme ve müdahale stratejileri geliştirme gibi yollarla sorunların çözümüne katkıda bulunurlar. Örneğin, psikologlar, yaşlıların sayısının hızla arttığı dünyamızda evleri ve işyerlerini bu grup için daha uygun hale getirmek üzere araştırma ve uygulama yapmaktadırlar. Elektronik alanında yaşanan devrim, kullanıcı dostu teknoloji ve eğitim gerektirmekte ve psikologlar bu konuda mühendislerle birlikte çalışmaktadırlar. Günümüzde sayıları gittikçe artan çalışan kadınlar işverenden aile gereksinimlerine uygun bir işyeri yapılanması talep etmekte ve psikologlar da gereksinim duyulan değişmeler konusunda işverenlere yardımcı olmaktadırlar. Büyük toplumsal değişimlerin yaşandığı ve farklı kültürleri içeren ülkelerde toplumsal değişimin birey üzerindeki etkilerini ve kültürel farklılıkları anlamada kullanılacak önemli bilgi ve becerileri ortaya koymaktadırlar. Bunların yanı sıra öğrenme ve bellek konularındaki araştırmalarda kaydedilen gelişmeler ile beden ve ruh sağlığının içiçeliği Psikoloji bilimini her zamankinden daha ilginç bir hale getirmektedir. 

Psikologların çoğu,işlerini severler; çünkü, sağlık ocaklarında doktorlarla birlikte çalışmaktan bilgisayar kullanmaya kadar uzanan geniş bir yelpaze içinde çalışıyor olmak heyecan vericidir. Bunun da ötesinde psikologlar kendilerini bireylerin günlük yaşamlarındaki iniş-çıkışlarla başedebilmelerine yardımcı olmaya çalışmaktadırlar.Psikolojiyi öğrenmek ve bilmek pek çok diğer meslek dalları için de önemli bir avantajdır. Örneğin, işverenlerin çoğu psikoloji derslerinin kazandırdığı bilgi toplama , analiz etme, yorumlama, istatistik ve deneysel desen kurma gibi becerilere ilgi duymaktadırlar. 
Uzm.Dr. Hülya GÜÇLÜER

--------------------------------------------------------------------------------

KeSiRa27-07-06, 10:09
Psikiatri ve psikoloji tanımları halk tarafından eşit anlamlarda kullanılmakla birlikte ,birbirinden oldukça farklıdırlar.Psikiatristler:tıp fakültesi sonrası uzmanlık alanı olarak psikiatriyi seçenler,psikologlar ise sosyal bilimlerden tercihini psikoloji eğitimi üzerine yapanlardır.Hastalık tedavisinde rolleri sınırlıdır,ilaç verme yetkileri bulunmamaktadır. Psikoloji bu konumu ile daha çok “destek veren”birimdir. 

Psikoloji : İnsan ve hayvan davranışlarıyla ve bilişsel süreçleriyle ilgilenir, 125 yıllık bir tarihi vardır. Dili iyi kullanma, araştırma, istatistiksel analiz ve empati (karşısındaki ile özdeşleşme)gibi bazı özel beceri ve yetenekleri gerektirir.

Psikologlar iki önemli ilişki üzerinde çalışırlar: ilki, beyin ve davranış, ikincisi ise çevre ve davranış ilişkisidir. Psikologlar hem araştırmacı olarak gözlem, deney ve analiz gibi bilimsel yöntemleri izlemek hem de bilimsel bulguları uygulamak için yaratıcı olmak durumundadırlar. Psikologlar araştırma yaparak geliştirdikleri kuramları sınarlar ve araştırmalar sonucu ortaya çıkan yeni bilgileri uygulama alanında çalışanların kullanımına sunarlar. Ayrıca, bireylerin ve toplumların değişen gereksinimlerini karşılamak amacıyla yeni yaklaşımlar geliştirirler.

Psikoloji oldukça geniş bir alandır. Psikologlar temel ve uygulamalı alanlarda araştırma yaparlar, toplumdaki örgütlere ve diğer kurumlara danışmanlık hizmeti verirler, bireylere tanı koyar , lise ve üniversitelerde psikoloji öğretirler, çeşitli testler kullanarak zekayı ve kişiliği ölçerler, davranışları ve bilişsel işlevleri değerlendirip gerekli durumlarda yardımcı olurlar. Bireylerin hem birbirleri ile hem de makineler ile nasıl ilişki içine girdiklerini araştırıp, bu ilişkileri iyileştirmeye çalışırlar.

Psikologlar bazı işlerde bağımsız olarak çalışırken diğerlerinde doktor, hukukçu, okul personeli, bilgisayar uzmanı, mühendis, yasa koyucu, polis, asker ve yöneticiler ile takım halinde çalışarak toplumun her alanına katkıda bulunurlar. Bu yüzden psikologları, laboratuvarlarda, hastanelerde, adliyede, okullarda, üniversitelerde halk sağlığı merkezlerinde, kitle iletişiminde, hapishanelerde ve pek çok başka işyerinde görebilirsiniz. Örneğin stresi yenip performansı artırmaya yönelik programlarda yönetici veya sporcularla birlikte çalışırlar. Adli kararlar için hukukçulara gerekli bilgi ve önerileri sağlarlar. Okul reformunda eğitimcilerle, psikiyatri kliniklerinde psikiyatrist ve sosyal çalışmacılarla, pediatri, onkoloji ve nöroloji gibi kliniklerde de uzman doktorlarla birlikte çalışırlar. Uçak kazası ya da bombalama gibi bir felaketin hemen ardından ortaya çıkan şok sürecinde kaza kurbanlarına yardımcı olurlar. Hukuk ve halk sağlığı alanlarında çalışanlarla birlikte takım halinde çalışarak bu tür olayların nedenlerini analiz ederler ve tekrarlanmasını önlemek için yollar bulmaya çalışırlar. Psikolojide çalışma alanlarının hem sayısı hem de etkinliği gün geçtikçe artmaktadır. ABD’de yapılan bir öngörüye göre psikoloji, 2005 yılına kadar en hızlı gelişen üçüncü alan olacak ve bir kaç 10 yıl içinde de bu gelişme sürecektir. Toplumdaki sorunların çoğunluğunun insan davranışıyla ilişkili olduğu düşünülürse psikolojinin çok fazla sayıda çalışma alanı olduğunu görmek şaşırtıcı olmayacaktır. Örneğin uyuşturucu kullanımı, kişisel ilişkilerdeki güçlükler, sokakta ve evde şiddet, kendi sağlığımıza ve çevremize zarar veren davranışlarımız gibi bireysel ve toplumsal sorunlar, psikologların ilgilendikleri sorunlar arasındadır. Psikologlar, bilimsel yöntemle bilgi toplama, bilgiyi analiz etme, önleme ve müdahale stratejileri geliştirme gibi yollarla sorunların çözümüne katkıda bulunurlar. Örneğin, psikologlar, yaşlıların sayısının hızla arttığı dünyamızda evleri ve işyerlerini bu grup için daha uygun hale getirmek üzere araştırma ve uygulama yapmaktadırlar. Elektronik alanında yaşanan devrim, kullanıcı dostu teknoloji ve eğitim gerektirmekte ve psikologlar bu konuda mühendislerle birlikte çalışmaktadırlar. Günümüzde sayıları gittikçe artan çalışan kadınlar işverenden aile gereksinimlerine uygun bir işyeri yapılanması talep etmekte ve psikologlar da gereksinim duyulan değişmeler konusunda işverenlere yardımcı olmaktadırlar. Büyük toplumsal değişimlerin yaşandığı ve farklı kültürleri içeren ülkelerde toplumsal değişimin birey üzerindeki etkilerini ve kültürel farklılıkları anlamada kullanılacak önemli bilgi ve becerileri ortaya koymaktadırlar. Bunların yanı sıra öğrenme ve bellek konularındaki araştırmalarda kaydedilen gelişmeler ile beden ve ruh sağlığının içiçeliği Psikoloji bilimini her zamankinden daha ilginç bir hale getirmektedir. 

Psikologların çoğu,işlerini severler; çünkü, sağlık ocaklarında doktorlarla birlikte çalışmaktan bilgisayar kullanmaya kadar uzanan geniş bir yelpaze içinde çalışıyor olmak heyecan vericidir. Bunun da ötesinde psikologlar kendilerini bireylerin günlük yaşamlarındaki iniş-çıkışlarla başedebilmelerine yardımcı olmaya çalışmaktadırlar.Psikolojiyi öğrenmek ve bilmek pek çok diğer meslek dalları için de önemli bir avantajdır. Örneğin, işverenlerin çoğu psikoloji derslerinin kazandırdığı bilgi toplama , analiz etme, yorumlama, istatistik ve deneysel desen kurma gibi becerilere ilgi duymaktadırlar. 

Uzm.Dr. Hülya GÜÇLÜER

*KLİNİK PSİKİYATRİDE KULLANILAN TESTLER*


Kişiler arası farklar psikolojiyi yakından ilgilendirmektedir.Ve bu farklar bir çok psikiyatrik hastalığın oluşumunda belli bir görecelik oluşturmaktadır.Bu göreceliği göz ardı etmemek için kliniklerde başvuran hastalara kullanılmak için çeşitli ölçekler geliştirilmiştir 

Biz bu siteyi hazırlayanlar olarak bu tür testlerin sadece Profesyonel kurumlurda ve kliniklerde uygulanması gerektiğine inandığımız için burada bu testleri sadece isimleriyle ve içerikleriyle kısaca tanıtmakla yetineceğiz.

Bir çok ülkede bir çok değişik test kullanılmaktadır.Ülkemizdede hemen hemen aynı testler kullanılmaktadır. 

BUNLAR : Zeka testi,Gelişim tarama ölçekleri,Psikolojik ( duygusal test ) ve kişilik envanterleri şeklinde çeşitlendirilmiştir. 


GENEL ZEKA TESTLERİ 



Bireysel Zeka Testleri


1.Alexander Pratik Yetenek Testi (Ç) / Haluk Yavuzer 
2.Chapius labirentleri (Ç) / Yani Anastasiadis 
3.Goodenough-Harris adam Çizme Testi (U) / Perin Uçman 
4.Healy Resim Tamamlama Testi / İlknur Bahadır 
5.K.I.T. Zeka Testi (U) / Figen Bütev 
6.Merrill-Palmer Ölçeği (U) / Neşe Erol 
7.Peabody Resim-Kelime Ölçeği (U) / J.Katz ve diğ. 
8.Porteus Labirentleri Testleri (U) / Beğlan Toğrol 
9.Stanford -Binet Zeka Testi (Ç) / Refia U.Şemin 
10.Yağmurda Dolaşan Kadın Resmi Çizme Testi (Ç) / Norma Razon 
11.Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği (WISC) (Ç) / Refia U.Şemin 
12.Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği R-(WAIS-R) (U) / I.Savaşır,N.Şahin 
13. Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği (WAIS) (Ç) / S.Epir ,Ü. İskit 
14.Leiter Uluslararası Performans Ölçeği 

Grup Zeka Ölçekleri


15.Akademilik Yetenek Testi Form A,B ,ve C / İ.Ethem Özgüven
16.Analitik Zeka Testi (U) / A.Osman Özcan 
17.Cattell Zeka Testi 2A-2B (U) / Beğlan Toğrol 
18.D-48 Testi (U) / Çiğdem Kağıtçıbaşı 
19.Mantıklı Düşünme Testi (U) / Dilek Ardaç 
20.Otis Alfa Form: AS (Okul Öncesi ) / Test ve Araştırma Bürosu 
21.Otis Alfa Form :B (5-7 Yaş) / Test ve Araştırma Bürosu 
22.Otis Alfa Form :1 (Okul Öncesi) / Test ve Araştırma Bürosu 
23.Otis Alfa Form : A ve B (1-4 Sınıf ) / Test ve Araştırma Bürosu 
24.Otis Beta Zihin Yeteneği Testi -Takımı: DM (U) / İ.Ethem Özgüven 
25.Otis Beta Zihin Yeteneği (U) / Vural Türker 
26.Otis Gama Zihin Yeteneği Testi / Test ve Araştırma Bürosu 
27.Progresif Matrisler Testi (Ç) / Ferhad Goraşi 
28.Soyut Düşünme Testi Form A 6-8 Yaşlar / İ.Ethem Özgüven 
29.Soyut Düşünme Testi Form B 8-9 Yaşlar / İ.Ethem Özgüven 
30.Soyut Düşünme Testi Form C 9-12 Yaşlar / İ.Ethem Özgüven
31.Temel Zihin Yetenekleri Testi (T) / Gündüz Vassaf 
32.Temel Kabiliyet Testi TKT 5-7 / Test ve Araştırma Bürosu 
33.Temel Kabiliyet Testi TKT 7-11 / Test ve Araştırma Bürosu 
34.Temel Kabiliyet Testi TKT11-17 / Test ve Araştırma Bürosu 
35.Tnurstone Kavrayış Sürati Ölçeği / Remzi Öncül 

Gelişim Ölçekleri

36.Ankara Gelişim Ölçeği / I.Savaşır N , Sezgin N Erol 
37.Beylay Çocuklar İçin Gelişim Ölçeği (U) / Lale Özelli 
38.Brunnet - Lezine Testi (Ç) / Yani Anastasiadis 
39.Denver Gelişimsel Tarama Testi (U) / K.Yalaz , S. Epir 
40.Gazi Erken Çocukluk Dönemi / Z.F.Temel , N.Avcu 
Gelişimi Değ. Ölçeği / Ö.Ersan , A.Turla 
41.Gelişim Tarama Envanteri / N. Sezgin , N.Erol , I. Savaşır 
42.Psiko Sosyal Gelişim Testi (U) / Fatma Başaran 
43.Psikososyal Gelişim Testi / E.Toparak 
44.Uyumsal Davranış Skalası (Ç) / Shirley Epir 


YETENEK VE BECERİ TESTLERİ 


45.Yetenek Testleri 
46.Büro işleri Sürat ve Doğruluk (DAT) / Remzi Öncül 
47.Çeşitli Yetenekler Testleri Bataryası (U) / Vural Türker 
48.Detroid Zihin Yeteneği Testi (6-7 Yaş) / İ.Ethem Özgüven 
49.Otis Beta Zihin Yeteneği Testi (TKG DM) / İ.Ethem Özgüven 
50.Genel Yetenek Testleri Form A,B, ve C / İ.Ethem Özgüven 
51.Genel Yetenek Testi (T) / Muzaffer Şahin 
52.Genel Yetenek Testleri Bataryası (U) / A.Osman Özcan 
53.Goodenough - Haris Adam Çizme Testi / İ.Ethem Özgüven 
54.Maequarrie Teknik Yetenek Testi / Remzi Öncül 
55.Maequarrie Mekanik Kabiliyet Testi (U) / Stefanos Cepoğlu 
56.Mekanik Yetenek Testi (DAT) / Remzi Öncül 
57.Minnessota Büro İşleri Testi / Test ve Araştırma Bürosu 
58.Minnessota Geometrik şekil İlişkileri testi (U) / Test ve Araştırma Bürosu 
59.Mekanik Testi (U) / Stefanos Cepoğlu 
60.Sayı Yeteneği Testi (DAT) / Remzi Öncül 
61.Soyut Düşünme Testi (DAT) / Remzi Öncül 
62.Sözel Yetenek Testi (DAT) / Remzi Öncül 
63.Torrance Yaratıcı Düşünme Testi (U) / Ayşenur A. Yontar 
64.Yer- Mekan İlişkileri Testi (DAT) / Remzi Öncül 

EĞİTİM TESTLERİ 

65.Çalişma Alışkanlıkları Envanteri (T) / Fevzi Uluğ 
66.Descoudres 'in Lügatçe Testi / Refia U.Şemin 
67.Fen Tutumu Ölçeği (T) / Ersin Azarkaya 
68. İngilizce Tutum Ölçeği (T) / Hande Gürci 
69.Kahtorniya Zihin Olgunluk Testi (Okul Öncesi) / Test ve Araştırma Bürosu 
70.Lügatçe ve Dil Testi (Ç) / Refia U. Şemin 
71.Metropolitan Olgunluk Testi (U) / Ayla Oktay 
72.Okul Tutum Ölçeği (T) / Hande Gürci 
73.Okuduğunu Anlama Testi Form A,B, ve C / İ.Ethem Özgüven 
74.Okuma Olgunluğu Testi (Ç) / Norma Razon 
75.Öğrenci Uygu Ölçeği (T) / Gürhan Can 
76.Öğrenime Hazır Oluş Testi Form R (Okul Öncesi) / Test ve Araştırma Bürosu 
77.Öğrenci İhtiyaçlarını Tarama Testi / Naime Tan. Hasan Tan 
78.Rehberlik Anlayışı Envanteri (T) / Muharrem Kepçeoğlu 
79.Rehberlik Uzmanlarının Görevleri Envanteri (T) / Nihat Görkem 
80.Sınıf Öğretmenliği Görev Algıları Envanteri (T) / İsmail Gültekin 
81.Sosyometrik Test (T) / Gül Aydın 

>Mesleki Testler


82.Burdon Dikkat Testi (Ç) / Yani Anastasiadis 
83.İstikrar Tecrübesi Testi (Ç) / Esin Cantez 
84.Reaksiyon Zamanı Testi (Ç) / Esin Cantez 
85.Whipple Çizme Tahtası (Ç) / Esin Cantez 

Psikomotor ve Klinik Testleri


86.Anlamsız Hece Testi (Ç) / Norma Razon 
87.Anlamsız Şekiller Testi (Ç) / Norma Razon 
88.Apraksi Testi (Ç) / Öğet Ökten 
89.Bender-Gestalt Görsel Motor Algılama Testi (U) / A.Yalın ,O.Somer 
90.Benton Görsel Bellek Testi (Ç) / Yani Anastasiadis 
91.Benson Diagnostik Afazi Testi (Ç) / Öget Öktem 
92.Chassagny Kareleri (Ç) / Norma Razon 
93.Cümle Telaffuz Testi (Okul öncesi -18 Yaş) / Test ve Araştırma Bürosu 
94.Cümle Ekleme Testi / Yahya Özsoy 
95.Frosting Gelişimsel Görsel Algı Testi (Ç) / Arşaluys İbişoğlu 
96.Gizlenmiş Şekiller Grup Testi (U) / G.Okman , F.Ceberler 
97.Görsel İşitsel Dizeleri Testi -B Formu / Sirel Karakaaş 
98.Haufhann-Kasanin Testi (Ç) / Yani Anastasiadis 
99.Hunt Minessota Testi (Ç) / Öget Öktem 
100.Karmaşık Bir Şekli Kopye Etme Testi (Ç) / Norma Razon 
101.Kendi Bedeninde Sağ-Sol Tayin Testi (Ç) / Norma Razon 
102.Kohs Küpleri (Ç) / Yani Anastasiadis 
103.Laterralleşme Testi (Ç) / Ayla Oktay 
104.Lincoln -Oseretzky Skalası-Kısa Formu (Ç) / Hüseyin Nazlı 
105. .Lincoln -Oseretzky Skalası-Noktalama Testi (Ç) / Hüseyin Nazlı 
106.Memory for Designs Testi (Ç) / Öget Öktem 
107.Ritm Tekrarı Testi (Ç) / Norma Razon 
108.Trail Making Testi (Ç) / Mücella Ormanoğlu 
109.Weclisler Hafıza Ölçeği (Ç) / Ö.Öktem , A.BaltaşK 
<

KİŞİLİK TESTLERİ 


Kişilik ölçek ve Envanterleri

110.Ahlaki İkilem Test / M.Çileli 
111.Aile Sorunları Skalası / R.Palabıyıkoğlu , B.Ceyhan 
112.Aile Yapısını Değerlendirme Aracı / Aydan Gülerce 
113.Akademilik Benlik Tasarımı Ölçeği (T) / Hande Gürel 
114.Atılganlık Envanteri (T) / Hüseyin Topukçu 
115.Ayrılık Kaygısı Ölçeği / Yasemin Akman 
116.Bağımlılık Eğimi Ölçeği (U) / Sevda Uluğtekin 
117.Bardwell Cinsiyet Rolü Ölçeği (U) / F.Akarsu ,Sema Doğan 
118.Başarı Beklenti Ölçeği / G.Erkan ,S.Baykal 
119.Beck Depresyon Ölçeği (U) / Buket Tegin 
120.Beck Depresyon Envanteri (U) / Nesrin Hisli 
121.Beck Umutsuzluk Ölçeği / G. Saber 
122.Beden İmaji Doyumu Ölçeği / Figen Çok 
123.Beden İmgesi Testi -Profil Alt Testi (U) / Gülay Mandalı 
124.Vücut Algısı Ölçeği / Selim Hovardaoğlu 
125.Çok Yönlü Beden -Self İlişkileri Ölçeği / Orhan Doğan , Sema Doğan 
126.Belirti Tarama Listesi -90Gözden Geçirilmiş / M.Kılıç ,İ.Dağ
127.Bem Cisiyet Rolü Envanteri / A.N.Kavuncu , Z .Dökmen 
128.Benlik Gücü Ölçeği (U) / Güler Okman 
129.Benlik Kimliği Skalası (U) / Gül Eryüksel 
130.Benlik Kimliği Statüleri / Gül Varan ,Azmi Varan 
131.Benlik Tasarımı Envanteri / Feriha Baymur 
132.Benlik Tasarım Envanteri (T) / Feriha Baymur 
133.Belli Kişilik Envanteri / Remzi Öncül 
134.Birtehnell Eş Değerlendirme Ölçeği-m ve F Formları / E.Kabakçı ,C.Tuğrul 
135.Callifornia Kişilik Envanteri / Banu Demirtürk 
136.Cattell Anksiyete Testi (U) / İ. Kasatura , O. Gökçe 
137.Ceaserec-Marke Kişilik Ölçeği (Ç) / Müjen İlnem 
138Cinsel Kavrayış ve Cinsel Algılama Testi / S.M Menlioğlu 
139.Cinsiyet Kalıpyargı Ölçeği / Dilek Şirvani 
140.Cinsiyet Rolü Envanteri / S.L Bem , A.N Kavuncu 
141.Cinsiyet Rolü Değerlendirme Envanteri (U) / Ayşe Nur Kavuncu 
142.Cornell Index (Ç) / Yani anastasiadis 
143.Coopersmith Özsaygı Envanteri / Sonay Gürçay 
144.Çatışma Eğilimi Ölçeği (T) / Üstün Dökmen 
145.Çocukların Davranışlarını Değerlendirme Ölçeği (U) / Melda Akçakın 
146.Çocuklar İçin Denetim Odağı Ölçeği (U) / Fidan Korkut 
147.Çocuklar İçin Öğrenilmiş Çaresizlik ölçeği (U) / Gül Aydın 
148.Çocuklar İçin Depresyon Ölçeği / Belma Öy 
149.Çocukluk Depresyonu Derecelendirme Ölçeği / Belma Öy 
150.Çok Yönlü Depresyon Envanteri / G.Aydın , A.demir 
151.Davranış Derecelendirme Ölçeği (T) / İ.Ethem Özgüven 
152.Denetimci İdeoloji Ölçeği (T) / Perin Uçman 
153.Depresyonda Bilşsel Tepkiler Ölçeği (T) / Buket Tegin 
154.Durumluk /Sürekli Kaygı Envanteri / N.Önder , A.Le Comte
155.Dışavurulan Duygulanım Düzeyi Ölçeği / O.E.Berksun , Ç.Soykan 
156.Duygusal Empati Ölçeği (Ç) / Füsun Akkoyun 
157.Eysenek Kişilik Envanteri (Ç) / P.Bayar 
158.Empatik Beceri Ölçeği A ve B Formu / Üstün Dökmen 
159.Empatik Eğitim Ölçeği / Üstün Dökmen 
160.Evlilik Uyumu Testi / Şennur Tutarel Kışlak 
161.Fonksiyonel Olmayan Tutumlar Ölçeği / N.H.Şahin , N. Şahin 
162.Golombock -Rust Cinsel Doyum Ölçeği M ve F / C.Tuğrul , N.Öztan 
163.Görüşleri Belirleme Testi (U) / Füsun Akkoyun 
164.Guiford STDCR Envanteri (Ç) / Sabri Özbaydar 
165.Guiford -Zimmerman Mizaç Ölçeği / Neriman Samurçay 
166.Guiford -Zimmerman Mizaç Envanteri (U) / İlkay Kasatura 
167.Hacettepe Kişilik Envanteri (T) / İ.Ethem Özgüven 
168.Hamilton Depresyon Değerlendirme Ölçeği (Ç) / M.Sercan 
169.Jeckins Etkinlik İncelemesi -Form C / Tuncay Ergene 
170.Jourard Kendini Açma Envanteri / Ziya Selçuk 
171.İlişki Yükleme Ölçeği / Şennur Tutarel Kışlak 
172.Karar Stratejileri Ölçeği / Yıldız Kuzgun 
173.Kaygı ve Endişe ölçme Aracı-Kısa Formu / Füsun Akgök 
174.Kendini Anlatma Envanteri (U) / Servet Doğan 
175.Kendini Anlatma Envanteri / Feriha Baymur 
176.Kendini Değerlendirme Envanteri (T) / Yıldız Kuzgun 
177.Kendini Değerlendirme Ölçeği / Necla Öner 
178.Kendini Gerçekleştirme Engellerini Tarama Testi / Füsun Akkoyun 
179.Kendini Kabul Envanteri -Lise Formu (T) / Tuluğ Temuge 
180.Kendini Kabul Envanteri- Üniversite Formu (T) / Yadigar Kılıççı 
181.Kendini Kabul Envanteri-Yaşlılar Formu (T) / A.Şule İslam 
182.Kendini Tanıma İhtiyacı Ölçeği (T9 / Ü.Dökmen , Z. Dökmen 
183.Kişi Algısı Ölçeği / Zehra Dökmen 
184.Çok Yönlü Kişilik Envanteri (MMPI) / Işık Savaşır 
185.Korku Tarama Ölçeği - Çocuk Formu / N.Erol , N.Şahin 
186.Kolej Kendini Anlatma Ölçeği (U) / Nilüfer V.Acar 
187.Luria - Nedreska Nöropsikolojik Bataryası / K.Gödelek 
188.MacAndrew Alkolizm Ölçeği / B.Ceyhun , R.Palabıyıkoğlu 
189.Maudsley Obsesif - Kompulsif Soru Listesi / N.Erol , N.Şahin 
190.Maslach Tükenmişlik Ölçeği / Canan Ergin 
191.MicHigan Alkolizm Tarama Testi / H.Coşkunol , İ.Bağdiken
192.Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri (U) / Işık Savaşır 
193.Minnessota Danışma Envanteri (U) / F.Akdağ , N.P. Özdemir 
194.Minnessota Psikolojik Danışma Envanteri / Çetin Özoğlu ,Güzin Kurç 
195.Modemlik Ölçeği / Zehra Dökmen 
196.Nowicki-Strickland Denetim Odağı Ölçeği / B.Yeşilyaprak 
197. Nowicki-Strickland Çocuk Denetim Odağı Ölçeği / F.Korkut 
198.16 Kişilik Faktörü Envanteri Form A / İ.Ethem Özgüven 
199. Otomatik Düşünceler Ölçeği (U) / Güler Aytar 
200. Otomatik Düşünceler Ölçeği / N.H.Şahin , N. Şahin 
201.Öğrenci Bağımsızlık Ölçeği (U) / R.Bakırcı 
202.Öğrenci İhtiyaçlarını Tarama Listesi (Ç) / Hasan Tan 
203.Piers-Harris Çocuklar İçin Öz-Kavram Ölçeği (U) / M.Çataklı , N.Öner 
204.Piers-Harris Çocuklar İçin Benlik Kavramı Ölçeği / D.Süzel N.Doğrusal 
205.pozitif Semtomları Değerlendirme Ölçeği / S.Erkoç , O.Arkanoç 
206.Problem Tarama Envanteri Takım:L (T) / Feriha Baymur 
207.Problem Envanteri (T) / İ.E Özdemir 
208.Problem Envanteri -Y Form (T) / Mustafa Kılıç 
209.Q-Sort Kendini Anlatma Envanteri / Z.Güney 
210.Rathus Atılganlık Envanteri (U) / Nilüfer V.Acar 
211.Rol Alma testi / Üstün Dökmen 
212.Rosembatım'ım Öğrenilmiş Güçlülük Ölçeği / Ayşe Siva , İhsan Dağ 
213.Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği (U) / Füsun Çuhadaroğlu
214.Rotter'in İç-Dış Kontrol Odağı Ölçeği / İhsan Dağ 
215.Ruhsal Belirti Tarama Listesi -SCl-90 (U) / Mustafa Kılıç 
216.Saldırganlık Envanteri (T) / İpek Kiper 
217.Saldırganlık Ölçeği (U) / Rasim Kocatürk 
218.Saldırganlık Ölçeği (U) / Sevda Uluğtekin 
219.Sarason 'un Yaşama Değişimleri Anketi (Ç) / Seza Aslanoğlu 
220.Sınav Kaygısı Envanteri (U) / D.A Kaymak ,N.Öner 
221.Sosyal Atom Ölçeği / Üstün Dökmen 
222.Stresle Başaçıkma Stratejileri Ölçeği / Ferda Aysan 
223.Stres Ölçeği / Benal İnceer ,Aslı Day 
224.Stres Karşısında Dayanıklılık Testi (Ç) / Üstün Dökmen 
225.Şimdiki Durum Muayenesi Ölçeği (Ç) / Ferda Aysan 
226.Taylaor Açık Kaygı Ölçeği (Ç) / Recep Yaparel , Ayhan Demir 
227.Tel Aviv Denetim Ölçeği (U) / N.Koç , N:çıkrıkçı 
228.Tennesscee Benlik Kavram Ölçeği (U) / N.Şişman 
229.UCLA Yalnızlık Ölçeği / Recep Yaparel , Ayhan Demir 
230.Watson - Glaser Eleştirel Akıl Yürütme Gücü Ölçeği / N.Koç , N.Çıkrıkçı 
231.Vinesonald Sosyal Olgunluk Ölçeği / N.Şişman 
232.Vücut Algısı Ölçeği / S.Hovardaoğlu 
233.DSM-3-R Yapılandırılmış Klinik Görüşme Formu-1 / Soli Sorias ve Arkadaşları 
234.DSM-3-R Yapılandırılmış Klinik Görüşme Formu-11 / Soli Sorias ve Arkadaşları 
235.Yaşam Doyum Ölçeği / Süreyya Köker 
236.Yaşam Yönelimi Testi / Gül Aydın Esin Teser 
237.Yeni Yükleme Biçim Ölçeği / Selim Hovardaoğlu 
238.Yetişkinlik statüsü İşaret Listesi (Ç) / Perin Uçman 
239.Yükleme Biçimi Teşhis Ölçeği (U) / U.Işık Papatya 
240.Yüz İfadeleri Teşhis Testi (T) / Üstün Dökmen 

Projektif Testler


241.Beier Cümle Tamamlama Testi / D.B Beier 
242.Beier resim Yorumlama Testi / D.B Beier 
243.Çocuklar İçin Algı Testi (C.A.T ) (Ç) / Yani Anastasidis 
244.healy Resim Tamamlama Testi-2 / İ.Bahadır 
245.Jackson Aile Tutumları Testi (Ç) / Norma Razon 
246.Kent-Rosanoff Klimeye Reaksiyon Testi (Ç) / Yani Anastasidis 
247.Luisa - Duss Psikoanalitik Hikayeler Testi (Ç) / Yani Anastasidis 
248.Masal Değerlendirme Ölçeği (T) / Üstün Dökmen 
249.Rorsehach Testi (Ç) / Yani Anastasidis 
250.Rotter Cümle Tamamlama Testi-Üniversite Formu (U) / Füsun Akkoyun 
251.Rozenweig Testi (Ç) / Yani Anastasidis 
252.Szondi Testi (Ç) / Yani Anastasidis 
253.Tematik Algı Testi (T.A.T) (Ç) / Yani Anastasidis 

İlgi ve Tutum Ölçekleri

254.Algılanan Çocukları Yetiştirme Tutumları Ölçeği (T) / Güler Okman 
255.Aile Kabul va Reddetma Ölçeği / E.Tansel 
256.Aile Tutum Ölçeği (PARA) (U) / G.Le ompte ,A.Le Compte 
257.Anababa Davranış Ölçekleri (T) / Sevda Uluğtekin 
258.Anababa Tutum Envanteri (T) / Yıldız Kuzgun 
259.Anababa Tutum Ölçeği (T) / Gülden Bilal 
260.Anababa Tutum Ölçeği (T) / Suna Polat 
261.edwards Kişisel Tercih Envanteri (U) / Yıldız Kuzgun 
262.Fen Bilimleri İlgi Envanteri / Nükret Çıkrıkçı 
263.Gazete Haberleri Testi (T) / Hasan Tan 
264.İş Doyum Ölçeği / E.Gödelek , M.Güler 
265.Kişisel Yönetim envanteri (U) / Yıldız Kuzgun 
266.Kuder Meslek Tercihi Envanteri Takımı CH / Test ve Araştırma Bürosu 
267.Kuder ilgi Envanteri Form CH (U) / S.Çetin Özoğlu 
268.Kuder Tercih Envanteri-Kişisel Form A(U) / Nizamettin Koç 
269.Mesleki Doyum Envanteri (T) / Yıldız Kuzgun 
270.Mesleki Yönetim Envanteri / Muharrem kepçeoğlu 
271.Mesleki Yönetim Envanteri / E.Savaş 
272.Mesleki Olgunluk Envanteri / Sibel Uzer 
273.Mesleki Olgunluk Envanteri - Yeterlilik Testi (Ç) / Ayşim İncesulu 
274.Mesleki Olgunluk Ölçeği / B.Akay 
275.Mesleki Olgunluk Envanteri - Yeterlilik Testi / A.Sibel Uzer
276.Mesleki Olgunluk Envanteri-Tutum Ölçeği (U9 / A.Sibel Uzer 
277.Öğretmenlik Anlayışı Envanteri (Ç) / Test ve Araştırma Bürosu 
278.Öğretmen Tutum Envanteri (Ç) / Feriha Baymur 
279.Rokeach Değer Surveyi / M.Karaduman 
280.Servis Ortamı ölçeği (U) / Perin Uçman 
281.Thurslone Alaka Testi (Ç) / Mücella Orormanlıoğlu 
282.Thurstone İlgi Envanteri / Remzi Öncül 
283.Yeme Tutum Testi (Anoreksiya Nevroza) / O.Doğan ,I.savaşır , N.Erol 

Kaynaklar

(1) Öner N . Özge S. Türkiye'de Kullanılan Psikoljik Testler;El Kitabı- Ön Çalışması. I.UlusalPsikoloji Kongresi : 1981 Eylül 23-25 ;Ege. Üni. Edebiyat Fak. Yay.122-129

(2)Öner N . Türkiye'de Kullanılan Psikoljik Testler Boğaziçi Üniversitesi , İstanbul 1994

(3)Özgüven İ.E. Psikolojik Testler , Psikoloji Danışma Rehberlik Ve eğitim Merkezi (PDREM) yayınları Ankara 1994. 

(4)Özgüven , E. Tez Özetlri (250 sayfa) Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi Ankara 1981

(5)Özgüven , E. Research Absracts (240 sayfa) Hacettepe Üniversity , Faculy of Social and Administratj ve Sciences Ankara 1981

(6)Özgüven E.Yüksek Lisans ve Doktora Tezi Bibliyografyası , Psikolojik Danışma Rehberlik ve Eğitim Merkezi (PDREM) Ankara 1988

(7)Psikolojik Testler (Genel Bilgi rehberi).Milli Eğitim Bakanlığı, Pak dairesi :Ankara1971

(8)Psikiyatri , Psikoloji ve Psikofarmoloji (3p) Dergisi Türkiye'de Kullanılan psikolojik Ölçekler-1 Cilt 1, Sayı: 2 ,Ek Sayısı P.K.69 Kızılay Ankara 

http://www.meleklermekani.com/tum-islami-bilgiler/136934-islam-ve-dusuncesi-2-a.html
PaSikA 
Administrator

Üyelik Tarihi: Nov 2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 19,898
Tecrübe Puanı: 100


 
  Islam ve düşüncesi - 1 
FİLOZOFLARIN İSLAM DÜŞÜNCESİ 
Melekler Mekanı - Islam ve düşüncesi - 1 
Batı, ortaçağın karanlığını yaşarken, İ.S. VII. yüzyılın başlarında, Doğu’da yeni bir düşünce sistemi kuruluyor. Muhammed (570-632) yeni bir din getirmiştir. Yüzyıllardan beri tam uyku içinde bulunan Doğu insanları artık yeni bir erdeme yöneleceklerdir. Bu yeni din, Musa’nın getirdiği gibi, tektanrıcıdır. Bu yeni din, İsa’nın getirdiği gibi bütün insanları erdeme çağırmaktadır. Oysa, ne Musa’nın getirdiği gibi sadece bir ulus için, ne İsa’nın getirdiği gibi Tanrı’yı kişileştirmek içindir. İnsanlar, Tanrı’nın çocukları değil, kullarıdırlar. Onun buyruklarına göre yaşayacaklar; böylece, hem bu dünyada, hem de öteki dünyada mutluluklarını sağlayacaklardır. Bu yeni din, toteme bağlanan ilk insanlardan beri geniş çapta toplulukları etkileyen yirmi sekizinci dindir.

Müslümanlık, Musevilikle başlayan ve Hıristiyanlıkta Yunan felsefesiyle ilişki kuran tektanrıcı din anlayışının sonuncusudur. Yahudi kaynağından türeyen tektanrı dogması her üç dinin de temel öğesidir. Yaratıcı ve yönetici olan bu tanrıyla insanlar arasındaki ilişkiler, tapım (kült) ve tören (rit), pratiği düzenleyen törebilimsel kurallar bu dinsel zincirin temel belirleyicileridir. Müslümanlığın kurucusu Muhammed, Yahudi geleneğini ve Hıristiyanlığın gnostik yorumunu özümsemiştir. Müslüman olabilmek için Adem’den başlayan bütün Yahudi peygamberleri zincirine ve onlara gönderilen kitaplara inanmak şarttır. Ancak Muhammed ve Kuran, zamanla bozulduğu ilerisürülen bu tanrısal sistemin düzelticisi ve tamamlayıcısı olarak son peygamber ve son kutsal kitap olmak niteliğini taşır. Muhammed’in nebilikle peygamberliği (Ar: Nübüvvet ve resalet) kişiliğinde toplaması, yani eski şeriatı sürdürdükten sonra yeni şeriatı getirmiş olması bundan ötürüdür.

Müslümanlık, Arapların ilkel komün sisteminden sınıflı bir topluma geçtikleri ve komünal, ilişkilerin feodal ilişkilere dönüştüğü bir çağda ve bu toplumsal dönüşümün bir yansıması olarak oluşmuştur. Bu yüzden, Yahudilik ve Hıristiyanlıktan farklı olarak, çok güçlü sınıfsal bir karakteri vardır. Bu sınıfsal karakter özellikle kader dogmasında belirlenmiştir, her şey tanrıca düzenlenmiştir ve tanrının dilediği gibi olmaktadır, katlanmak ve ölümden sonraki mutlulukları beklemek gerekir. İslam dini, VII. yüzyılın ilk yıllarında yayılmaya başlamıştır. O günlerde Arapların birçoğu Hıristiyanlığa bağlanmıştardı. Hıristiyan Arap papazları, Arap panayırlarında dolaşarak öğütler vermekte; ölümden sonra dirilmenin, öteki dünyada sorguya çekilmenin, cennet ya da cehenneme gitmenin sözünü etmekteydiler. Arap ülkesinde boy boy manastırlar türüyordu. Bir yandan da Hıristiyan Nasturilerle Yakubiler, Yahudiler, putatapan Sabiiler Arap ülkesinde Yunan düşüncesini yayıyorlardı. Muhammed, aristokrat bir ailenin yoksul çocuğuydu. Varlıklı amcaları vardı ama, kendisine pek yardım etmiyorlardı. Yaşadığı yer uyanık ve varlıklı bir alışveriş kenti olan Mekke’ydi. Toplumsal bir kargaşalık Arap ülkesini sarmıştı. Suriye, Mısır, Kuzey Afrika’nın büyük bir parçası Bizanslıların elindeydi. Yemen, Irak, Basra Körfezi kıyıları, Anadolu’nun bir parçası İran egemenliğine girmişti. Toplumsal yaşayış, ilkel bir yaşayıştı. Araplar birçok kadınlarla evlenmekte, bakamayacakları kadar çocuk yapmakta, verimli olmayan kız çocuklarını diri diri toprağa gömerek öldürmekteydiler. Yeni bir düzen gerekiyordu. Bizans düzeninin alınması Bizans egemenliğini, İran düzeninin alınması İran egemenliğini güçlendirecekti. Musa ulusçuydu, oysa Arap ülkesinde kaynaştırılmaları gereken birçok uluslar yaşıyordu. Bir bireşime gidilmesi gerekiyordu ve gidildi. Müslümanlık, bu bireşimin ürünüdür. İslam sözcüğü, Tanrıya bağlanmak anlamındadır ve teslim kökünden türetilmiştir. Müslümanlık, Yahudiliğin Elohim ve Yahova ikiliğiyle Hıristiyanlığın teslis üçlüğü karşısında, katıksız tektanrıcıdır. Siyasal bir karakter taşır, pratik bir dindir (iman ile amel birleşimi). Müslümanlığın kutsal kitabı Kuran, Arapçanın mudhar adı verilen Hicaz lehçesiyle yazılmıştır ve seksen altısı Mekke’de, yirmi sekizi Medine’de meydana getirilen yüz on dört sureden ibarettir. Vaaz, nasihat ve telkin sureleri Mekke’de, şeriat ve devlet sureleri Medine’de meydana gelmiştir. Ku’ran’ın tamamlanışı yirmi üç yıl sürmüştür. Çeşitli zamanlarda meydana getirilen sureler, değişen gereklere göre, çelişik yargıları kapsamaktaydılar. Bunlar, halife Osman zamanında ayıklanarak Ku’ran’a kesin biçimi verilmiştir (ayıklanan ve çıkarılan ayetler Buhari’nin Hadis’inde vardır). Gusül ve halifelik kurumu gibi hükümler Himyeri kabilelerinden; oruç, namaz, nikah gibi hükümler Yemenlilerle Yahudilerden alınmıştır. Dinsizlik çağından (cahiliyet devri) kalma birtakım kurallar oldukları gibi muhafaza edilmiş; kumar, yıldızlara bakmak gibi adetler yasaklanmıştır. Müslüman olabilmek için beş yükümü yerine getirmek ve altı dogmaya inanmak şarttır. Bu beş yükümün üçü sınıf farkı gözetilmeksizin bütün müslümanlara, ikisi varlıklı sınıftan olan Müslümanlara farz (yapılması zorunlu) kılınmıştır. Bu beş yüküm şunlardır:

1- Tanrıdan başka bir tanrı olmadığını ve Muhammed’in tanrının kulu ve elçisi olduğunu dille söylemek (Ar. Kelimei şehadet),

2- Namaz kılmak,

3- Oruç tutmak,

4- Varlıklı olanların zekat (mal ve paranın kırkta birini her yıl sadaka olarak dağıtmak) vermesi,

5- Varlıklı olanların yaşadıkları sürede bir kez hac (Mekke’deki kabeye giderek çevresinde dolaşma)’a gitmesi... Zekat, varlık vergisidir. 361 gram gümüşe eşit herhangi bir değere sahip olanlar varlıklı sayılırlar ve bu varlıklarının kırkta birini her yıl yoksullara vermekle yükümlüdürler. Bundan başka, varlıklılar, şart olmamakla beraber, ramazan bayramlarında fitre (sdaka-i fıtır) vermeli ve kurban bayramında da kurban kesmelidirler.

İnanılması şart olan altı dogma da şunlardır:

1- Tanrının varlığı ve birliği,

2- Tanrının melekleri,

3- Tanrının peygamberleri (Adem, Şit, İdris, Nuh, Hud, Salih, İbrahim, Lut İsmail, İshak, Yakup, Yusuf, Eyüp, Şuayıp, Musa, Harun, Davut, Süleyman, İlyas, İlyesa, Zülkifil, Yunus, Zekeriya, Yahya, İsa, Muhammed),

4- Tanrının peygamberlerine gönderdiği kutsal kitaplar (Adem’e gönderilen on yaprak, Şit’e gönderilen elli yaprak, İdris’e gönderilen otuz yaprak, İbrahim’e gönderilen on yaprak, Musa’ya gönderilen Tevrat kitabı, Davut’a gönderilen Zebur kitabı, İsa’ya gönderilen İncil kitabı, Muhammed’e gönderilen Kuran kitabı),

5- Ahiret (ölümden sonraki dünya)’in varlığı,

6- Kaza (tanrıca yazılanın olması) ve kader (tanrının önceden takdir edip yazdığı)’in tanrıdan geldiği...

Meleklerin sayısını sadece Tanrı bilir, dört büyük görevli melek vardır: Tanrı’nın buyruklarını peygamberlere ulaştırmakla görevli Cebrail, eceli gelen insanların ruhlarını almakla görevli Azrail, dünyadaki olayları düzenlemekle görevli Mikail, kıyamet gününü yönetmekle ve o gün insanları diriltmekle görevli İsrafil. Ahret gününe inanmak; bir gün dünyanın sonu geleceğine (kıyamet), büyük kutsal mahkeme kurulup insanların orada yargılanacaklarına, cennet ve cehennemden birine gönderilip sonsuza kadar orada yaşayacaklarına inanmak demektir... İnsanların elindeliği (irade-i cüz’iye) sadece dilemek alanındadır, şunu ya da ötekini dilemekte özgür ve bu yüzden de sorumludurlar. Bununla beraber, dilek iyi ya da kötü olsun, bütün olup bitenler tanrıca önceden belirlenmiştir (kader) ve önceden belirlendikleri biçimde (kaza) olurlar... Farz (Müslümanlarca yapılması kesin olarak zorunlu kılınmış işlerdir. Namaz gibi bütün Müslümanlara zorunlu olanlara farz-ı ayn, zekat gibi bir kısım Müslümanlara zorunlu olanlara farz-ı kifaye denir), vacip (yapılmalarının kesin olarak zorunlu kılınıp kılınmadıkları bilinmeyen, bununla beraber her halde yapılması gerekli olan işlerdir), sünnet (farz ya da vacip olmadıkları halde, peygamber tarafından yapıldıkları için ona uyularak yapılan işlerdir. Peygamberin her zaman yapıp ara sıra ihmal ettiği işlere sünnet-i müekkede, ara sıra yapıp çoğunlukla ihmal ettiği işlere sünnet-i gayr-i müekkede denir), müstehap (kuşluk namazı kılmak gibi peygamberin ara sıra yapıp çoğunlukla yapmadığı ibadetler), haram (sarhoşluk, hırsızlık, yalancılık gibi kesin olarak yasaklanmış şeyler), mekruh (kesin olarak yasaklanıp yasaklanmadıkları bilinmemekle beraber yapılmaması gerekli şeylerdir. Bunlardan harama yakın olanlarına keralıet-i tahrimiyye, helale yakın olanlarına keralıet-i tenzihiye denir), helal (yapılmasına izin verilmiş şeyler), mubah (yapılmaları ve yapılmamaları yasaklanmamış şeyler), müfsit (ibadetleri bozan şeyler).. Namazın sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı olmak üzere günde beş vakit kılınması farzdır. Gün doğarken, güneş tepedeyken ve gün batarken namaz kılınması yasaklanmıştır. Ayrıca cuma namazı, cenaze namazı gibi farz-ı kifaye: bayram namazlarıyla teravih namazı gibi sünnet olan namazlar da vardır. Oruç, gün doğuşundan gün batışına kadar, yemek yememek, hiçbir şey içmemek ve cinsel ilişki kurmamak suretiyle tutulur. Farz olan oruç, ramazan ayı süresince tutulması gereken oruçtur. Ayrıca adak oruçları gibi vacip, muharrem ayının 9, 10, 11. günlerinde tutulan oruçlar gibi sünnet, her kameri ayın 14, 15, 16’ıncı günleri tutulan oruçlar gibi müstehap olan oruçlar da vardır. Ramazan bayramının ilk günüyle kurban bayramının dört gününde oruç tutmak yasaklanmıştır (haram)... İslam dini, bir yönetim bütçesi de önermektedir. Bu bütçeye göre beş çeşit gelir ve sekiz çeşit gider sayılmıştır. Gelirler şunlardır: Ganimet (savaşta ele geçirilen her türlü değerlerdir ki bunların beşte biri yönetime, beşte dördü savaşanlara ayrılır), zekat (genellikle kırkta bir olarak alınan gelir vergisi. Ayrıntıları şunlardır: Kırk koyun ya da keçi için bir koyun ya da keçi, otuz sığır ya da manda için bir yaşını bitirmiş bir buzağı, yirmi miskali -bir miskal, bir buçuk dirhemdir-, bir dirhem de 3.207 gramdır geçen altından ve iki yüz miskali geçen gümüşten kırkta bir altın ve gümüş, beş veski geçen toprağın yağmur suyuyla sulanıyorsa ürününün onda biri, el emeğiyle sulanıyorsa ürününün yirmide biri), cizye (Müslüman olmayan uyruk erkeklerden yılda bir dinar olmak üzere alınan vergi), haraç (Müslüman olmayan çiftçilerden anlaşma yoluyla alınan kira), işlenmemiş toprak (bir toprağı işleyen ona sahip olur, işlenmemiş toprak yönetimindir)... Bu gelirler şu giderlere harcanır: Yoksullara yardım, çalışamayacak durumda olanlara yardım. Müslümanlığı yeni kabul edenlere yardım, köleleri özgür (azatlanmış) kılmak için ödenti, borcunu veremeyen borçluların borçlarını kapatmak için ödenti, konuklara ve yolda kalanlara yardım, hayır işlerine harcama, memur maaşları (o zamanlar memur olarak sadece tahsildarlar bulunduğu için tahsildarların maişetini temin)... Muhammed, maaş oranını şöyle ayarlamıştır: "Bize memur olan kişi karısının maişetini sağlayabilir, bir de ev alabilir, bir de hizmetçi tutabilir. Bundan fazla haddi tecavüzdür". Peygamber Muhammet’in ölümünden sonra meydana çıkan yeni gerekler ve sorunlar şu bilimleri oluşturmuştur: Kutsal kitabın boşluklarını peygamberin sözleri ve işlemleriyle doldurabilmek gereğinden Hadîs bilimi, kutsal kitabın açık olmayan sözlerini yorumlama [sayfa 130] gereğinden Tefsir bilimi, yeni koşullara uygun bir hukuk gereğinden Fıkıh bilimi, aykırı anlayışlar arasındaki tartışma gereğinden Kelam bilimi, kutsal kitabın ve peygamber sözlerinin gizli anlamlarını araştırma gereğinden Tasavvuf bilimi... İslam düşüncesinde Kelam açık felsefenin, Tasavvuf gizli felsefenin oluşma alanıdır. Bununla beraber her ikisinde de amaç dindir, bilim bu amaca varabilmek içi sadece bir araçtan ibarettir. Gerçek İslam felsefesindeyse (ki başlıca temsilcileri El Kindi, Farabi, İbni Sina, İbni Rüşt, İbni Bace, Gazali, Sühreverdi, İbni Tufeyl’dir) amaç bilimdir, din bu amaca varabilmek için bir araçtan ibarettir. Pratik sorunlardaki görüş ayrılıklarından mezhepler, teorik sorunlardaki görüş ayrılıklarından meslekler oluşmuştur. Mezhepler, dinsel geleneğe sıkıca bağlı kalarak Ku’ran ve Hadis’i kıyas (benzerine uydurma) yöntemleriyle yorumlayan ehli sünnet mezhepleri ve yeni gereklere uydurmak için değiştirerek yorumlayan ehli bid’at mezhepleri olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Ancak kıyas yoluyla uygulama çeşitlendiği gibi oybirliğini sağlamak da her zaman mümkün olmadığından ehli sünnet de, yapısı gereği zorunlu olarak çeşitlenen ehli bid’at gibi, çeşitli mezheplere ayrılmıştır. Ehli sünnet dinsel kurallar alanında Selef, Matüridiyye, Eşariyye gibi mezheplerle hukuk kuralları alanında İmam Ahmet İbn Hanbel’in içtihatlarından Hanbelilik, İmam Ebu Hanife’nin içtihatlarından Hanefilik, İmam Şafii’nin içtihatlarından Şafiilik İmam Malik’in içtihatlarından Malikilik mezheplerine bölünmüştür. Ehli bid’at akımında da Kaderiyye, Sıfatıyye, Müşebbihe, Mutezile gibi birçok mezhepler türemiştir. Şiilik (Şia) katıksız ilk biçimiyle bir siyasal partidir ve peygamberin amcaoğlu Ali’yi halife yapmak istemeyen Hariciler (Havariç)’e karşı Ali’yi tutanların partisini adlandırır. Sonraları bid’at sayılmış ve Şii-Batınilik adı altında tasavvuf tarikatlarının gizli ve siyasal sığınağı olmuştur. Sonraları geniş anlamında, tasavvuf deyimiyle anlamdaş kılınan bâtınilik de ilk ve katıksız biçimiyle bir siyasal partidir ve altıncı İmam Caferus Sadık’ın oğlu İsmail’i küçük kardeşi Musa Kazım’a karşı imam yapmak isteyen İsmaili’lerin birçok ülkelerde kurdukları gizli örgütün adıdır. Bu bakımdan Alevilik (peygamberin amcaoğlu ve damadı Ali yandaşlığı) deyimi, Şiilik, Batınilik, İsmaililik deyimlerinin tümünü kapsayan genel bir anlam taşır ve gerçek halifeliğin Ali soyuna özgü olduğu savını içerir. İslam dininin ayırıcı niteliği, kadınların aşağı görülmesi ve çok kadınla evlenmenin hukuksallaştırılmasıdır. Ku’ran’a göre, "tanrı erkekleri kadınlardan üstün kılmıştır", "kadınlarınızı dövün", "mirasınızda erkek için kız payının iki katı ayrılmalıdır", "gönlünüzün dilediği kadınlardan iki, üç, dört tane alın" (Nisa suresi 34, 11, 3). Müslümanlık bir devlet dinidir, halife de bu devletin başkanıdır. Geniş ve ayrıntılı bir hukuk sistemi vardır, bu hukuk Kur’an (Tanrı sözleri) ve Hadis (Peygamber sözleri)’le kesin olarak sınırlı ve değişmezdir. Bunlarda bulunmayan yeni olaylar için kıyas ve icmaı ümmet yollarına başvurulur. Bu yöntemlerle de çözülmesi olanaksız bulunan sorunlar içtihat (yetkililerin Ku’ran ve hadise dayanarak yaptıkları yorum)’la çözümlenir. İcma (topluca verilen karar), ümmet (bir dinde olanların topluluğu)’in bir araya toplanamayacak kadar çoğalması sonunda yetkililerin bir araya gelerek topluca bir karara varmalarını dilegetirir, Müslümnlığın temel amacı olan dinsel ve sınıfsal devlet örgütü ilkin peygamber Muhammed tarafından Medine kentinde, Yunan site devletlerini andıran [sayfa 131] bir biçimde, bir kent-devleti olarak kurulmuştur. Daha sonra ve özellikle Emeviler zamanında dünyanın pek büyük bir bölümüne egemen olan İslam imparatorluğu meydana gelmiştir. Günümüzde dünyanın beş kıtasında çeşitli devletlerle temsil edilen müslümanlık altı yüz milyonu aşkın bir nüfusu kapsamaktadır.

İslam felsefesi (Us. Felsefei İslamiyye, Fr. Philosophie Islamique), ortaçağ Hıristiyan felsefesi gibi, çeşitli uluslardan düşünürlerin Müslümanlık disiplini içinde düşünmelerini dilegetirir. Antikçağ Yunan felsefesini Suriyelilerden öğrenen İslam düşünürler, Hellenistik felsefeyi Arapçaya çevirmekle işe başlamışlar ve düşüncelerini Yunan felsefesinin Müslümanlıkla uzlaştırılması yolunda geliştirmişlerdir. Bu bakımdan temel yapısı tanrıbilimci, uzlaştırıcı ve eklemecidir. Müslümanlığın daha ilk yıllarında dinsel dogmalar ve bu dogmalarla kurulan toplumsal düzen yetmemeye başlamıştı. 

http://www.hossohbet.com/forum/guncel-haberler/26921-suclulugun-psiko-sosyal-nedenleri.html

Suçluluğun Psiko-Sosyal Nedenleri 

--------------------------------------------------------------------------------

1-Bireyin gelişimi nasıl bir kimlik oluşturduğu yoğun olarak çocukluk ve gençlik yıllarında biçimlenir. Sosyalleşme süreci küçük yaşlardan başlayarak yetişkinliğe kadar sürer. Daha sonra da yavaş yavaş gelişimini sürdürür. Böylece insan toplumun bir üyesi olmaya yönelir. Bu dönemde yaşanan olumsuzluklar bireyin kimlik oluşumunu olumsuz yönde etkiler.

2-Bu gelişim süreci içinde çocuk ana baba ile özdeşleşmek sevilen ebeveyn gibi olmak ona benzemek onu örnek almak ister. Sevilmeyen örnekler ret edilir. Böylece birey kişilik özelliklerini oluşturur.

3-Ergenlik ve gençlik döneminin insan yaşamında önemli bir yeri vardır. Genç bedensel ve cinsel büyük değişimler yaşar zihinsel olarak ta bunları farkına varmaya başlar. Hızlı bir bilişsel gelişim de yaşanır. Ana babasından ve diğer yetişkinlerden bağımsızlaşma yetişkin olma çabasıdır bu... Ancak henüz yeterli donanımlara sahip değildir. Eğer genç baskı altında ve bağımsızca davranmayı desteklemeyen bir ortamda yetişmişse aile ve yetişkinler yerine diğer grupların etkisine hiç sorgulamadan kolaylıkla katılabilir. Böylece kendi kimliğini ispat etmeye çalışır.

4-sosyal etki ve uyma davranışı Suç ve suçlulukta önemli rol oynayabileceği düşünülen bir sosyal psikolojik olgudur. Bilimsel araştırmalar insanların çeşitli ortamlarda grubun etkisine ve otoriteye karşı duramadıklarınıkendi görüşlerini grubun etkisi doğrultusunda değiştirdiklerini göstermiştir. Bu durum bireyin bireyleşme derecesine ve çeşitli ortamsal etkenlere göre farklılaşmalar göstermektedir.

5-Yine yapılan bazı araştırmalara göre insanın çevresinden tecrit edilmesi ve farklı bilgi ve görüşler yüklenmesi yoluyla tüm bilişsel yapısı değiştirilebilir. Ancak böyle bir durumda etkilenmelerde bireysel farklılıklar vardır. Gençlerin ve bağımsız kimlik gelişimini kazanamayanların ve eğitim düzeyi düşük kişilerin daha çok etkilenmesi beklenir. (beyin yıkama)

6-Aile Ortamı bireyin gelişimini etkileyen en yakın ve en etkili gelişim ortamıdır. Toplumsal doğru ve yanlışlar örf adet ve gelenekler öncelikle aile aracılığı ile birey tarafından öğrenilir.

7-Bu alanda yapılan bilimsel araştırmaların sonuçlarına göre iki ana özellik bireyin olumlu gelişimini sağlamada önemli bulunmuştur. Bunlar sevgi ve denetim özellikleridir. Çocuğa sevgisini ifade eden ve yaşa özel bir biçimde giderek serbestleştiren bir rehberlik sağlayan ana baba tutumu ile yetişen bireylerin birçok araştırmada pek çok gelişim özelliği açısından daha olumlu bir konumda oldukları görülmektedir.

8-Aşırı disiplinli sevgisiz ve soğuk aile ortamlarında büyüyen çocuklarda ise çeşitli psikolojik sorunlar çok daha yüksek düzeyde bulunmuştur. Özellikle suçlu çocuk ve gençlerin aileleri araştırıldığında soğuk ilişkisiz ve ilgisiz aile ortamları bulunmuştur. Aile ortamı açısından çocuğu suça iten aşırı disiplin kadar ilgisiz soğuk mesafeli tutumların da önemli olduğu bilinmektedir.

9-Çocuğun gelişiminde son derece olumlu rol oynayan demokratik denetimli sıcak aile ortamının bazı özellikleri şöyle sıralanmaktadır. Çocuğa baskı ve zor uygulanmaz kurallar onunla tartışılabilir kurallar ve nedenleri açıklanarak ona benimsetilmeye çalışılır Çocuğun aile kararlarında yaşına uygun bir biçimde yer alması sağlanır ona seçim özgürlüğü tanınır çocuğun görüşleri istekleri dikkate alınır sıcak sevgi veren ilgili cevap verici bir tutum sergilenir ondan sorumlu olgun davranışlar talep edilir kültürel ve ortak etkinliklere katılım sağlanır değer verme ve önemseme iletişim kurma olduğu gibi kabul etmeye önem verilir çocuğun bağımsızlığı ve özerkliğini geliştirmesi desteklenir eğitim standartları konulur ve onlara yönelmesi desteklenir. Bu tür aile ortamlarında yetişen çocukların kendine güvenli kendi kendini denetleyen enerjik neşeli sorunlarla baş edebilen arkadaşlarıyla ve yetişkinlerle iyi ilişkilerde olan amaçlı başarı yönelimli bağımsız ve özerk özellikler gösterdiği görülmüştür. Ayrıca bu tür ortamlarda yetişen bireylerde suç ve suçluluğa rastlanmamaktadır.

10-Ailenin eğitim düzeyi gelir düzeyi gibi etmenler de suçlulukla ilişkili bulunmuştur.

11-İnsanın saldırganlık özelliğini geliştirerek yetişmesi de suç ve suçluluk davranışı ile ilişkili bulunmaktadır. Bireyin gelişimini engelleyen amaçlarını ve onu kısıtlayan cezalar ile sınırlayan olumsuz ortamlar saldırganlık kişilik özelliğinin gelişimine zemin hazırlar. Ayrıca aile ortamında saldırganca davranan ebeveyn örnekleri bunu daha da kuvvetlendirir.

12-Birey olma ve bireyleşme ilk gelişim yıllarında yoğun olarak yaşanabilecek bir gelişim sürecidir. İnsanın özerk bir birey olmasını destekleyen ortamlarda suça eğilim azalacaktır. Ebeveynlerin çocuklarında itaat etme ve söz dinleme davranışı yerine bağımsızlığı desteklemeleri onların otomatik olarak ve sorgulamadan diğerlerinin davranışına katılan aşırı uyma davranışı göstermelerini engelleyecektir. Özellikle gençlik döneminde gençler aileden ve toplumdan bağımsızlaşma mantık yürütme toplumu ve yetişkinleri eleştirme özellikleri gösterirler. Özerk ve bağımsız olmaları özendirilmiş gençlerin daha bireysel olup bu dönemde önemli rol oynayan akran gruplarının daha az etkisi altında kalması beklenir.

13-Ailenin yanı sıra okul ortamı da bireyin gelişiminde ve suçluluk davranışında önemli rol oynar. Benzer şekilde okul ortamının da sevecen ceza ve baskı uygulamayan birey olmayı geliştiren bir ortam yaratması suçluluğu azaltıcı rol oynayacaktır.

14-Bireyin suça yönelmesinde toplumun sosyo ekonomik koşulları hızlı toplumsal değişimler ve göçler de önemlidir. Araştırmalar hızlı sosyal değişimlerde savaşlarda ekonomik bunalımlarda ve toplumların karmaşıklaşması ile suç oranlarında artışlar gözlemlemişlerdir


http://www.fussilet.com/bayanlara-ozel/aski-kadinlar-baslatiyor-t13272.0.html

Aşkı kadınlar başlatıyor 

--------------------------------------------------------------------------------

Erkeğin karşı cinse agresif tutum ve davranışlarla kendisini göstermeye çalıştığı, kadının ise bu süreçte vücut dilini kullanarak erkeği kendisine çekmek istediği belirtildi. 

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Özgünen, “Aşk hiçbir zaman erkek tarafından başlatılmaz, seçimi kadınlar yapar. Erkek, biyolojik olarak güzel olana yönelir” dedi. 

Prof. Dr. Tuncay Özgünen, Selçuk Üniversitesi tarafından Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında Meram Tıp Fakültesi’nde düzenlenen “Aşkın ve Sevginin Fizyolojisi” konulu konferansta bir konuşma yaptı. Aşk kavramının kadın ve erkekte ergenlik çağlarında başladığını ifade eden Özgünen, sevgi kavramının ise kişinin kendisini “ben kimim, neyim, neden dünyaya geldim” gibi sorularla tanımaya başladığı 5 yaş sürecinde ortaya çıktığını dile getirdi. 
Aşk dürtüsü başlarken 4 duyunun harekete geçtiğini vurgulayan Özgünen, “Aşkın başlaması için ilk olarak karşımızdaki insanın kokusunun beynimizdeki aşk dürtülerini uyarması gerekiyor. Daha sonra sesini ve görüntüsünü beğendiğimiz kişiye dokunmak istiyoruz” dedi. Özgünen, kadının koku yolu ile karşısındaki erkeğin bağışıklık sistemi hakkında bilgi sahibi olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: “Eşler seçim yaparken kendi bağışıklık sisteminden çok daha farklı bir sisteme sahip olan kişilere yönelir. Bunun nedeni ise kadının doğacak çocuğunu daha gelişmiş bir bağışıklık sistemiyle dünyaya getirmek isteğidir. İlk olarak kokuyla başlayan sinyaller, daha sonra gözlerle kurulan iletişim, ses ve dokunma ile aşkı ortaya çıkarır. Bu nedenle aşk, hiçbir zaman erkek tarafından başlatılmaz, seçimi kadınlar yapar.” 

“ERKEĞİN KENDİNE ÖZGÜ KRİTERLERİ YOKTUR” 

Sinyalleri kadınların gönderdiğini ve daha sonraki sürecin erkek- kadın ilişkisi içinde geliştiğini vurgulayan Özgünen, şöyle devam etti: “Eş seçiminde erkeğin kendisine özgü kriterleri yoktur. Erkek, biyolojik olarak güzel olana yönelir. Çocuğunu en sağlıklı şekilde taşıyacak, besleyecek, doğuracak ve bakacak kadını arar. Kadın ise özgüldür. Belirli bir sisteme göre ölçer, tartar ve iyi partneri seçmeye özen gösterir. İlk olarak erkeğin kokusunun kendisine uygun olup olmadığına karar verir daha sonra görüntüsüne dikkat eder. Zeka, güvenilirlik, iletişim, erkeğin kendinden mutlu olması kadınların aradığı özelliklerdir. Kadın için cinsellik son sıralardadır.” 

Selamlar
__________________ 
 
  Logged  

--------------------------------------------------------------------------------

 
milysktina
ALİYANIN KIZI




Üye Grubu : yeni üye

Yaş : 21

Nerden : Srebrenitsa- İstanbul

Kayıt Tarihi : 24 Ekim 2008, 09:01:25 

Mesaj Sayısı : 117

Konu Sayısı : 6
Üye No : 6806

Başarı Tablosu: 137

 Offline


  Ynt: Aşkı kadınlar başlatıyor 
« Yanıtla #1 : 10 Aralık 2008, 20:34:15 »  

--------------------------------------------------------------------------------
Aşık olma potansiyeli bakımından kadın erkek farkı var mıdır? Yoksa iki cins arasında yakın oranlar mı söz konusu??

Evet, oranlar birbirine yakın. Fakat iki cins arasında bence bir farklılık var. Erkekler aşkı daha beden ağırlıklı, tensel yaşayabiliyorlar. Kadınlarda duygusal yoğunluğu fazla olan bir aşk temayülü var. İdealizasyon süreci kadınlarda daha güçlü. Erkekler, bedensel ağırlıklı olmasının sonucu olarak daha tutkuyla ama duygusal boyutu daha zayıf şekilde yaşıyorlar aşk tecrübelerini.

Bu sebeple ileriki dönemler için şöyle bir fark çıkıyor ortaya.Erkek aşk nesnesine eriştiği zaman aşkı hızla tükeniyor ve yok oluyor. Ama kadın için tam tersi söz konusu. Eğer o duygusal yaşantı ve yatırım, bir hayal kırıklığı ile un ufak olmazsa, daha da şiddetlenerek güçlenebilir hisleri. Aşka bedensel boyutun eklenmesi, kadın için aşkın kuvvetini arttırıcı bir etki yaparken, erkek açısından çıkıştan sonraki iniş sürecini başlatabilir. 
 

http://www.unigencler.com/depresyon-ve-psiko-sosyal-analizi-t29240.html?p=58092

DEPRESYON VE PSİKO-SOSYAL ANALİZİ 



Çağın hastalığı olarak bilinen depresyon aslında varlığı bilinmeyen bir rahatsızlık mıydı? yoksa son zamanlarda artışa bağlı olarak mı bu kadar gündeme oturdu? 

Aslında depresyon olarak bilinen durum toplumumuzda hep vardı. Ama biz bunu depresyon değil, keyifsizlik, can sıkıntısı, halsizlik gibi anlamlarla tanımladık. Yıllar boyu genel olarak benzer semptomlarla kendini hissettirdi. İşte genel belirtiler: 

1.Depresif duygu durum 

2.İlgi Kaybı 

3.Uyku Bozukluğu 

4.İştah-kilo değişikliği 

5.Halsizlik-enerji kaybı 

6. Ajitasyon 

7.Değersizlik-kararsızlık-suçluluk hisleri 

8.Dikkat toplamada güçlük-unutkanlık 

9.Ölüm ve intihar düşünceleri 

Depresyon bir düşünce ve duygulanımın hayata uygulanmasıdır. Yani düşüncelerimiz genel olarak olumsuzlaştığında, hayata genel olarak bakış açımız umutsuzluk, çaresizlik, isteksizlik-,hayatın anlamsızlığı olarak şekillenir. Depresyonun çıkış nedenleri arasında, kayıp, üst üste yapılan hatalardan dolayı suçluluk, kendine yöneltilen aşırı eleştiri,hedefleri aşırı büyütüp ulaşamamanın verdiği yetersizlik ve çaresizlik duygusu, yaşanılan olaylara tepki verememekten dolayı bunların birikerek kaldırılamaz hale gelmesi,aldatılma, ekonomik kayıplar,ilgi-sevgi eksikliği,bedensel yetersizlik duygusu gibi genel olmakla beraber herkese özgü nedenle depresyon çıkmaktadır. Özellikle son zamanlarda insanların olaylara, haksızlıklara yeri ve zamanında tepki vermemesinden kaynaklanan bir depresif birikim daha da fazla görümektedir. Kişi yaşanılan durumla ilgili sıkıntıları o an içine atmaktadır. Bu nedenle biriken bir kendini ifade edememe, derdini anlatamama, haksızlığa uğrama, acizlik,kullanılmış duygusu vb. gibi düşünce ve duyguları alt yapısını içinde oluşturmaya başlar. Özellikle burada dikkat edilmesi gereken nokta ise “sabır ve taviz” in birbirine karıştırılmasıdır. Şimdi bu yazıyı okurken hemen düşünebilirsiniz.. hayatımda sabır ve tavizi nerede karıştırıyorum? . sabır, bir çocuğu yetiştirmek gibidir. Onu büyütürken belli şeyleri yapabilmesi için emek ve bekleriz.. taviz ise bu çocuğu büyütürken her dediğine evet demektir. Sonrasında ise neden bu kadar tepkisiz kaldım veya neden bu kadar açık kapı bıraktım diye suçu kendinde bulmaktır.Depresyondaki durum buna benzemektedir. Yaşantılarımızda keşkeler fazladır. Suçluluk duygusu genelde keşkeler ile başlatır cümleleri.. Depresyona giren kişi ağırlıklı olarak “pişmanlık, suçluluk, değersizlik, önemsizlik, işe yaramazlık, kullanılmışlık gibi düşünceleri taşır. Bu düşünceler, kişide, üzüntü, keder, isteksizlik, yaptığı işten zevk alamama,içe kapanma, sorunlardan kaçmak ve bir şeyler yapmamak için hep uyumak ve evden çıkmamak gibi duygu ve davranışlar gösterirler. Aslında bu konuda yapılan çalışmalarda da çok ilginç bilgilere ulaşmıştır mesela herkesin hayatında 3-4 kere depresyona girdiğini, fakat kişinin bunun adının depresyon olduğunu bilmediğini göstermiştir. 



Sosyal yaşantımızda bizi depresyona sürükleyen aslında birçok neden bulunmaktadır.Ülkemizdeki insani ilişkiler, aile yaşamları, aşk, iş ilişkileri, ekonomik-kültürel yaşam gibi tüm noktalarda depresyona maruz kalmamak elde değil. Özellikle ekonomik krizin kol gezdiği şu anlarda sosyal ve ekonomik depresyondan söz edebiliriz. Toplumsal değişimler ister istemez ruh halimizi ve düşüncelerimizi etkilemektedir. Bunun nedeni ise mutluluğu hep dışarıda arayan bir toplum haline dönüşmemizdir.oysa dışarıdakiler ve ötekiler bizden çok da mutlu değiller. Biz varolan aile, millet ve realitemizle barışıp onunla mutlu olmaya çalışmalıyız. 

Ekonomik kriz neden depresyon yapmaktadır? çünkü mutluluğu alışverişlerde, giyimlerde, oyun salonlarında,lüks tüketimlere bağladığımız için ekonomik depresyon,bireysel olarak ruhsal-düşünsel depresyona dönüşebiliyor hemen. Oysa şu bir gerçek ki şuana kadar Türkiye”de kimse açlıktan ölmedi.Fakat yüksek derecede haz ve mutluluğunu ekonomik değerlere bağlayan bir toplum haline dönüştük.mutluluğumuzu ekonomik güce bağladık.Bu ekonomik ilişkinin bir de bireysel ilişki örneği var. Bir ilişkide karşıdakini ne kadar hayatının merkezine koyar isen seni o kadar çok etkiler. Her hareketi senin ruh durumunu alt üst eder. İşte aynı durum burada da geçerlidir. 

İzlenilen kanallar, izlenilen haberler, hep aldatılmışlık, cinayet, terk edilme dolu kadın programlarının varlığı gizli bir depresyonun habercisidir. İnsanların ruh hali, izledikleri film, dinledikleri müzik, elbise rengi vs. her şeyi etkiler. Bu nedenle depresyonun nedenlerini sadece bir nedene bağlamamak lazım Bazen şartları farkında olmadan kendimiz hazırlarız. 



Yine sosyal açıdan güvenin zedelenmesi vardır. Toplumsal güvenin azalması, insanların birbirine güvenememesi,kişinin kendini daha da çaresiz ve yalnız hissetmesine neden olmaktadır.Bu durum büyük şehirlerin birer yalnız kalabalıklar yığınına dönüşmesine neden olmaktadır. Akraba ilişkilerinin azlığı, ekonomik-cinsel araçlı ilişkiler vs. birer üzüntü nedeni olabilmektedir. Fakat bu genel bir durum değildir. Başından her hangi bir olumsuz yaşantı geçmemiş insanlarımız bile bugün topluma karşı büyük bir güvensizlik hissetmektedir. Temele indiğimizde kitle iletişim araçlarının verdiği trajedi dolu haberler ve mesajlardır. Şuna inanıyorum ki, mesela yaşadığınız yerdeki insanların % 90 ı güvenilecek insanlardır. Ama bizim önyargılarımız ve korkularımız bizi yönlendirdiği için bazı şeyleri aşamamaktayız. 


Peki kendimizi nasıl korumalıyız? Depresyon, biyolojik boyutunu bir kenara bırakırsak temelde olayları yorumlamak ve onlara kendimize göre bir anlam vermek ile oluşur. Mesela aynı olaya 

*herkes neden aynı tepkiyi vermez? 

*Benim yaşadıklarımı arkadaşım yaşıyor olsaydı ona ne derdim? , 

*Bu olayla ilgili hangi eski düşüncelerim ve duygularım aktive oldu? , 

*Olay müdahale alanımın dışında mı? Dışında ise neden kendime pay çıkarıyorum? 

* Daha önce bu tip bir durumda nasıl baş ettim? 

*daha önce bundan daha zor olayları nasıl atlattım? 

gibi sorular ile durumumuzu analiz edip, cevaplar ile sağlıklı bir bakış açısı geliştirebiliriz. (bu konuda bilişsel-davranışsal terapi ile sonuçlar alınmaktadır) 

Depresyonun bu kısa belirtileri ve tanımından sonra depresyondan çıkış için neler yapabiliriz buna değinelim..(genelde teorik temelli makaleleri okumaktan çok sıkıldığım ve bilgi olarak kısa ve öz açıklamalardan yana olduğum için bu şekilde de yazmayı tercih ediyorum.) 

Ø Depresyonda bireyin isteği azalmıştır. Burada beynin çalışma sistemi biraz daha farklıdır. Normalde biz bir şeyi önce ister sonra yaparız. Ama depresyonda iken yaparak isteriz.Yani dışarı çıkmak için istek duymuyor isek, dışarı çıkma konusunda ısrar etmeliyiz. Çıktıktan sonra bize iyi geleceğini” iyi ki çıkmışım” diyeceğimizi iç konuşmamızla kendimize telkin etmeliyiz. 

Ø Depresyonda yaşam ile ilgili hem siyahları görürüz. Depresif ruh halimizden dolayı hayatın hep olumsuz,kötü giden yönlerini görürüz. Düşüncelerimiz hep umutsuzlukla doludur. Problemleri büyütür gücümüzü küçümseriz. Bu nedenle bu yazıyı okuduğumuzda bu sürecin hayatımızın genelini değil sadece yaşadığımız anı kapsadığını fark etmiş oluruz. 

Ø Depresyonda olduğumuz dönemde olaylara sağlıklı ve objektif bakamayacağımız için bu dönemlerde hayatımızda önemli kararlar almamalıyız. Evlilik, iş hayatı,çocuk v.s. gibi konularda iyileşme süreci bitmeden karar almamamız gerekir. Genelde bu dönemde eşinden ayrılmak isteyen, depresyon nedeni olarak eşini gören, depresyondan çıkmak için çocuk yapmak isteyen, yeni işe girmek ya da işten ayrılmak isteyen danışanlarımız olmaktadır.Bu durum evliliğini kurtarmak için çocuk yapmaya benzer. Son umut artık sıfır yaşındaki çocuktur. 

Ø Depresyon döneminde kişi yaşadığı olumsuz ruh halini ve düşünceleri mutlak olarak bir nedene dayandırmak ister.Bu nedenle farkında olmadan kendince mantıklı bir neden bulur. Bu durumlarda gerçek nedenleri bulmak için bir uzmandan yardım almak gerekir. 

Ø Depresyon sürecinde iştah bozulur. Aşırı yemek yemek olduğu gibi yemekten kesilmek semptomlardandır.yemekten kesilmek, yenilen maddeden zevk almamak, damak tadının bozulmasının göstergesidir. Fakat iştah azalması arttıkça beden direnci düşeceği için depresyonun artışı görülür.Ayrıca halsizlik ve yorgunluk olacağı için depresyondan çıkma gecikir. 

Ø Depresyon hayatı değerlendirme sürecidir. Bu nedenle doğru düşünme, olayları facialaştırmadan ve çarpıtmadan doğru bakmak için sadece ilaç desteği yetmez.Yapılan araştırmalarda İlaç desteği alanların terapi alanlara oranla sonradan yinelenmesi daha yüksek çıkmıştır. 

Ø Kişi depresyonda olduğunda az emek veren ve mutlu edici aktiviteler yapar. Bunun ene büyük göstergesi son zamanlarda bilgisayarda oyun ve internet kullanımıdır. Yoğun kullanım geçici olarak mutlu etse de temelde depresyonun uzamasına ve sorunun etkisinin büyümesine neden olur. kişi chatta zayıf kalmış tüm yönlerini istediği gibi tatmin etmekte, istediği kimliğe bürünüp istediği değeri ve ilgiyi yaratabilmekte ise de yine de geçici bir çöüm olmakta olup, reel hayata döndüğünde kendi gerçeklerinden rahatsı olup tekrar sanala kaçarak mutlu olmaktadır. Bu durum depresyonun sürmesine neden olmaktadır. 

Ø Depresyonda kişinin yoğun geçmişi sorgulamak ve hatalarını önüne koymak isteği vardır. Akılsal çıkarsamalar ile bunu fark etmek ve değiştiremediğimiz şeyler ile uğraşmaktan vazgeçip kabullenmek en sağlıklı yöntemdir. 

Ø Depresyonda bilişsel çarpıtmalar çok fazla ve abartılır. Olayları abartılı olarak vahimleştirmek,çözülemeyecek gibi düşünmek,umutsuzluk gibi bakış açıları oluşmaktadır.Bunların çözümü için kendimize sormamız gereken bazı sorular vardır. 

Ø Depresyonda iken verilen ilaçları günlük ruh halimize göre değil, belirtilen miktarda ve süre içinde aralıksız kullanmalıyız.Genelde hastaların kendini biraz iyi hissettiklerinde seansa gitmedikleri ve ilacı bıraktıklarını tespit ediyoruz. Bu durum tedavinin tamamlanmasını engeller. 

Depresyon çağımızın hastalığı olarak kabul edilmektedir. Çünkü modern çağını düşünce ve yaşam biçimi depresif yaşama sürükleyicidir.Ama unutmayalım ki yaşam tarzımız, hayatımızda seçtiğimiz ilişkiler, hayatı değerlendirme tarzımız, yaşamdan beklentilerimizle alakalıdır. Tabiî ki çocukluk yaşantısının etkisi büyük ve etkileyicidir.Fakat uzman desteği ile bu problemin de çözümü mümkün. Kendimizi depresif ruh haline teslim etmemeliyiz. 

Çocukluğumuzun kötü geçmesi ve olumsuz yaşantılarımızın olması hayatımızın devamının buna bağlı olarak devam edeceği anlamına gelmez. Zor zamanlarımızla hemen geçmişimize sığınmamalıyız. 

Sonuçta en mutlu insanlar çocukluğunu 4/4 lük yaşayanlar değil, şu anını 4/4 lük yaşanlardır. Hayatta her şeye rağmen mutlu olabilmek bir başarı ve azimdir. İnsanların savaşlarda, kıtlıklarda bile mutlu ve umutlu olabildiklerini devamlı görebiliyoruz. 

Depresyonun başka bir boyutu ise reel benlik ile ideal benlik makasının geniş olmasıdır.yani var olan gerçeğimizle ulaşmaya çalıştığımız veya olmaya çalıştığımız ben arasındaki farkın fazla olması bizi hayal kırıklılığı nedeniyle depresifleştirmektedir. Hedefe ulaşamama, istediklerini yapamama, istediği gibi davranamama gibi olumsuz sonuçlar bireyde yetersizlik, becerememe gibi kendine dönük düşünceleri doğurur. Peki ne yapmalıyız? … 

** aslında hep dediğimiz gibi öncelikle var olan reel benliğimizle barışık olup kendimizi olduğumu gibi kabul etmeliyiz. Yani potansiyelimizi, bulunduğumuz sosyal-kültürel-ekonomik v.s. düzeyimizi en başta kabul etmeliyiz. Kabul ettikten sonra somut gerçekçi ve ulaşılması mümkün ve kısa süreli hedefleri belirlemeliyiz. Böylece hem sonuçları kısa sürede görür hem de ulaşmak için daha çok çaba sarf ederiz. 

*Depresyon bir süreçtir. Sonuçta kronik olmadığı sürece belirli bir zaman diliminde biter. Bu sürenin uzunluğu kişinin azmine,yardım almasına,çevresel desteğe, yaşadığı sosyal ortamın özelliğine bağlıdır. Ama her zaman kişinin tek başına baş etmesi mümkün olmayabilir. Tek başına baş etmek, hem umutsuzluğu ve iyileşmeye olan inancı azaltır hem de özgüven kaybına neden olur. 

Depresyon için söylenecek çok şey var.fakat genel mantık hayata ve olaylara verdiğimiz anlam ve onları yorumlamaktır. 



Saygı ve sevgi ile 
Serhat Yabancı 

Psik& Aile Danışmanı 

http://www.turkeyif.com/psikoloji_terimleri-t34156.0.html

Psikoloji Terimleri 
« Yanıtla #1 : Şubat 03, 2008, 09:55:38 ÖÖ »  

--------------------------------------------------------------------------------
L

Laying on of Hands ( Elle Tedavi )
Şifacının, hasta kişinin bedenine ellerini yerleştirerek veya yakınında tutarak uyguladığı tedavi.

Levitation ( Levitasyon )
Bir cismin veya kişinin paranormal olarak yükselişi veya kalkışı.

Life Review ( Hayat Eleştirisi)
Kişinin bütün hayatını geridönüşlerle hatırlaması. Hayatının gözünün önünden geçmesi. Genellikle ölüme yakınlaşma, ölümden dönme tecrübesiyle bağlantılıdır.

Lucid Dreaming ( Lusid Rüya )
Rüya esnasında kişinin tecrübe ettiği şeyin bir rüya olduğunun farkında olması ve kendini yaşam dolu ve özgür hissetmesiyle birlikte rüyasındaki olayları kontrol edebilmesi.

Lucidity ( Lusid Rüya Görmek )
(a) Duru Görü için eskiden kullanılan terim.
(b) Lusid rüya görmek.

Luminous Phenomena ( Işıltı - Parlaklık Fenomeni )
Bir kişi veyabir objenin etrafında garip ışık veya parlaklığın görülmesi. Bkz. Aura

Lycanthropy ( Likantropi )
Kişinin büyü yoluyla insandan kurda dönüşmesi.

M

Magic ( Sihir )
(a) Paranormal veya ruhsal öğeleri kullanarak olaylara etki etme uygulamaları.
(b) Sihirbazlık sanatı

Magician ( Sihirbaz)
Sihir yapan kişi.

Majority Vote Technique ( Çoğunluk Oyu Tekniği )
Duyu Dışı Algılama Testlerinde, birçok denek tahminlerde bulunur ( veya bir denek bir çok tahminde bulunur) En çok çıkan tahmin cevap olarak kabul edilir.

Mantra ( Mantra )
Meditasyonda kullanılan ses veya kelimeler. Bkz Trasendental Meditasyon

Matching Tests ( Karşılaştırma Testleri )
Deneğin tahmin yaparken anahtar kartlarını kullandığı kart tahmin testi tekniği.

Materialization ( Materyalizasyon)
Seans sırasında, görünür ve dokunulabilir obje veya insan şekli oluşumu.

Medicine Man / Medicine Woman ( Hekim)
Büyücü doktır veya Şaman’lara verilen diğer bir ad.

Meditation ( Meditasyon )
Ruhsal olarak, bilinci istenen düzeye getirmeyi amaçlayan zihinsel veya fisiksel –zihinsel teknikler. Bkz. Yoga.

Medium ( Medyum)
Diskarne varlıklarla yaşayanlar arasında aracılık ettiğine inanılan kişi.

Mentalism ( Mentalizm )
Sihirbazlıkta psişik simülasyonları içen bir branştır.

Mental Mediumship ( Zihinsel Medyumluk )
Medyumun paranormal olarak bilgi elde etmesi.

Mesmerism ( Mersmerizm )
F.A. Mesmer tarafından geliştirilen bir iyileştirme sistemi. , Tedavide mıknatıstan yararlanma yöntemidir.. Hasta trans halindeyken dokunma veya okşama yoluyla elde edilen ‘bedensel mıknatısın tedavide kullanmasıdır. Mesmerik yransta olan kişilerde bazen durugörü gibi paramormal tepkiler gösterebilir.

Message ( Mesaj )
Bkz. Communication ( Haberleşme ),

Metal Bending ( Zihinsel Eğme)
Metal objelerin eğilmesiyle ilgili Psikokinetik yetenek. Uri Geller tarafından popülarize edilen fenomen.

Metamorphosis ( Metamorfoz – Başkalaşım )
Bkz. Shape – Shift ( Şekil değiştirme )

Metempsychosis ( Metempsikoz )
Ruhun bir bedenden diğerine göçü. Reenkarnasyon için kullanılan bir başka terim.

Mind Reading ( Zihin Okuma )
Telepatinin bir diğer adı. Bkz. Telepathy ( Telepati )

Miracle ( Mucize)
Doğaüstü veya ilahi müdahalelerle gerçekleştiği farzedilen iyi olaylar.

Misdirection ( Yanıltma )
Sihirbazlar ve Mentalistler tarafından, kişinin dikkatini dağıtmak veya düşüncelerini karıştırmak için kullanılan teknikler.

Miss ( İsabetsizlik )
Hedef ile yanıtın arasındaki tutarsızlık, isabetsizlik.

Mnemonist ( Mnemonist)
Öğrendiği tekniklerle belleğini olağandışı geliştirmiş kişi .

Multiple Personality ( Çift Kişilik )
Kişinin iki veya daha fazla, belirgin ve ayrı kişilikleri , ayrı zamanlarda sergilemesini gösterir psikyatrik durum.

Mystic ( Mistik )
(a) Mistik tecrübelere yaşayan kimse
(b) Psişik , medium ve romantikler için kullanılan basitçe kullanılan bir terim.

Mystical Experience ( Mistik tecrübe )
Zaman kaybı, kendini kaybetme gibi Bilincin Değişik Durumlarına ( ASC) giren tecrübeler.

Mysticism ( Mistisizm)
İnsan beyninin veya ruhunun direk olarak ilahiyatı tecrübe edebileceğini savunan duhsal ve dinsel doktorinler

N

Near-Death Experience (NDE) ( Ölüme Yakın Deneyimi)
Klinik olarak ölmden dönmüş veya ölüme çok yaklaşmış kişilerin yaşamış olduğu tecrübeler.
Bu tecrübelerin bir çoğunda hayatın film gibi gözlerinin önünden geçmesi, sonunda ışık bulunan bir tunneled ilerleme, ölmüş akraba veya arkadaşları görme, ilahi varlıkların onlara dönmeleri gerektiğini söylemesi ve bununla tercihte bulunma. Nadir olarak bu tecrübe korkutucu veya sıkıntı verici olabilir. Genellikle bu tür tecrübelerin , kişinin hayatının daha sonraki dönemlerinde etkili olduğu görülmüştür.

Necromancy ( Nekromansi )
Ölülerle bağlantı kurmayı da içeren kara büyü uygulaması.

¤¤¤¤ hypothesis ( Geçersiz Hipo¤¤¤)
Deneysel sonuçların değişime açık olmasıdır.

Numerology ( Numaraloji )
Numaraları yorumlayarak kehanette bulunma

O

Occam's Razor ( Occam’ın Usturası)
Herzaman, olayların en basit açıklamalarını tercih etmeye dayanan prensip.

Occultism ( Okültizm)
Gizli kuvvetlerin ve gizli varlıkların mevcudiyetini esas alan esoterik inanış ve uygulamalar sistemi.

Omen ( Kehanet )
Geleceğe ait haberler veren işaretler.

Oracle ( Orakl-vahiy )
(a) Tanrılardan geldiğine inanılan cevaplar.
(b) Bu cevapların verildiği kutsal türbe.

Orgone Energy ( Orgone Enerjisi )
Wilhelm Reich tarafından, cinsiyetle bağlantılı üniversal yaşam enerjisini tanımlamak için kullanılan terim.

Ouija Board ( Quija Tahtası )
Üzerinde harfler ve numaralar bulunan tahta levha.
Bir planchette ( ortası delik elips veya kalp şeklinde küçük tahta ) veya cam bardağının bağımsız hareketleriyle, üzerinde bulunan harf ve numaralardan gösterilenler bir araya getirilerek verilen mesajların okunmasını sağlar.Halk dilinde “Cadı Tahtası”

Out of Body Experience – OBE ( Beden Dışı Deneyimi )
Kişinin bilinci tamamen yerindeyken kendisinin, fiziksel bedeninin dışında olduğunun farkına varması deneyimi. Ölüme Yakın deneyimde sıkça raslanan bir durumdur.

P

Palmistry ( El Falı )
Bir kişinin elinin şeklini ve çizgileri inceleyerek karakterine ve yaşamındaki olaylara dair yorumlarda bulunma sanatı.

Paranormal ( Paranormal )
Mormalin dışında veya ötesinde. Geçerli bilimsel bilgilerin veya bizim olağan anlayışımızın ötesinde olan şeyler.

Paranormal Dream ( Paranormal Rüyalar )
Gördüğümüz rüyadaki görüntülerin paranormal bilgiler içermesi. Bkz. Haberci Rüyalar.

Parapsychology ( Parapsikoloji )
B. Rhine tarafından, paranormall fenomenler üzerine yapılan deneysel ve nicel çalışmalara verilen ad.

Past-Life Memories ( Geçmiş Hayat Anıları )
Bir önceki hayattan anılar olduğu farzedilen zihinsel görüntüler.

Past-Life Regression ( Geçmiş Hayat Regresyonu )
Kişiyi hipnoz yoluyla, bir önceki hayatı olduğu farzedilen yere geri çekme tekniği.

Pendulum ( Sarkaç )
İple sallandırılan cisim. Tarayıcılar genellikle sarkacı hareketlerine göre cisimleri bulmak veya soruları cevaplamak amacıyla kullanırlar.

Percipient ( Algılayıcı )
Duyu Dışı Algılama testlerinde etkileri algılayan kimse.

Phantasm ( Hayal, Hayalet, Tayf)
Genel olarak kişi uyanırken veya uyku haline geçiş sırasında, bir şahıs veya bir mizansenin görüntüsünü tecrübe etmesi.

Phenomenology ( Fenomenoloji )
Kişinin, bir olay veya bir fenomen tecrübesine ilişkin algılayışını açıklamak veya aydınlatmak için yapılan araştırmalar.

Phrenology ( Frenoloji)
Bir kişinin kafatası şeklini inceleyerek o kişinin karakterini ve zihinsel yeteneklerini okumak.

Physical Mediumship ( Fiziksel Medyumluk )
Bir medyum tarafından paranormal fiziksel fenomenler üretilmesi. Levitasyon, Materyalizasyon gibi. Fiziksel medyum her zaman olmasa da çoğunlukla trans halinde bulunur.

Placebo ( Placebo)
Genellikle kontrol grubuna verilen tesirsiz ilaç.( Hastaya ilaç diye verilen tesirsiz madde, yalancı ilaç)

Planchette ( Planchette )
Quija tahtası üzerinde kullanılan küçük levha. Bazen otomatistik yazıda kullanılır, bu durumda planchette’e kalem monte edilir.

Pocomania ( Pocomania )
Jameika ruhani dini.

Poltergeist ( Poltergeist )
Almancada “ gürültücü veya problem çıkarıcı varlık” anlamındadır. Poltergeist açıklanamayan sesler, objelerin kendi kendine hareketi, bir anda alev almalar, beden üzerinde oluşan çimdik veya tırmık izleri, gibi olayları içerir. Uğramaların tersine poltergeist olayları genellikle bir kişi üzerinde odaklanır ve bu kişi genellikle çocuk veya ergenlik çağındaki gençlerdir. Birçok fiziksel medyumun çocukluk döneminde poltergeist tecrübesi yaşadığı bilinmektedir.

Possession ( Pozesyon – İstila /Ele Geçirilme )
Bir kişinin bedeninin, başka bir kişilik veya varlık tarafından ele geçirilmesi.
Örn. Çifte Kişilik veya şeytani bir varlığın kişinin bedenine girmesi.

Prayer ( Dua )
Ruhsal varlık veya güçlerle iletişim kurmaya çalışmak.

Precognition ( Prekognisyon )
Gelecekte olacak olayları paranormal yollarla algılama. Fal ve kehanet gibi.

Prediction ( Kehanet )
Gelecekte olacak olaylara ilişkin haber verme , kehanete bulunma. Bkz. Prekognisyon.

Preexistence ( Ön Mevcudiyet )
Kişinin doğumdan önce de var olduğuna inanılan kişilik veya ruh.

Premonition ( Premonisyon - Önsezi )
Geleceğe dair işaretler verdiğine inanılan deneyimler.

Presence ( Varlık )
Bir kişinin, hayvanın veya discarne varlığın mevcudiyetini algılama.

Prophecy ( Kehanet )
(a) Ruhsal algılayışlarla gelecekten haber vermek.
(b) Gaipten haber almak.

Psi ( Psi)
Paranormal yeteneklerin tümünü belirtmek için kullanılan terim. Duyu Dışı Algılamaları ve Psişik yetenekleri de içerir.

Psyche ( Tin )
Genellikle Zihni belirtir.

Psychedelic ( Psikodelik)
Genel anlamıyla “ zihni açığa çıkarmak” demektir. Ayrıca bilinci değişik bir duruma sokabilmek için
( ASC) kullanılan bitki ve uyuşturuculara verilen addır.

Psychic ( Psişik )
Psi yetenekleri gösteren kimseye verilen addır. Sıfat olarak da kullanılır.

Psychic Healing ( Psişik İyileştirme )
Psişik güçlerin kullanılarak şifa verme. İyileşyirme.

Psychic Photography ( Psişik Fotografi )
Paranormal forografik görüntüler için kullanılam terim. Kirlian Fotografı da içerir.

Psychokinesis –PK ( Psikokinezi)
Zihnin doğrudan doğruya maddeyi etkileyen paranormal gücü.

Psychometry ( Psikometri )
Fiziksel bir objeyi merkez alarak, o obje hakkında bilgi elde etme. Ayrıca obje okuma olarak da bilinir.

Pyramid Power ( Piramid Gücü )
Pramid şeklinin paranormal etkiler üretebildiğine dair inanış.

Q

Quija Board ( Quija tahtası – Cadı Tahtası )
Bkz. Ouija Board.

S

Santeria ( Santeria )
Kuba ruhani dini.

Sceptic ( Skeptik )
Gerçeklere sıkı sıkıya bağlı, paranormal olayların bilimsel çözümlerini ve kriterlerini araştıran kimse. Genellikle Parapsikolojistler tarafından araştırılan olayların mantıklı ve bilimsel açıklamalarını bulmaya çalışırlar.

Seance ( Seans )
Medyum eşliğinde oturum.

Serpent Power ( Yılan Gücü )
Bkz. Kundalini

Shaman ( Şaman )
Ruhlarla bağlantı kurarak transa geçen , iyileştirme gücüne sahip büyücü doktor. Bu kişilerde paranormal yeteneklere de rastlanabilir.

Shape-Shifting ( Şekil Değiştirme )
Başka bir insanın, hayvanın veya varlığın şekline girebilmeyi sağladığı farzedilen paranormal yetenek. Likantrop örneğin.

Siddhis ( Siddhis )
Yoganın uygulanmasıyla bağlantılı paranormal yeteneklere verilen ad.

Sixth sense ( Altıncı His)
Duyu dışı algılamalat için kullanılan popüler terim.

Sleep Paralysis ( Uyku Felci )
Uyanık olduğu halde kişinin hareket edememesi durumu. Genellikle korkutucu olan bu deneyime yalancı uyanıklık adı da verilir.

Somnambule ( Somnambule )
(a) Uyurken kişinin fiziksel aktivite göstermesi ( uyurgezerlik)
(b) Derin hipnoz altında olan kişi

Spectre ( Hayalet )
Paranormal görüntü.

Spell ( Sihir )
Büyülü güçleri olduğuna inanılan yazılan veya söylenen sözler.

Spontaneous Human Combustion (SHC) ( Kendiliğinden Yanan İnsanlar) )
İnsanların hiçbir etki olmadan kötü bir şekilde yanarak ölmesi. Genellikle bu tür vakkalarda bulunan, kötü şekilde yanmış insan bedenleri ve çevrede yangına ait hiçbir iz bulunmaması, yangının o kişinin bedeninin içinden başladığı izlemini uyandırmaktadır.

Stigmata ( Stigmata )
Kişinin bedeninde açıklamanaz bir şekilde beliren ve Hz. İsa’nın çarmıha gerildiğinde oluşan yaralara çok benzeyen yaralar.

Subject ( Denek)
Psişik kabiliyeti araştırılan kişi.

Subjective Paranormal Experience (SPE) ( Öznel Paranormal Deneyim )
Veya Öznel Psişik Deneyim diye de adlandırılır. Kişinin tecrübe ettiği, paranormal olduğuna inandığı olaylara denir.

Subliminal Perception ( Bilinçaltı algısı )
Bilinçli olarak farkında olmadan algılama.

Synchronicity ( Eşzamanlılık)
C.G. Jung tarafından kullanılan, birbirine bağlı olmayan fakat bir şekilde anlamlı olan tesadüfi olaylara verilen ad.

T

Table-Tilting/Turning ( Masa Eğilmesi/ Dönmesi )
Bir grup insanın ellerini masanın üzerine yerleştirerek yaptıkları bir seansta, masanın gizemli ve açıklanamayacak bir şekilde hareket etmesi. Genellikle bu hareketler ruhun iletişim kurma çabası olarak yorumlanır.

Target ( Hedef )
Deneğin algılamaya çalıştığı nesne veya olaya verilen ad. ( Duyu dışı algılama veya Psi testlerinde )

Tarot ( Tarot )
Falcılıkta kullanılan, genellikle bir destesinde 78 karttan oluşan özel fal kartları.

Telekinesis ( Telekinezi )
Nesnelerin paranormal hareketleri.

Telepathy ( Telepati)
Başka bir kişinin deneyimlerini veya düşüncelerini algılamak. Pratikte duru görü ile telepatiyi ayırt etmek zordur.

Teleportation ( Teleportasyon )
Nesneleri paranormal yollarla uzaktaki başka bir yere aktarılması.

Temporal Lobe Activity ( Geçici Lob Activitesi)
Beyin loblarında meydana gelen geçici elektrik aktivitesi. Çoğu zaman garip algılarla, zaman kayıplarıyla ve halusinasyon ile bağlantılıdır.

Theosophy ( Teosofi )
Madam Blayatsky tarafından 1875’te bulunan, bireyle allah veya melekler arasında doğrudan bağlantı kurmayı amaçlayan din ve felsefe sistemi.

Therianthropy ( Therianthropy)
İnsandan formundan hayvan formuna , sonra tekrar hayvan formundan insan formuna şekil değiştirebilme kabiliyeti. Bkz. Likantrop, şekil değiştirme.

Theurgy ( Teurji )
Tanrılarla ile bağlantıya geçip iletişim kurmayı amaçlayan büyü uygulamaları.

Thoughtography ( Düşünce Fotoğrafı )
Zihinsel bir görüntüye konsantre olarak, fotografik fim üzerinde görüntü yaratan paranormal yetenek.

Thought Transference ( Düşünce Transferi )
Bkz.Telepati

Trance (Trans )
Transa girmek. Bilincin başka bir hali. Şuurun çevreye ve dış etkenlere tepkisinin azalarak, dış algılamasının azalması.

Trance Medium ( Trans Medyumu )
Trans durumuna geçerek medyumsal fenomenler üreten kişi.

Transcendental Meditation ( Transandantal Meditasyon )
Seslerin ( Mantra ) tekrarlanmasını kapsayan, Maharishi Mahesh Yogi tarafından bulunan meditasyon tekniği.

U

Ufology ( Ufoloji )
Ufo Çalışmaları.

Umbanda ( Umbanda )
Brezilya ruhani dini.

Unidentified Flying Object (UFO) ( Kimliği belirsiz Uçam Nesneler -UFO )
Gökyüzünde görülen, açıklanamayan ışık veya nesneler. Genellikle dünya dışı varlıkların olduğuna dair kanıt olarak gösterilirler.

V

Veridical ( Doğrulanmış)
Bulgularla ve olaylarla kanıtlanmış bilgi veya deneyimler.

Vision ( Hayal )
Dinsel Görüntü

Voodoo ( Voodoo )
Afrika kökenli ruhani ve çok eskilere dayanan bir din. Haiti, Jameika ve Kuba’ da yaygındır. Büyü ritülleri,transa girmek ve pozesyon önemli rol oynar bu dinde.

W

Werewolf
Kişinin sihirle kurt veya başka bir tehlikeli yaratığın şekline girebilmesi.

White Magic ( Beyaz Büyü )
İyilik adına yapılan büyü veya ritüleller.

Wicca ( Cadılık)
Günümüzdeki batı ülkelerinde uygulanmış olan cadısanatı sistemi.

Witch ( Cadı )
Cadısanatını uygulayan kişi.)

Witchcraft ( Cadısanatı)
Foklorik Büyü.

Witchdoctor (Cadıdoktor-Büyücü Doktor,)
Şifacı veya şaman kimse .

X

Xenoglossy ( Ksenoglosi )
Kişinin bilmediği, öğrenmediği bir lisanda konuşması veya bu lisanda yazı yazması.

Y

Yoga ( Yoga )
Hindistan kökenli dini felsefe. Kişinin fiziksel ve psiko-spiritüel teknikleri kullanarak kendini daha yüksek bir bilince taşımasını savunur.

Z

Zener Cards ( Zener Kartları )
Üzerinde daire, kare, yunan haçı,beş köşeli yıldız ve üç adet dalgalı çizgi bulunan kartlardır. Bir destede her bir şekilden 5 adet olmak üzere 25 adet karttan oluşur. Algılama psikoloğu olan Karl Zener tarafından bulunmuştur. Duyu dışı algılama estlerinde kart takmini testlerinde kullanılır. ESP ( DDA) kartları olarak da bilinirler.

Zombie ( Zombi )
Büyü yoluyla yaşama döndürülen ruhsuz cesetlere verilen addır.

http://www.mersinterapi.com

 STRES TESTİ


08 Ekim 2009 12:16
Yorum Sayısı :0  Okunma : 308

STRES TESTİ

Stres, duygularımızın vücudumuz üzerinde yarattığı tepkidir. Diğer bir deyişle, bizlerin farklı durumlara verdiğimiz tepkilerin, vücudumuza olan bir yansımasıdır. Stres, pozitif veya negatif olabilir. Pozitif stres, yeni bir olay, yeni bir başarı karşısında heyecanlanmayı ifade e der . Negatif stres ise, anksiy et e, depresyon, redd et me ve hatta kızgınlık ile sonuçlanabilir. Bu tür duygular, baş ve mide ağrıları, uykusuzluk, ülser, kan basıncında değişiklikler, kalp hastalıkları ve felç ile sonlanabilen sağlık sorunlarına yol açabilirler. 

Her yeni günle, bir bebeğin doğumu, sevilen bir kişinin vefatı, terfi, iş kaybı, sevilen bir kişiyle tartışmak veya yeni bir ilişkiye başlamak gibi stres yaratabilecek değişik olaylar yaşarız. Her durumda, stresle o an başa çıkmayı öğrendiğimiz gibi, hayatımızda karşımıza çıkabilecek değişik olaylarla da başa çıkmayı ve stresi kontrol altında tutmayı öğrenmeliyiz. 

Aşağıdaki test, ne gibi olayların sizde stres yaratabileceğini ve sizin bununla nasıl başa çıkabileceğinizi belirlemek için hazırlandı. Vereceğiniz kesin doğru veya kesin yanlış yanıtlar yoktur. Bu test bir teşhis koymak amacıyla değil, yalnızca sizin hayatınızda bir denge kurmanıza yardımcı olmak amacıyla hazırlandı. Stres düzeyiniz ve stresin hayatınızı nasıl et kileyebileceği hakkında bir profesyonelle konuşup bilgi almanız önerilir

Stres Düzeyinizi Öğrenin 

Aşağıdaki durumlara genel olarak nasıl tepki gösterdiğinizi işar et leyerek stres düzeyinizi ölçün. 

4- Her zaman 
3- Sık sık 
2- Bazen 
1- Hiç 

Her soruya size uygun olduğunu düşündüğünüz bir sayı verin. Anketi tamamladığınızda sayıları toplayın. Anketin sonucunu elde ettiğiniz sayıya göre değerlendirin.

Birçok farklı işi kısa zamana sığdırmaya çalışıyor musunuz? 
İş aksaklıkları veya gecikmeler durumunda sabırsızlanıyor musunuz? 
Eğlenme amaçlı da olsa oynadığınız oyunlarda hep kazanmak zorunda hissediyor musunuz? 
Trafikte kırmızı ışık yanmak üzereyken arabanızla hemen geçmeye çalışıyor musunuz? 
Yaptığınız bir işte yardıma ihtiyacınız olsa da sormaktan kaçınıyor musunuz? 
Sürekli olarak başkalarının hayranlığını kazanmak ve saygı duyulma ihtiyacı hissediyor musunuz? 
Başkalarının işlerini yapma biçimlerini sıklıkla eleştiriyor musunuz? 
Sıklıkla saate bakar mısınız? 
Başarılarınızı ve pozisyonunuzu yükseltme konusunda aşırı hırs yaptığınız oluyor mu? 
Zamanın size yetmediği düşüncesine kapılıyor musunuz? 
Bir anda birden çok iş yapma alışkanlığınız var mıdır? 
Sıklıkla gergin veya sinirli hissediyor musunuz? 
Hobilerinize ve kendinize vakit ayırmakta zorlanıyor musunuz?
Çabuk konuşma veya sohbetleri hızlandırma eğiliminiz var mıdır? 
Kendinizi geçinilmesi zor biri olarak kabul ediyor musunuz? 
Arkadaş veya akrabalarınız sizinle geçinmenin zor olduğunu söylerler mi? 
Birden fazla projede yer alma eğiliminiz var mıdır? 
Kendinize sıklıkla işinizi bitirme tarihleri koyuyor musunuz? 
Dinlenmeye ayırdığınız veya boş oturduğunuz vakitlerde kendinizi suçlu hissediyor musunuz? 
Kendinize çok fazla sorumluluk yüklediğiniz oluyor mu? 
Eğer toplam 20-30 arasındaysa fazla üretken bir insan değilsiniz ve hayatınızı canlandırmaya ihtiyacınız var. 

Eğer toplam 31-50 arasındaysa stresle başa çıkma konusunda iyi durumdasınız. 

Eğer toplam 51-60 arasındaysa stres düzeyiniz normalin üzerindedir ve aşırı ger gin olma sınırındasınız demektir. 

Eğer toplam skor 61 ve üzerindeyse, kalp hastalığına yakalanma şansınız yüksektir. 

  

Bu test, Sweet Briar Üniversitesi Akademik Kaynak Merkezi'nden alınmıştır. 

http://www.arc.sbc.edu/stressquiz.htm


http://www.oyumsana.com
http://www.oyumsana.com/anketler.php?q=anket_goster&aid=67314
sanal ortamda ne kadar dürüstsünüz ? 

 her sitede farklı kişilik sergilerim, birinde psikolojik sorunlu, diğerinde komik, öbüründe serseri % 28.57 
 tanıyana kadar sakladığım bilgiler olur, gerekirse sonra açıklarım % 22.45 
 yeterince dürüstüm % 18.37 
 herkese farklı cevaplar verir, sonra kime söylediğimi ben bile karıştırırım % 16.33 
 nötr dürüstüm... % 8.16 
 sorulan tüm sorulara yalansız cevap veririm % 6.12

http://www.utopya34.tr.gg  
   
Facebook beğen  
 
 
Bugün 6 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!

=> Sen de ücretsiz bir internet sitesi kurmak ister misin? O zaman burayı tıkla! <=