ve müslümanların Müslümanlara karşı sebebsiz düşmanlığı
Camilerde yüzlerce Müslümanın namaz kılması fakat çok azının gerçek Müslüman olması
Müslümanların müslümanlara karşı yüzlerinde bir perde ile ve gerçek niyetlerini gizleyerek
Birbirleriyle konuşmaları gibi çok farklı tezahürlerin
bu karanlık çağlarda ortaya çıkacağı bilinmektedir
ve müslümanların gerçek niyetlerini gizleyerek
karşısındaki müslüman kardeşiyle
diyalog kurmaya çalışması
sanal aleme uygun bir tabir değilmidir sizce
haklı ile haksızın bazen ayırt edilemeyişi-haram ile helalin birbirine karışması
Hak ve hakikat ile yalanın birbirine karışması
İslami realite yerine cinselliğin sanal alemde varlığını sürdürmesi
Lut kavminin helak sebeplerinin bu yüzyılımızdada ortaya çıkmış olması
Ahlaklı insanlar yerine ahlaksızların toplumda değer bulması
Paraya ve mala taparak Allah c.c' ı unutmaları gibi bir yığın oluşumlar
içinde bulunduğumuz çağın karanlık dönemin belirtileri olduğunu açıklamıyormudur
ve elbette bu dönem geçici bir dönemdir
Bu dönemin sonunda yani karanlıkların en kara olduğu zamanın
aydınlığa en yakın zaman olduğunun belirtileri
sizce mevcut değilmidir
sizlere şunuda hatırlatmak istiyoruz
Reel-gerçek yaşamda insanlar birbirleriyle
diyaloglar kurarken
kalplerinden geçen asıl hisleri
gerçek fikir ve düşüncelerini
halis veya salih niyetlerinin dışında kalan
tüm gerçek niyetlerini gizli tutarak diyalog kurmaktadırlar
bunun çok çeşitli gerekçeleri vardır
yalan beyanlarla amaç bazen
karşısındakinin fikir ve düşüncelerine
yakın bir insan profili çizmeye çalışmak
karşısındaki insanı kaybetmekten korkarak
yada karşısındaki insanın kendisi hakkındaki gerçekleri
bilerek ondan kopmaya çalışacağını düşünerek
gerçek niyetlerini gizleyerek diyalog kurmaktadırlar
Sanal alemde ise işte bu Reel-gerçek yaşamdaki
oluşumun dışında ayrıca ikinci bir giz perdesi mevcuttur
yani kısacası Reel-gerçek yaşamdan kaynaklanan
bir giz perdesinin üstünde sanal alemde ikinci bir
giz perdesi daha eklenmektedir
dolayısıyla Reel-gerçek yaşamında çözülemeyen
insanların gerçek niyet ve karakterlerinin tesbiti
sanal alemde dahada güçleşmekte
istisnalar dışında genel olarak
neredeyse imkansız hale gelmektedir
ve bu imkansızlık ve giz perdesinin arkasında
her türlü yalana başvurulmakta
ve yalan ile başlayan herşey
yalanı örtbas etmek için ikinci bir yalan ile devam etmekte
ve işin içinden çıkılamaz bir hale gelinincede
o bazı kişiler sanal alemden ve kandırdığı kişilerden
uzaklaşmaktadırlar
belki pişmanlıkda duymaktadırlar
ancak yinede başkalarını aldatmaya devam etmektedirler
bazı erkeklerin dini sohbet ve chat kanallarını
kızlarla sohbet amacıyla kullandıklarını
ve gerçek niyetlerini gizli tutarak
dini konular yazarak gerçek niyetini maskelemeye
çalıştıklarını biliyoruz
ancak bazı bayanların bunu bildikleri halde
ve bunun yanlış olduğunu bildikleri halde
sanal alemde bu bazı erkeklerle yazışmaya
devam ettiklerini görmekteyiz
bu gerçeklerden kaçarak yazışan bazı bayan kardeşlerimize
bu bazı gerçekleri bilen ve gören kardeşlerimiz
bu bazı bayan kardeşlerimize gerçekleri hatırlattıklarında
bu bazı bayan kardeşlerimizin
gerçekleri kendilerininde bildiklerini ifade ettiklerini
görmekteyiz ve uyarıların havada kaldığını
ancak uzun süre sonra acılar yaşadıktan
ve geçici mutluluklarının sona erdiği dönemlerde
pişmanlıklar ve Allah c.c tan gelen musibetleri
yaşadıktan sonra gerçekleri görerek
islami Realiteyi savunanlara gerçek manada hak verdiklerini
görmekteyiz
dolayısıyla yaşananlar yaşandıktan sonra
ve acılar çekildikten sonra gerçeğe dönüşün başladığını
görmekteyiz
fakat buna rağmen sanal alemde mutlaka birilerinin
yılmadan gerçekleri yazmaya devam etmesi gerektiğine
ve Rabbimizin inşallah kalplere yazılan gerçekleri
mutlaka bir gün ulaştıracağına inanıyoruz
ve kısmen gerçekleri görenler içinde bu uyarı yazılarınında
gelecek için bir ümit ışığı oluşturacağınada inanıyoruz
Sanal alem ve sohbet chat sıtelerinin şu an olduğu şekliyle varlığı ve devamlılığının
Bir geçiş döneminin belirtileri olduğuna ve kötünün
algılanışının iyiye yöneliş ve geçiş dönemininde
başlangıcını oluşturacağına inanıyoruz
belki " Nash ile uslanmayanı etmeli Tekdir
Tekdir ile uslanmayanın hakkı Kötektir "
babından uyarılara kulak vermeyenlerin
mutlaka Kötek cinsinden
Allah c.c katından gelen musibetlerle
karşılaşacağınıda düşünerek
üzülmekteyiz
Tevfik bizden Takdir-i ilahi ise Allah c.c katından ve birilerinin vesilesiyledir inşallah
dinimiz ümitsizlik dini değildir
tövbe ve istiğfar kapısı her zaman açıktır
ve Rabbimizin mağfiret ağı
azabından her zaman geniştir
ve her asırda ve çağda
her zaman ve mekanda
Allah c.c ın tecdit kapısı açık olacak
ve mutlaka uyarıcılar bulunacak
bazı uyarmak için kendinin o an için vesile kılındığını bile bilmeyen uyarıcılara insanlar uyarak doğru yolu bulacak
bazılarınında Allah c.c muhafaza buyursun
kalbi kararacak ve aydınlığa erişemeyecek
ve dünya imtihanını kaybedecektir
İslami Realiteyi mutlaka birileri
her mekanda savunacaktır
siz savunanlardan olunuzki
kalbinizin tecdit kapısı kapanmasın inşallah
ve sakın olaki " bana dokunmayan
yılan bin yaşasın
ve her koyun kendi bacağından asılır " tarzında
düşüncelere kapılıpta
ilk etapta kendi nefsinizi
ve kendi
menfaatinizi düşünür tarzda
bencilce ve egoistçe hareket etmeyiniz
hiç kimse kendinin kurtuluşa erdiğinden
emin olamaz
ve kendinizi kurtarış maratonunuz
hayat boyu sürecek bir maratondur
bunuda aklnızdan çıkarmayınız inşallah
siz başkalarını kurtarmak için harcadığınız çaba
ölçüsündede
Allah c.c kendinizi kurtarmanıza birilerini
vesile kılacaktır inşallah
siz birileri için farkında olmadan
uyarıcı hükmünde vesilesinizdir
başkasıda sizin için aynı hükümde
vesile kılınmış olabilir
bunu ne siz bilebilirsiniz nede başkası
bilebilir
Allah c.c kullarını çok sever
ve her zaman ve mekanda
her konuda çözüm yollarını var kılar
Allah c.c yukarıdan semadan elini uzatıp
yolda zift ile asfalt dökerek
çamurlu yoldan sizi kurtarmaz
ama insana verdiği akıl ile
Finişer denilen asfalt makinesinin
icadına sebep yine Allah c.c tır
ve o makineyi kullanan ve asfalt dökenin aklınıda
veren yine Allah c.c tır
ve Allah c.c insana verdiği akıl ile
ve insan eliyle yatay çözümü vesile kılan yine Allah c.c tır
Allah c.c dikey çözümünüde musibetlerle gönderir
eğer sanal alemde Allah c.c yatay çözümünü
vesile kıldığı
ve vesile kılındığını
bile bilmeyen insanlar eliyle sunuyorsa
sizde bunun bilincinde olunuz
ve Allah c.c tan dikey çözüm yolu istediğinizde
bunun o toplumun üzerindeki musibetlerle
olacağını ve bu musibetlerden
sizinde ekilenebileceğinizin
belirli ölçüde zarar görebileceğinizin farkına varınız
yalnızlık Allah c.c a mahsustur
ve her konuda ve sorununda insan
Allah c.c tarafından vesile kılınan başka bir insanın
vesile kılınmasıyla çözüm yoluna kavuşmaktadır
siz başkaları tarafından kurtarılacaksanız
sizinde başkalarının kurtuluşuna vesile oluşunuz yüzünden başkalarının sizi kurtarmasına siz vesile oluyorsunuz demektir
yoksa siz kendi başınıza kendinizi kurtaramazsınız
ve kendinizi kurtaracak güç ve kudretede
tek başınıza asla sahip değilsiniz
bu kudret ve güç ancak
yalnızca kendine yeten Allah c.c a aittir
evliyaların hayatına bakınız
mücdehitlerin hayatına bakınız
cennetle müjdelenen ashap-ı kirama bakınız
onlar kendilerini kurtarmak için
var olsalardı
kendilerini kurtardıklarından emin olarak
başkalarını irşad etmeye çalışmazlardı
hangi müslüman kendini kurtardığından veya kurtaracağından eminse o zaman başkasını kurtarmaya çalışmasın
ama eğer kendi kendini başkaları olmadan kurtaracak gücü varsa HAŞA !
o zaman kendi kendini vesileler olmadan kurtarsın bakalım vesileler olmadan nasıl kurtarıyor görelim
başkalarının kurtuluşu için çalışmayana
kendini kurtarabilme güç ve kudretini kim vermiş
insan tek başınamı yaşıyor bu alemde
ve tek başına yaşayan ortağı bulunmayan Allah c.c dışında
böyle bir kudret ve güç sahibi kimdirki
kendi kendini başkaları vesile kılınmadan kurtarsın
başkalarını kurtarmaya çalışmayana kendini kurtarma
güç ve kudretini kim verdi
başkalarını kurtarmaya çabalamayana
kendini kurtarma hakkını ve güç ile kudretini kim verdi
vesilesi nedir bunun başka bir insan değilmidir vesile
yoksa direkt Allah c.c o kendini kurtarmaya çalışana
" sen kendini kurtarmaya çalış boşver başkasını
başkasına karışma " şeklinde bir nidamı geldi HAŞA
Bütün peygamberleri
Allah c.c başkalarını kurtarmak için göndermedimi
Peygamberler eğer bu dünyaya kendilerini kurtarmak için gelselerdi
kendilerini kurtardıkları bizzat Allah c.c tarafından müjdelenen hiç bir Peygamber başkalarını
kurtarmak için çabalamazlardı
ve Allah c.c hangi Peygambere
" ben seni kendini kurtarman için yarattım " buyurmuştur HAŞA !
varmı böyle bir ayet-i kerime ve hadis-i şerif yoktur
olamazda
Peygamberlerin içinde peki
" ben kendimi kurtarmak için bu dünyaya geldim
ben kendimi kurtardım amaç kendimi kurtarmaktı " diyen HAŞA !
bir Peygamber varmıdır
islami Realitede böyle bir yaklaşım varmıdır
nereden çıktı bu kendini kurtarma hadisesi
diye soracak olursanız
bu kendini kurtarma hadisesini
kendi nefs-i emarelerinden başka bir şey düşünmeyen
ve kendi ırkının dışında
diğer ırklara yaşam hakkı tanımayan
diğer ırkların tümünü kendi ırkının kölesi sayan ve bunu kendilerine tanrının emretiğini söyleyen
ve bunun adınada din diyen
bozuk iman ve itikat içinde olan
ve dünyayı fesada ve kana bulayanların eseri
olduğunu söyleyelim
Osmanlı Devleti dünya üzerindeki müslümanları
ve bütün insanlığı kurtarmak için uğraşmıştı
ama Osmanlı Devletini işte bu " sen kendini kurtar "
felsefesiyle hareket ederek önce müslüman ülkelerin birbiri arasındaki bağı kopararak yardımlaşma
ve iletişimini çeşitli yol ve yöntemlerle kopararak
sonrada Osmanlı devletini yıkarak
her müslüman devletin başka bir yabancı unsurun himayesinde
kolay lokma haline gelmesini sağlayan zihniyeti ve Osmanlının Felsefesini anlayamadığımız sürece
ve Osmanlının ahını aldığımız sürece
hiç bir müslüman ülkede
gerçek saadet ve huzur ile adalet içinde
yaşanamayacaktır
Rabbimiz görüyor ve biliyor gerçekleri
birileri bolluk ve bereket içinde yaşarken
birileri sürünecektir ve hakkaniyet ile adalet asla sağlanamayacaktır
bu " sen kendini kurtar " ile ilgili bir kıssayı yazıyoruz okuyunuz
" SEN KENDİNİ KURTAR "
Bir kasabada yaşayan akl-ı selim ve dinine bağlı
iki müslüman beyefendi varmış
Hüseyin Dayı ile Ahmet Reis
Hüseyin Dayı emekliymiş evden camiye gider
kimsenin etlisine sütlüsüne karışmazmız
kendi halinde mazbut bir hayatı varmış
namazını kılar orucunu tutar
kurbanını keser ve hiç bir zaruri harcama yapmaz
Hacca gitmek için emekli maaşından para biriktirirmiş
Ahmet Reis ise tıpkı Hüseyin Dayı gibi
namazını kılar orucunu tutarmış
ondan farkı ise
bir vakıfın yöneticisi olmasıymış
ara sıra kasaba misafirhanesinde toplantılar
düzenlermiş
dini konularda konferanslar verirmiş
fakir ve fukaralara yardım etmek için
aidat toplarmış
nerede bir düğün nerede bir dernek Ahmet Dayı orada olurmuş
kavga edenleri araya girerek ayırır
dargınları barıştırırmış
Ahmet Reiste tıpkı Hüseyin Dayı gibi
Hacca gitmek için para biriktirirmiş
ama nafile bir türlü bu para birikmezmiş
bir gün camiye Ahmet Reis ile Hüseyin Dayı
birlikte aynı yoldan giderlerken
yolda iki gencin kavga ettiklerini görmüşler
Hüseyin Dayı " kaç yaşında herifler
akılları var fikirleri var hele ben karışmayayım
sonra arada dayağı yiyen ben olurum
zaten ezan saati geldi hele camiye gideyim ibadetimi
yapayım
kendimi kurtarayım " diye düşünerek
oradan ayrılmış ve camiye gitmiş
Ahmet Reis gençlerin arasına girmiş
iki gencin kavgasını önlerken
ezan okunmuş camiye yetişememiş
bu arada dayağıda yemiş
ama gençlerin barışmalarınıda sağlamış
başka gün Ahmet Reis yüzü gözü sarılı
kasaba meydanında Hüseyin Dayıya rastlamış
Hüseyin Dayı gülmüş
" Camiye gec kalıp namazını vaktinde eda etmezsen
işte böyle dayağı yersin
sen başkalarını kurtarayım derken
kendini kurtaramadın hem dayağı yedin
hemde namazın sakat oldu " demiş ve gülmüş
Ahmet Reis'te gülmüş
Kurban bayramı gelmiş çatmış
Ahmet Reis kurban için ayırdığı parayı
fakir fukara çocuklara dağıttığı için kurbanını kesememiş
ve çok üzülmüş
Hüseyin Dayı kurban etini komşusu
Ahmet Reisi' e verirken
" Sen kendini kurtar Ahmet " demiş
Ahmet Reis ' de " seneye inşallah keseceğim
Allah c.c ın affına sığınıyorum " demiş
ve çok üzülmüş
Hüseyin Dayı
" Ahmet Reis başkalarının sana faydası olmaz
sen kendini kurarmaya bak " demiş
Ahmet Reis hiç bir şey diyememiş
ve çok üzülmüş
derken Hac için kayıtlar başlamış
Hüseyin Dayı o gün kasaba misafirhanesine
ilk kez girmiş
ahali şaşırmış
"Hüseyin Dayı sen bu mekanada gelirmiydin
akşamları Ahmet Reis Dini konularda toplantı yapar
sonrada fakirler için kurduğu vakıf için para toplardı
sen ne toplantılara katıldın nede vakıf için para verdin
ne olduda bu gece geldin aramıza
herhalde toplantıya katılıp sohbeti dinleyecek
birazda para yardımı yapacaksın galiba "
deyince Hüseyin Dayı biraz bozulur gibi olmuş
Ahmet Reis o sırada içeri girmiş
ve Hüseyin Dayı'nın toplantı ve aidat için değilde
Hac kayıtları listesi için orada bulunduğunu anlamış
fakat bunu söylememiş
ve misafirhanedeki kalabalığa
" Hüseyin Dayı bizim büyüğümüzdür hürmet edin
arkadaşlar hem müslüman bir ağabeyimizdir
Hüseyin Dayı kimse ile bugüne kadar tartışmadı
" demiş ahali ise
" kimsenin düğününe dermeğine gitmezki
cemiyetede uğramazki yüzünü göremiyoruzki
kimle tartışsın " demiş
Ahmet Reis ahaliye dönmüş
" kardeşlerim biz bilemeyiz Hüseyin Dayı'nın kalbini
Takvasını onu ancak Allah c.c bilir hüsn-ü zanda
bulunmayalım inşallah " diyerek ahaliyi susturmuş
ve konuşmasına devam etmiş
" Hüseyin Dayı ben biriktirdiğim parayı
fakirlere dağıttım malesef bu senede Hacca
gidemeyeceğim ama listede adım kayıtlı
ben seneye giderim inşallah
sen benim yerime git inşallah ve bizlerede dua et olurmu
Hüseyin Dayı " demiş
Hüseyin Dayı
" sen kendini kurtar Ahmet
Hayat kısa
yarına yada seneye çıkarmısın çıkmazmısın Allah c.c bilir " demiş ve Ahmet Resi'in kaydı ile Hacca
gideceği için çok sevinmiş
daha toplantı başlamadan sevinçle oradan ayrılmış
ve gece bu sevinçle Hüseyin Dayı uykuya dalmış
rüyasında ak sakallı bir ihtiyarı görmüş
ihtiyar demişki
" Hüseyin Dayı sen Ahmet Reis'in hacca gidemediği için
kurban kesemediği için ne kadar üzüldüğünü biliyormusun
ama Ahmet Reis olmasaydı o fakirlere kim yardım elini uzatacaktı
Allah c.c yukarıdan aşağıya elini uzatarak para vermezki
ancak Allah c.c işte Ahmet Reis gibi birilerinin vesilesiyle
para gönderir ve kafirlerin kurtuluşuna çözüm yolu bulur
Ahmet Reis birilerinin kurtuluşuna vesile oldu
ve senin Haca gitmenede vesile yine Ahmet Reis'tir
onun kurtuluşunada sen vesile olacaksın inşallah
Hacca gittiğinde Ahmet Reis için sakın dua etmeyi
unutma
çünkü Ahmet Reis başkaları için kendi hakkını
feda etti bak senin içinde kendi kaydını
feda etti ve onun ismiyle kaydıyla Hacca gidiyorsun
bunuda unutma
sen Ahmet Reis' e hep " sen kendini kurtar " dedin
o Ahmet Reis eğer kendini kurtarmak isteseydi
sen her defasında
her bu kelimeyi söylediğinde sana alınır
belki kalbi kırılır
ve senin hacca gitmen için sana sırasını vermezdi
sende bu sene hacca
gidemezdin Hüseyin Dayı
sen sana kalsa Hacca gitmeyi kendini kurtarma vesilesi yaptın
ve niyetin amacın giderek kendini kurtarmak
hayır Hüseyin Dayı senin bu sene hacca gidişinin
nasip edilişinin hikmet-i ilahisi sadece senin kendini kurtarman için değil
sen sadece kendini kurtarman için nasip edildiğini sanıyorsan yanılıyorsun
eğer mekke-i mükerremeye vardığında orada Ahmet Reis için Allah c.c a dua etmeyi unutursan onun için yalvarmayı unutursan
Allah c.c tan Ahmet Reis için
mağfiret dilemeyi unutursan
hem kendini kurtarmaya çalışan
hemde seni kurtarmaya çalışan
Ahmet Reis'in hakkına girmiş olursun bunu iyi bil
çünkü o seni kurtarmaya vesile kılındı
sende onu kurtarmaya vesile kılındın
kul kulun kurtuluşuna vesiledir
sakın Mekke-i Mükerremede
Ahmet Reis için dua etmeyi Rabbine yalvarmayı
Rabbinden Ahmet Reis için mağfiret dilemeyi unutma
eğer unutursan kendini kurtardığını düşünme
Allah c.c kulunu çeşitli vesilelerle kurtarır
sen kendini kendi başına kurtaramazsın
Ahmet Reis'te kendi kendini kendisi kurtaramaz
onun kurtuluşunada sen vesile kılındın
eğer şimdi gerçekten sen kendini kurtarmak için
mekke-i mükerremeye gidiyorsan eğer
hiç durma bu niyetle git bakalım kurtarabilecekmisin kendini
Allah c.c Peygamberimiz Hz.Muhammed s.a.v Efendimizi
bu fani dünyaya kendi varlığını kurtarması için değil
bizim kurtuluşumuz için vesile olarak dünyaya gönderdi
Allah c.c onun kalbini temizledi
isteseydi Allah c.c Peygamberimiz Hz.Muhammed s.a.v
Efendimizi cennet ile müjdelediğinde
ve Peygamberimiz Hz.Muhammed s.a.v Efendimiz
" Ümmetimi yanımda istiyorum
Ümmetim ! Ümmetim ! " diye göz yaşı döktüğünde
ve Ümmeti için kendini feda ettiğinde
Allah c.c Peygamberimizin Ümmeti için
" Ümmetinden sana ve bana tabi olanların tümü
mutlaka cennete girecektir " müjdesini vermezdi
Peygamberimiz Hz.Muhammed s.a.v Efendimizin
kendini kurtarmak isteyişide işte
Allah c.c ın elinde Allah c.c
Peygamberimiz Hz.Muhammed s.a.v
Efendimize " sen kendini kurtar " HAŞA !
diyebilirdi
ama asıl gaye demekki kendinden önce başkasının
kurtuluşuna vesile olabilmeyi düşünmek
" dedi gerçek müslümanın vasfı bu
ve en iyi bunu Peygamberimiz Hz.Muhammed s.a.v
Efendimiz örneklendirmiş " dedi
Hüseyin Dayı sen başkasını başkasıda seni kurtaracak
kul kulun kurtuluşuna vesiledir
yoksa eğer senin dediğin gibi herkes kendini
kurtarabilseydi
dünyaya gelen herkes kendini kurtarabilir
dolayısyla herkesin kendini kurtaracak güç ve kudreti
olduğundan
Peygamberimiz Hz.Muhammed s.a.v Efendimizde
bizi kurtarmak için gönderilmezdi
sakın Ahmet Reis için dua etmeyi unutma
Ahmet Reis'i kurtarki kendinde kendine
" ben kendimi kurtardım " diyebilesin
ama kimin kimi kurtarmak için
Allah c.c tarafından vesile kılındığını
ve kimin gerçek kurtuluşa ereceğini
yine Allah c.c bilir " dedi
RIZA-İ İLAHİYİ ELDE ETME
VE EBEDİ SAADETE ULAŞMA
YOLLARI
Dünyevi ve Uhrevi saadete
ulaşmak ancak Allah c.c ın
rızasını kazanmakla mümkündür
bunun yollarıda
Hem şahsi gayretler
hemde insanlarla olan
sosyal ilişkilerle
mümkündür
Allah c.c ın zatını tanıtan
hem kelamullah hem tebliğciler
hemde kainat kitabı ( yaratılmış
olan zerreden kürreye
nesneden canlıya herşey )
onu tanımaya tanıdıkça sevmeye
sevdikçede sevgisini kazanmaya
vesile yoludur